***
Susma Kayseri
“Kardeşim Memduh Boydak ile ayrı koğuşlarda kalıyoruz. Yalnız kalıyoruz.
Kitap okuyor.
Günlük yazıyorum.
İbadet ediyorum.
Ömrümde ilk kez cezaevine girdim. İlk kez kelepçe taktılar…
Utanacağım bir şey yok.
Hırsız değilim.
Savcı, bizi Melikşah Üniversitesi’ne Kongre Merkezi yaptığımız için suçluyor. Mehmet Özhaseki (Kayseri eski Belediye Başkanı) ile yemeğe gitmiştik. Kongre merkezinin yapımı için orada söz verdik. Bu kongre merkezini yaptığımız için bize plaket sundular… O dönem, Taner Yıldız, Mehmet Özhaseki, Abdullah Gül, Kayseri’de üniversiteleri kendileri yapıyormuş gibi lanse ettiler…
* * *
Diyanet’e…
Çocuk Esirgeme’ye…
Kızılay’a…
Bizden fazla yardım eden yok.
Diyanet İşleri Başkanları Ali Bardakoğlu’na ve Mehmet Görmez’e sorsunlar. Kızılay Başkanı’na da sorulsun.
Göğüs hastalıklarına…
Geriatri merkezine…
Çocuk hastanesine…
Yaşlılar yurduna…
En çok yardımı biz yaptık.
Bizden fazla okul yapan da yok. Biz, “şucu-bucu” diye ayırmayız… Ayrım yapmayız. Aşevimizde günlük 4 bin 700 kişiye yemek çıkar.
Tunceli Cemevi’ne…
Hacı Bektaş’a…
Evlendirme Derneği’ne…
Her isteyen vakfa…
Yardım ettik, ederiz.
Sivasspor’a…
Adanaspor’a…
Elazığspor’a…
Malatyaspor’a…
Hepsine yardım ettim.
FB kongre üyesiyim.
Erciyesspor eski başkanıyım.
Tüm cemaatlere yardım ettim. Mardin’de Süryani Kilisesi papazı yardım istedi. Benden 10 yatak istedi, ben 50 yatak, nevresim gönderdim.
1 TIR dolusu yardım gitti. 15 yıldır değişmeyen Kilise’nin papaz yatağını yeniledim. Mardinli işadamı Zeynel Abidin Erdem, beni yardımlarım için tebrik etti…
Özhaseki’nin oluşturduğu heyetle, depremden sonraki ilk kurban bayramında, Van’a gittik. Savcı, beni Van’a gittiğim için suçluyor. Van’a giden heyetin içerisinde Sadık Yakut, Mehmet Özhaseki, İsmail Tamer, Memduh Büyükkılıç vardı. Heyeti oluşturan belediye başkanı (AKP’li), gidenler milletvekili (AKP’li) ama ben suçlanıyorum.
* * *
10 yıl içinde ABD’ye sadece bir kez gittim. Belediye Başkanı (AKP’li Özhaseki) çok ısrar etti, adeta beni zorladı. Beraber gittik. Ben 3 gün kaldım. Heyette Özhaseki, şu anki genel sekreter İsmail Tamer, Ahmet Öksüzkaya, Hamdi Kınaş, İlham Mirabeyli, Ali Öziş vardı. Ben 3 gün sonra döndüm. Onlar orada okulları (Fethullah Gülen’in okullarını) gezmeye devam etti… 1200 dönüm (1 milyon 200 bin metrekare) olan Boydak Ormanı’nı 49 yıllığına kiralamıştık. Bu büyüklükteki ormanın içinde 84 metrekarelik bir yer yaptık. Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile dönemin bakanı Veysel Eroğlu’nu ağırladık. Lüks villa yaptığımızı söyleyerek ormanı elimizden zorla aldılar. Orman Genel Müdürü’ne gittik. Ormanı istiyorsanız cebren almayın, protokolle size verelim dedik. Cebren aldılar. Mahkemeye başvurduk. Orman Bölge Müdürü, “örnek işletme” diye yazı yazdı, sonra şikayet etti… Dönemin Cumhurbaşkanı, beni Çankaya’ya davet etti. Nur Sultan Nazarbayev’in onuruna protokol vardı. Kemal Kılçdaroğlu, yanıma geldi, “Kayseri’ye gelmek istiyorum, beni misafir eder misiniz?” dedi. Başüstüne dedik. Kılıçdaroğlu Kayseri’ye geldi, fabrikalarımızı gezdirdik. Kılıçdaroğlu gidince; “Sen niye Belediye Başkanı ile mahkemelik olan birini ağırladın” diye bize karşı karalama kampanyası başlattılar…”
* * *
CHP milletvekilleri Necati Yılmaz, Çetin Arık, Veli Ağababa, Sincan Cezaevi’ne gittiler. Sincan Cezaevi’nde yatan 2 Boydak kardeş ile görüştüler. Yukarıda Hacı Boydak’ın anlattıklarından ben bir seçme yaptım. Hacı Boydak ile kardeşi, FETÖ’cülükten tutuklandı .
Adam neler anlatıyor…
Kayseri şehri suskun.
Erciyes Dağı, dilini yuttu.