Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, yarın toplanacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu ile ilgili olarak "Taahhütlerimizin dışında kafamızdaki bir ajandayla masaya oturmayacağız." dedi. Soylu, "Demokratik ölçüler içerisinde çalışanlarımızın emek hakkını gözeten, bir taraftan ekonomimizin mali disiplinini gözeten, bir taraftan da Türkiye'nin iş hayatını rahatlatabilecek bir dengeyi oluşturmak zorunluluğumuz söz konudur." dedi.

Bakan Süleyman Soylu, bugün işçi kesimi temsilcilerinden Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) heyetini makamında kabul etti. Kabul sırasında gazetecilerin sorularını cevaplayan Soylu, asgari ücretin bin 300 TL olmasıyla birlikte işverenin bazı uyarı ve itirazlarının olduğunu, bu uyarıların dikkate alınması konusundaki soruya şöyle cevap verdi: "Yarın toplanacak olan komisyonda bizim buradaki nihai hedefimiz bellidir. Yarın toplanacağımız paydaşlarımızla ve katılımcılarımızla bu meseleleri tartışacağız, konuşacağız ve süreci geldiği zamanda kamuoyuyla paylaşacağız. Bunların her birini gerçekleştirirken ve tartışırken taahhütlerimizin dışında kafamızdaki bir ajandayla oraya oturacak değiliz. Demokratik ölçüler içerisinde çalışanlarımızın emek hakkını gözeten, bir taraftan ekonomimizin mali disiplinini gözeten, bir taraftan da Türkiye'nin iş hayatını rahatlatabilecek bir dengeyi oluşturmak zorunluluğumuz söz konudur. Bunu bütün tarafların katılımıyla gerçekleştireceğimizi düşünüyoruz. Yarından sonra başlayacak süreç hayırlısıyla neticelenir."

ETKİNLİĞİ VE VERİMLİLİĞİ DEVLET HAYATINA HAKİM KILMAYA ÇALIŞAN BİR DEĞİŞİKLİK KAÇINILMAZ

657 Sayılı Devlet Memurları Yasası'nda iş güvencesinin kaldırılmasıyla ilgili sendikaların itirazlarına ilişkin soruya ise Soylu, reformların ilk günlerinde çok eleştirildiğini belirterek, etkinliği ve verimliliği devlet hayatına tam anlamıyla hakim kılmaya çalışan bir değişikliğin kaçınılmaz olduğunu söyledi. Türkiye'deki bu büyük reformu sadece iş güvencesine bağlayarak bunun üzerinden bir tartışma alanı açmanın haksızlık olduğunu kaydeden Soylu şöyle devam etti: "Reformların bugün çıktılarına baktığımız zaman gerek kişi başına gelir seviyesi açısından, gerek ulaştığımız ekonomik büyüklükler açısından, gerekse de ülkemizin toplam olarak ulaştığı nokta açısından ifade etmek istiyorum ki reformlar, değişimler, ortaya atılan adımlar ciddi bir şekilde ülkemize katkı sağlamıştır. Devlet memurlarımız da hem devletimizin, hem ülkemizin en önemli dinamo merkezlerinden bir tanesidir. Bu da uzun zamandan beri tartışılandır. Değiştirilmesi istenendir. Etkinliği ve verimliliği devlet hayatına tam anlamıyla hakim kılmaya çalışan bir değişiklik kaçınılmazdır. Ama çalışma hayatının bize sağladığı çok önemli bir kazanım da vardır ki bu bütün taraflarımız ve paydaşlarımızla birlikte oluşturulacaktır. Türkiye'deki bu büyük reformu sadece iş güvencesine bağlamak, onun üzerinden bir tartışma alanı açmak haksızlık olur düşüncesi içerisindeyiz. Bu konudaki atılacak adımlar çok etraflıca ve Türkiye'nin hem ekonomik hedeflerine, hem sosyal hedeflerine ulaşabileceği bir anlayışı gerçekleştirecektir. AK Parti kurulduğu günden itibaren toplumun hiçbir kesimini mağdur etmemiştir ve bu mağduriyet bizim defterimizde bugüne kadar yazmamaktadır. Onun içindir ki bu reforma ihtiyaç vardır."
CİHAN