Küçük gelin ayıbı, son yaşananlarla bir kez daha Türkiye'de ana gündem oldu. AKP iktidarının baskılarıyla kapatılan Samanyolu televizyonu ise küçük gelin problemine yıllar önce çektiği efsane diziyle dikkat çekmişti.
Türkiye toplumu küçük gelin haberi ile adeta şok içinde. Küçük yaşta evliliğin olduğunu başta kimse inanmak istemedi. Öyle ya, anne baba böyle bir şeyi yapamazdı öz kız çocuklarına.
Özellikle iktidara yakın gazeteciler, bunun tarikat ve cemaatler için bir tuzak olduğunu söyledi başta. Anlatılanların yalan olduğu, asıl dertlerinin tarikat ve cemaatleri kapatmak olduğunu anlattılar topluma.
Sonra mahkeme tutanakları çıktı ortaya, küçük bir kız çocuğunun yaşadığı travma vardı her satırda. Sosyal medyada en fanatik iktidar trolleri dahi özür açıklamaları yaptılar sayfalarında.AKP’li Kadın milletvekilleri hiç beklenmedik açıklamalar yaptı, gerekirse tüm cemaat kapatılmalı dedi.
Belki ilk kez iktidar muhalefetle ve muhalif medyayla aynı çizgiye geliyordu…
Oysa acı olan yine bunun müsebbipleri bizzat kendileriydi…
STV Türkiye’de en çok izlenen aile kanalıydı… Kültür-Sanat, Kadın-Aile, Evlilik- Aile Eğitimi, Yemek programları, dizi filimleri raitinglerde hep ilk sıradaydı.
Bunun tek bir sebebi vardı, çünkü STV direk topluma temas ediyor ve onlardan gelen talepler doğrultusunda yayınlar hazırlıyordu.
İşte bugün bir çok insanın yeni fark ettiği küçük gelin trajedisini STV görmüş ve bu toplumsal yaraya vurgu için problemin adıyla bir dizi film yayınlamıştı.
Küçük Gelin dizisi çok tutmuş ve kısa sürede geniş izleyici kitlesine sahip olmuştu… Peki sonra ne oldu? Şu anki konuşanların hepsi bu kanalı kapatmak için elbirliğiyle hareket etmişti.
STV kapatıldı, yöneticisi Hidayet Karaca hapse attıldı. Suçu ise dizi film yapmaktı. Sanki birileri, bu konuları halka neden anlatıyorsun, tepkisi veriyordu…
Küçük Gelin afişine bakın… Saatlerce bakın. Küçük Gelin’in ağlayan gözlerine bakın ve sonra kendinize, biz ne yaptık diye sorun.