''Dünyanın seyrini okumaktan aciz liderlerin devleti ne hale düşürdüğünü S&P raporu bir kere daha ortaya koydu. Katar Emiri Şeyh Temim ile Reis-i Cumhur Erdoğan’ın yakınlığı Katar’ı da aşağı çekmiş anlaşılan.''
Semih Ardıç / TR724
EN KIRILGAN BEŞLİNİN GEDİKLİSİ: TÜRKİYE
Türkiye ilk defa 2013 senesinde kırılgan beşli arasında telaffuz edilmişti. O güne dek yıldızı parlayanlar liginde top koşturuyordu. Yatırımcıların akıl hocası Standard&Poor’s (S&P), ABD Merkez Bankası’nın para musluğunu kısmaya başlaması halinde kimin ne kadar zorlanacağına dair bir rapor yayımlamıştı.
Raporda Türkiye, Brezilya, Hindistan, Endonezya ve Güney Afrika için ‘Kırılgan Beşli’ ifadesi kullanılmış ve doların maliyetinin artmasının beş ekonomide ağır hasarlara sebebiyet verebileceğine dikkat çekilmişti.
DİĞERLERİ ÇALIŞTI, TÜRKİYE KEMAN ÇALDI
Dört seneyi müteakip S&P yeni kırılgan ekonomileri açıkladı. Türkiye haricindeki dört devlet bu defa listede yok. Ağustos böceği ile karıncanın hikâyesi tekrar ediyor.
Onlar dolar bolluğunun bittiğini erken fark etti ve kemer sıktı. Bütçe açıklarını azalttılar, icap ettiğinde ani kur artışlarına karşı faiz silahını çektiler. İhracat ve turizm gelirlerini artırırken, kamuda tasarruf odaklı reformlara imza attılar.
Mülkiyet hakkını perçinlerken dünyanın farklı coğrafyalarından yeni yatırımlar çekmeyi başardılar. Temel hak ve hürriyetleri ihlal etmeden yolsuzluk ve rüşvete karşı hukukî mücadeleden taviz vermediler.
Damlaya damlaya göl oldu. Brezilya, Hindistan, Endonezya ve Güney Afrika 2017’nin sonuna doğru kırılganlık prangasını kırıp attı.
PARA MUSLUĞU DARALDIKÇA TÜRKİYE’NİN RİSKİ ARTIYOR
O liste ile yeni ilan edilen listenin tek müşterek noktası Türkiye maalesef. Türkiye’ye Yeni Kırılgan Beşli’de Arjantin, Pakistan, Mısır ve Katar eşlik ediyor. S&P’nin 6 Kasım 2017 tarihli raporuna göre Türkiye yeni kırılgan beşli içerisindeki en kırılgan ekonomi. Bir nevi kırılganlık listesinin gediklisi olduk.
Raporda, “Bu beş ülke de büyük cari işlemler açıkları, ulusal yatırımları karşılamak için yetersiz tasarruf oranı ortaya koyuyorlar” tespiti yapılıyor. Akabinde ufuktaki tehlikeye dikkat çekiliyor: “Bizim görüşümüze göre bu ülkeler, global malî şartlar er ya da geç sıkılaştığında en fazla risk altında olabilecek ülkeler.”
KATAR İLE YAN YANA
Türkiye ile Katar’ın Yeni Kırılgan Beşli’nin ikisini teşkil etmesi calib-i dikkat. Haziran ayından beri Körfez’de malî ve siyasî tecride maruz bırakılan Katar’ın bankaları nakit sıkıntısı çekiyordu. Merkez Bankası rezervleri günden güne eriyor.
Ablukaya kadar zenginliği konuşulan Katar da birkaç ayda Türkiye gibi döviz şoklarına karşı zayıf düştü. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan’ın tecrite kadar iki ayda bir ziyaret ettiği Katar’ın nakit darboğazına düşmesi sıradan bir hâdise değildir. Ablukanın Katar kadar Erdoğan’ı hedef aldığı alenen ifade edilmese de bu husus perde arkasında hâlâ konuşuluyor.
Dünyanın seyrini okumaktan aciz liderlerin devleti ne hale düşürdüğünü S&P raporu bir kere daha ortaya koydu. Katar Emiri Şeyh Temim ile Reis-i Cumhur Erdoğan’ın yakınlığı Katar’ı da aşağı çekmiş anlaşılan.
KRİTİK EŞİK: 2013
Erdoğan 17/25 Aralık 2013’ten bu yana yolsuzluk dosyalarını kapatmak için mütemadiyen birilerini düşman ilan ediyor. Hukuk ve demokraside Türkiye’yi askerî darbe dönemlerinin bile gerisine götürüyor. Gazeteciler, yazarlar, avukatlar, öğretmenler, polisler, hâkim ve savcılar, ev hanımları, iş adamları hapse atılıyor. Erdoğan’ın Yeni Türkiye’si yasak ve baskılarla medenî dünyadan hızla uzaklaşıyor.
İnsanlığa karşı işlenen suçların üzerini, “Üst akıl bizi yok etmek istiyor.” hezeyanı ile örtmeye çalışıyorlar. Türkiye’nin Katar, Arjantin, Pakistan ve Mısır ile beraber zikredilmesine Ankara’nın verdiği cevap hatadan ders alınmadığını gösteriyor.
ERDOĞAN’IN MÜŞAVİRİ S&P’Yİ HEDEF ALDI
Erdoğan’ın müşavirlerinden Bülent Gedikli, artık aşina olduğumuz kalıplarla S&P’yi Türkiye ekonomisi üzerinde ameliyat yapmaya kalkmakla itham etti: “Hemen speküle edip ortalığı bulandırmayın. Aynı zamanda bazı çevreler istatistikleri şaibeli hale getirmeye çalışıyor, sanal olumluluk üretiyorlar vs diye. Sanal olumluluk ya da üretilmiş rakamlarla küresel piyasa algısını yönetenlerin hangi ülkeler olduğu bellidir. Türkiye ekonomisine, siyasetine ameliyata müsaade etmeyeceğiz. Bu süreçte ‘Kredi kuruluşlarına laf etme’ diyenler de hem ekonomi bilgisinin hem millî duygularının eksikliğinden kaynaklı hezeyanlarıdır.”
S&P’nin Türkiye’nin kredi notunu ‘yatırıma değer’ seviyeye çıkardığında aynı Gedikli, AKP’nin ekonomide ne kadar başarılı olduğunu ispat sadedinde bu kuruluşların ne kadar kıymetli ve muteber olduğunu uzun uzun anlatıyordu. Ne vakit devran tersine döndü ve hataları yüzlerine vurulmaya başlandı o vakit gömdükleri baltaları çıkardılar.
ÖKÜZ ÖLDÜ, ORTAKLIK BOZULDU
İktidar varsın rahatsız olsun. İkaz edici raporları hazırlayanlara teşekkür bile etmeliyiz. 2013’te verilen mesajı idrak edebilseydik bugün kırılganlar içinde en kırılganı olmazdık. Yarın geç olabilir. Ne kadar erken müdahale edilirse tahribat kadar azaltılabilir.
Ekonominin hali ortada değil mi? Türk Lirası’nın bir ayda 40 kuruştan fazla erimesi tamamen dünya çapında bir komplonun parçası mı? Yatırımcılara vazifeleri icabı, Türkiye’yi tavsiye ederken iyi, “Aman dikkat edin, ekonomi iyiye gitmiyor.” dediklerinde kötü öyle mi? Hiç sırtlarından indirmeyecekler ki sizleri memnun edebilsinler…
İktidarın aymazlığı ekonomide lüzumlu tedbirleri geciktiriyor ve bunun vatandaşa maliyeti katlanıyor.
S&P’nin raporunda dikkat çektiği riskleri hafife almaya gelmez. Bilakis hafife alan yanar!
Haddi zatında kimsenin kimseyi ameliyat ettiği yok!