Soykırımı Kınamak İçin 8372 Çift Ayakkabı

Soykırımı Kınamak İçin 8372 Çift Ayakkabı
Çiğdem Pala - 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'da yaşanmış en büyük soykırım olan Srebrenitsa soykırımı, Genç Boşnaklar tarafından, 9-10 Temmuz tarihlerinde Taksim Meydanı'nda düzenlenecek etkinliklerle kınanacak. Etkinlik kapsamında, soykırımda katledilen 8 bin 372 kişi anısına Türkiye'nin çeşitli illerinden toplanan 8 bin 372 çift ayakkabı ile Birleşmiş Milletler'in (BM) baş harfi olan ''UN'' yazılı bir heykel yapılacak. Genç Boşnaklar Derneği Başkanı Enisa Kezo, AA muhabirine yaptığı açıklamada, soykırımı kınamak amacıyla 30 ilden, milletvekili, ünlüler, akademisyenler ve vatandaşların da katılımıyla 8 bin 372 çift ayakkabı topladıklarını söyledi. Ayakkabı toplamalarının, birçok nedeni bulunduğunu dile getiren Kezo, ''Ayakkabı toplamamız, insanlara çok ilginç geliyor. Herkes neden ayakkabı topladığımızı soruyor. Bu vesileyle insanlara Srebrenitsa'yı anlatma fırsatımız oluyor. En azından bu rakam ve Srebrenitsa, insanların akıllarında kalıyor. Burada ayakkabı sadece bir araç. Asıl amaç, Srebrenitsa hakkında kamuoyu oluşturmak'' dedi. Ayakkabının aynı zamanda bir protesto simgesi olduğunu belirten Kezo, ayrıca 8 bin 372 çift ayakkabının soykırımda hayatlarını kaybeden insanları temsil etmesi nedeniyle, bu kadar insanın bir arada düşünülebileceğini ifade etti. Topladıkları 8 bin 372 çift ayakkabıdan BM'nin baş harfi olan ''UN'' yazılı bir heykel yapacaklarını anlatan Kezo, ''Çünkü Srebrenitsa şehri, BM tarafından güvenli bölge olarak ilan edildi 1993 yılında. Yakın şehirlerdeki insanlar, güvenli bölge diye Srebrenitsa'ya gittiler. Boşnak sivillerden silahları alındı ve Boşnaklar, Sırpların eline verildi. Bunun sonucunda soykırım oldu. Yani BM'nin göz yumduğu bir soykırım meydana geldi Avrupa'nın ortasında. Biz burada hem soykırımı yapan Sırpları hem de ortak oldukları ve hiç sorumluluk almadıkları BM'yi kınıyoruz'' diye konuştu. Hollanda'da, Lahey Temyiz Mahkemesinin, 1995'te, Sırplar tarafından gerçekleştirilen Srebrenitsa katliamında hayatını kaybeden üç Bosnalının ölümünde Hollanda Devleti'nin sorumluluğunun bulunduğuna karar verdiğini hatırlatan Kezo, bu davanın soykırımla ilgili 16 sene sonra ilk defa kazanılan dava olduğunu söyledi. Etkinlikte, ayrıca dünyadaki bağımsız devletleri temsilen 192 balonu havaya uçuracaklarını belirten Kezo, ''Türkiye, her zaman barışı savunan ülke. Onun için Türkiye'den dünya devletlerine böyle bir barış mesajı göndermek bizim için çok önemli'' dedi. Kezo, Boşnak gençlerini de Srebrenitsa soykırımı ile ilgili bilinçlendirmek istediklerini dile getirdi. Öncelikle kalıcı bir heykel yapmak istediklerini, ancak bunun birçok prosedürü olması nedeniyle vazgeçtiklerini anlatan Kezo, Suriyeli mültecilere bu ayakkabıları göndermeleri yönünde bir teklif geldiğini, ancak mültecilere, bir kısmı çok eski olan kullanılmış ayakkabı gönderemeyeceklerini ifade etti. -SANATÇILARDAN VE MİLLETVEKİLLERİNDEN DESTEK- Enisa Kezo, AK Parti Adıyaman milletvekilleri Murtaza Yetiş, Mehmet Erdoğan, Ahmet Aydın ve Mehmet Metiner, CHP Adıyaman Milletvekili Salih Fırat, MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, Adıyaman Emniyet Müdürü Mehmet Bilici, Adıyaman Devlet Hastanesi Başhekimi Mehmet İnan, Gençlerbirliği Futbol Takımı sporcuları, Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımı sporcuları, yazar Ayşe Kulin, yönetmen Semih Kaplanoğlu, Senarist Gani Müjde, şarkıcılar Sezen Aksu, Yeşim Salkım, Suzan Kardeş, Ziynet Sali, Alişan, Berksan ve oyuncular Vatan Şaşmaz ve Gürgen Öz'ün de aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin projeye destek verdiğini söyledi. Kezo, şu ana kadar 8 bin adet ayakkabı topladıklarını, 9 Temmuz tarihine kadar hedeflerine ulaşacaklarını dile getirdi. Düzenlenecekleri etkinliğin bir protesto olmadığını anlatan Kezo, ''Amacımız, katılımcılara Srebrenitsa'yı anlatmak. Bir anıtla demokratik bir protesto gerçekleştireceğiz'' dedi. -SREBRENITSA SOYKIRIMI- Soykırımı kınamak amacıyla hazırlanan ayakkabı toplama kampanyasıyla ilgili hazırlanan ''www.8372.org'' adlı internet sitesinde, soykırıma ilişkin şu bilgilere yer verildi: ''Srebrenitsa soykırımı, Ratko Mladiç komutasındaki Sırp Cumhuriyeti Ordusu, Sırp Cumhuriyeti siyasi liderlik görevinde olan Radovan Karadziç, Yugoslav Ordusu'nun Generali Momcilo Perisiç, Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç ve Sırbistan İçişleri Bakanlığı'ndan doğrudan destek alan paramiliter grubu ''Akrepler'' (Scorpions) öncülüğünde gerçekleşti. Mağdur insanları korumak için bölgeye gelen Birleşmiş Milletler Hollanda Koruma Gücü'nün (UNPROFOR) gözleri önünde binlerce kişi öldürüldü. 1993 yılında Doğu Bosna'daki çatışmaların dorukta olduğu sırada Bosnalı Sırp güçlerinin ''Etnik Temizlik'' amaçlarının tam anlamıyla ne demek olduğu görülmeye başlandı. Bölgedeki birçok şehir saldırıya uğradı ve Srebrenitsa bunlardan biriydi. Diğer şehirlerden gelen Bosnalı Müslümanlar burada güvende olabileceklerini düşünerek kendi evlerini terk ettiler. Fakat onlar için burada geçen her gün ağır ölümlerle son buluyordu. Çatışmalar arttıkça insani yardım giderek azalıyordu, ki bu durumu daha da dayanılmaz kılıyordu. Gerçekleşen bu durum, 16 Nisan 1993 tarihi itibariyle güvenli bölgelerin kurulmasına sebep oldu. Kurulan bu bölgelerin çatışmalardan uzak olması, bir başka deyişle Bosnalı Sırpların Srebrenitsa ve diğer güvenli bölgeleri (Saraybosna, Zepa, Gorazde, Tuzla, Bihaç) terk etmeleri anlamına geliyordu. Srebrenitsa için alınabilecek en kötü karar ise bölgenin silahsızlandırılması oldu. Bu durumda Srebrenitsa, silahlanmış olan Bosnalı Sırp ordusuna karşı tamamen savunmasız kalmış ve Temmuz 1995'te yapılan soykırımı daha da kolaylaştırmıştı. Ratko Mladic 11 Temmuz tarihinde soykırım öncesi şu sözleri söyledi: ''Büyük Sırp kutsal gününün öncesindeyiz. Bu şehri Sırp milletine armağan ediyoruz. Türklere karşı ayaklanmamızı hatırlayarak, Müslümanlardan intikam almanın zamanı geldi''. Bu cümle Srebrenica'nın kaderini tayin etti. 8372, 12-77 yaş arası erkek sivil Boşnak topluca katledildi. Kadınlar ise tecavüz ve kötü muameleye maruz kaldı. Bosnalı Sırp askerler Boşnaklar'ın bazılarını toplu infaz yerlerinde, bazılarını yollarda, bazılarını dağlarda, katliamdan kaçmak isteyenleri de çeşitli tuzaklar kurarak hunharca katlettiler. Katledilen masum siviller toplu mezarlara gömüldü. Daha sonra cesetler gömüldükleri yerden kepçelerle parçalanarak çıkartılıp, kimlikleri tespit edilmesin diye sayıları tahmini 64 olan toplu mezarlara gömüldü. 2. Dünya Savaşı'nda yaşanan kayıplardan sonra Avrupa'da meydana gelen en büyük soykırım olarak bilinen Srebrenitsa Soykırımı'nda resmi rakamlara göre 8372 kişi katledildi.'' (ÇİĞ-DÜR-SK)07.07.2011 13:15:58
07 Temmuz 2011 13:18
DİĞER HABERLER