Tahşiyecilere ‘kumpas kurulduğu’ iddia edilen dava, Turan’ın şikayetiyle başlamıştı.

Liderliğini El Kaide’ye sempatisi ile tanınan Mehmet Doğan’ın yaptığı Tahşiye grubuna ‘kumpas kurulduğu’iddiasıyla açılan davanın 20. duruşması yapıldı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya Tahşiyeci Mehmet Nuri Turan zorla getirilerek ifadesi alındı. Duruşmada Turan, suçladığı polisi teşhis edemedi.

Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, Emniyet Müdürleri Ali Fuat Yılmazer, Yurt Atayün, Ömer Köse, Ertan Erçıktı ve Kazım Aksoy’un tutuklu yargılandığı davanın 20’inci duruşması yapıldı. Duruşmada müştekiler Mehmet Nuri Turan ve Mehmet Yılmaz Düşünüklü, ifade verdi. Polisler hakkındaki soruşturma, Turan’ın şikayetiyle başlamıştı.

Mehmet Nuri Turan, mahkemeye verdiği ifadesinde 2009’daki soruşturma kapsamında ifadesini almak üzere emniyete giderken polis aracında bir komiserle yaptığı konuşma olduğunu iddia etti. Polis otosundaki komiserin “Fethullah Gülen’i kızdıracak ne yaptın” şeklinde soru sorduğunu ileri sürdü. Mahkeme Başkanı Canel Rüzgar, “O komiseri salondaki sanıklar arasından teşhis edebilir misin” diye sordu. “Evet” diyen Mehmet Nuri Turan, ayağa kalkarak tek tek polislerin yüzüne bakmaya başladı. Ancak kimseyi teşhis edemedi. Polislerin avukatı Kemal Şimşek, Turan’a, MİT raporlarındaki El Kaide bağlantısını sordu. Kasım 2003’teki HSBC ve İngiliz Konsolosluğu saldırılarının planlayıcısı ve El Kaide’nin Türkiye sorumlusu Habib Aktaş’ın Turan ile irtibatlı olduğu anlatılıyordu. Turan, Habib Aktaş’ı tanımadığını ileri sürdü.

El Kaide lideri ‘Bin Ladin’i seven’ Mehmet Doğan ile 1982 yılından beri tanıştığını ifade eden Mehmet Nuri Turan, Doğan hakkında ifade edilen ‘Mehdi’ yakıştırmasına katılmadığını kaydetti. Fakat cemaatteki kişilerin öyle görmüş olabileceğini söyledi.

Ali Fuat Yılmazer’in avukatı Yurtkan Yücel, Mehmet Nuri Turan’a MİT’in grup hakkında polislerden önce kapsamlı bir istihbarat raporu düzenlediğini hatırlatarak “Polislerden şikayetçi olduğunuz gibi bu raporu hazırlayan MİT’çilerden şikayetçi oldunuz mu?” diye sordu. Turan, MİT’ten şikayetçi olmadıklarını belirterek, “İstihbarat raporundan şikayetçi olunmaz ki” dedi. Avukat Yücel, kendi müvekkilerinin de istihbarat raporu düzenledikleri için iki yıldır tutuklu olduklarını kaydetti.

Eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, kendisinin göreve geldiği tarihte İstanbul’da farklı dini gruplar içinde emniyetin 42 ajanının olduğunu, kendisinin bunların 41’inin işine son verdiğini açıkladı. Yılmazer, Tahşiye içinde de emniyetin bir haber elemanının olmadığının dosyadaki belgelerden anlaşıldığını kaydetti.

14 Aralık 2014 tarihinde Savcı Hasan Yılmaz’ın talimatıyla Zaman Gazetesi ve STV’ye baskın yapılmış, Hidayet Karaca ve Ekrem Dumanlı ile Tahşiye operasyonunda görev alan polisler gözaltına alınmıştı. Dumanlı serbest kalırken, Hidayet Karaca’nın da aralarında olduğu isimler tutuklanmıştı.