İftiracılığı jurnalcilik boyutuna taşıyan Koru'nun Sözcü soruşturmasında savcıya ifade verdiği ortaya çıktı.
Fehmi Koru, 24 Nisan 2010'da Sözcü Gazetesi'nin patronunun Hizmet Hareketi'nden olduğunu yazmıştı.
Koru'nun bu yazısından sonra Sözcü, komplekse kapılmış ve hem Hizmet Hareketi'ne hem Fethullah Gülen Hocaefendi'ye saldırmaya başlamıştı. En ağır hakaretler ve iftiralarla Sözcü, kendisine "cemaatçi" denilmesinden kurtulmak istiyordu. Çünkü Sözcü Kemalist kitlenin tek gazetesi olarak adeta darphane gibi para basıyordu.
İKTİDARIN İŞİNE GELDİ
Fehmi Koru'nun bu yazısı sonrası Sözcü'nün Hizmet Hareketi'ne saldırdığını gören AKP, bunu kendi açısından kullanışlı bir durum olarak gördü. AKP'ye bağlı kalemlere sürekli olarak "Sözcü Cemaatin gazetesi" yazıları yazdırılmaya başlandı. Onlar yazdıkça Sözcü daha çok komplekse kapılıp Hizmet Hareketi'ne daha çok saldırmaya devam etti.
EN SONUNDA İFTİRACILIĞINI JURNALCİLİĞE ÇEVİRDİ
Sözcü'nün Hizmet Hareketi'ne yaptığı hakaretler, küfürler ve iftiraların sorumluluğu Fehmi Koru'nun boynunda.
Koru, bu iftiracılığını sonunda jurnalcilik boyutuna taşıdı. Yandaş medyada yayınlanan haberlere göre Fehmi Koru, Sözcü Gazetesi soruşturması kapsamında savcıya ifade verdi. Koru, ifadesinde Sözcü'nün Cemaat Gazetesi olduğu tezini savunmaya devam etti. Böylece Sözcü'ye yapılan operasyonun önü açıldı.
Basın özgürlüğünden dem vuran Fehmi Koru böylece bir gazeteye yapılan operasyonun temelini attığı gibi verdiği ifadeyle önünü açmış oldu.