Soma’da tazminatlarını alamadıkları için Ankara'ya doğru yola çıkan ve yürüyüş engellenince oturma eylemine başlayan maden işçileri DW Türkçe'ye konuştu. İşçiler, haklarını alana kadar eylemi sürdürmekte kararlı.
Manisa'da Soma ile Kırkağaç arasında kalan Çamlık adlı bölgede 5 Ekim'den beri onlarca maden işçisi eylemde. Beş senedir kıdem tazminatlarını alamayan 3 bin 500 arkadaşının hakkı için Ankara'ya yürümek isterken engellenen işçiler 3,5 haftadır burada oturma eylemi yapıyor.
10 yıl madende çalışan Sami Yavuz, Soma Holding’e bağlı Soma Kömür İşletmelerinde çalışırken 2014 yılında gerekçe sunulmadan işten çıkarılmış. O günden beri hakkını arıyor.
Kıdem tazminatı sorununu DW Türkçe anlatan Yavuz, "Önce 12 takside böldüler. Başbakan ne zaman Manisa’ya mitinge geldi, bir taksit aldık. Toplam üç taksit aldık" diyor. Yavuz, eyleme nasıl başladıklarını da "Hep kandırmaca, bugün git yarın gel… En son buramıza geldi ve yürüyüş kararı alı yola çıktık" sözleri ile özetliyor.
İşçiler sorunlarını dile getirmek için altı ay önce Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu’na gitmişler ama "Muhatabınız Ankara" denince 5 Ekim'de 60 kişi Ankara için yola çıkmaya karar vermiş. Bağımsız Maden İşçileri Sendikası öncülüğünde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na yürümek isteyen işçiler, alınan izinlere rağmen engellenmiş. Ama işçiler, oturma eylemi ile de haklarını aramakta kararlı ve "Ölmek var dönmek yok, geri adım asla atmıyoruz" diyor.
Fenerbahçe'nin efsane oyuncusu Roberto Carlos'a atıfla arkadaşları arasında "Carlos" lakabı ile tanınan Sami Yavuz "Ben 50 metre Fenerbahçe bayrağını 2000 metre yer altına indiren adamım ve hiç kimseden korkmam" diyerek hakkını aramaktan vazgeçmeyeceğini vurguluyor.
Davayı kazanmasına rağmen parasını alamayan işçiler
3 bin 500 işçi arasında 80 bin TL'ye kadar çıkan tazminatlarından ümidini kesen işçilerin sayısı hiç de az değil. Mustafa Özdemir, açtığı davayı kazanmasına rağmen parasını alamayanlardan. Soma faciasından sonra işçilerin hak aramak konusunda korkar olduğunu belirten Özdemir, bunu şu örnekle açıklıyor:
"Bugün benim bir arkadaşımın 14 yıllık tazminat alacağı var. Sekiz yaşındaki çocuğunu düşünerek ‘Ben buraya gelirsem çocuğum ileride işe giremez’ diyor. Doğmuş çocuğu ileride işe giremez korkusu var Soma işçisinde."
"Benim alın terim bu, niye verilmiyor"
İşçiler gün içinde sloganlar eşliğinde otoyola çıkarak baretlerini yere vurup eylem yapıyor. Yemek getirenleri de desteğe gelenleri de eksik olmuyor.
Balıkesirli Mehmet Aydın, 12 yıllık tazminatını bekliyor. "Bizim doğal hakkımız bu. Bizim alın terimiz, çoluğumuzun çocuğumuzun gelecek parası. Benim 73 bin lira paramı dört seneden beri alamıyorum. Bana yazık değil mi ya? Ben bunu çalmadım çırpmadım. Benim alın terim bu, niye verilmiyor" diye tepkisini gösteriyor.
Ekim ayı içinde Ankara'da bakanlıkla görüşen heyette yer alan Aydın, 5 Kasım’da tekrarlanacak görüşmeden umutlu. Tazminatlarını vermek zorunda olduklarını düşünen Aydın, ancak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile yineleyecekleri görüşme olumlu geçmez ve sonuç alamazlarsa eyleme devam edeceklerini söylerken öfkesini de saklamıyor. "Çıkıp bağırıyorlar televizyonlarda, kimsenin hakkı yenmeyecek diye. Ben de bağırıyorum şimdi benim hakkımı yemeyin diyorum ya. Verin benim hakkımı" diyor.
Oturma eyleminin sürdüğü bölge geceleri soğuk, işçiler ateş etrafında oturuyor. Dans ve şarkılarla direnme gücü buluyorlar. Somalı maden işçileri, haklarını alana kadar eylemlerini sürdürmekte kararlı.