Stichting Justice Square'den tarihe not düşen bir çalışma!

Türk hukukçular tarafından temel insan hakları ve yaşanan hak ihlalleri konularında farkındalık oluşturmak ve bu alanda mücadele etmek için faaliyet yürüten Amsterdam-Hollanda merkezli kurulan Stichting Justice Square, 15 Temmuz'un yıl dönümünde tarihi bir çalışmaya imza attı.

Stichting Justice Square, Türkiye’de bir insanlık suçu örneği olan zorla kaçırma ve kaybetme eylemlerinin kayıt altına alınması ve takibi adına, yasa dışı eylemlerin uygulanış süreci ile sonrasında yaşanan hak ihlalleri ve nihai durumu içeren bir çalışma hazırladı. Bu çalışma e-kitap formatında insanlığın hizmetine sunuldu.



Zorla kaçırma ve kaybetme eylemleri özellikle 15 Temmuz sonrası kurulan hukuksuz sistemde dikkatleri üzerine çekti. Bu kapsamda, dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 12 Temmuz 2022'de Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamalarda; 1 Temmuz 2022 tarihi itibariyle, Hizmet Hareketi'ne
yönelik olarak 2014 ile 2022 yılları arasında düzenlenen operasyonlar ile 28 farklı ülkeden 121 kişinin kaçırılarak, iade kararı olmaksızın Türkiye'ye getirildiğini açıkladı. Bu rakamlar adam kaçırma ve zorla kaybetmenin yaygın bir şekilde uygulandığını açıkça göstermektedir.

Türkiye'nin yakın tarihinde en utanç verici insan hakları ihlallerinden biri olan ve insanlığa karşı suç sayılan zorla kaçırma ve kaybetme vakaları, OHAL'in ilan edildiği 21 Temmuz 2016 tarihinden bu yana, bir devlet politikası çerçevesinde önemli ölçüde artmıştır. Böylece Türkiye, 90’ların insan hakları açısından kötü hatıralarla dolu karanlık koridorlarına yelken açmıştır. Bu durum, Birleşmiş Milletler (BM) Zorla veya İrade Dışı Kaybetmeler Çalışma Grubu'nun raporlarına, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) kararlarına ve insan hakları örgütlerinin raporlarına da yansımıştır.



Stichting Justice Square, insanlığın hizmetine sunduğu çalışmayı şu ifadelerle sosyal medya hesabından duyurdu:

"Zorla kaçırma ve kaybetme eylemleri, insanlık suçu olmasına rağmen Türkiye’deki yetkili makamlar tarafından kamuoyuna yasal uygulamalar olarak duyurulmaktadır. Dolayısıyla, Devletin bakanları ve bürokratları tarafından yapılan açıklamalar ve yine Devletin resmi haber ajansında insanlık suçu olan eylemlerin, hukuka uygunmuş gibi ifade edilmesi, bu yasa dışı faaliyetlerin devlet politikası şeklinde planlı ve organize olarak uygulandığını ortaya koymaktadır.

Bu bağlamda, Türkiye’de bir insanlık suçu örneği olan zorla kaçırma ve kaybetme eylemlerinin kayıt altına alınması ve takibi adına, yasa dışı eylemlerin uygulanış süreci ile sonrasında yaşanan hak ihlalleri ve nihai durumu içeren bu çalışma hazırlanmıştır.

Justice Square bünyesinde hazırlanmış bu çalışmanın faydalı olması ve Türkiye’de yaşanan hak ihlallerinin en kısa zamanda sona ermesi temennisi ile …"

16 Temmuz 2024 22:02
DİĞER HABERLER