Emniyet Genel Müdürlüğü’nün “sahte” olduğunu belirttiği hesapların kişisel bilgilerine ulaşarak “sanal devriye” yaparak adli işlem başlatması ise hukuka aykırıydı. Çünkü Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) polise verilen “sanal devriye” yetkisi hakkında emsal bir kararı vardı.

TBMM’de 1 Şubat 2018’de kabul edilen ve 8 Mart 2018’de yürürlüğe giren kanun değişikliği ile polise sanal ortamda takip etme yetkisi verilmişti.

CHP ise TBMM’de kabul edilerek yasalaşan bu kanun maddesinin iptalini istemişti. AYM de Şubat 2020’de, söz konusu düzenlemenin anayasaya aykırı olduğuna hükmetmiş, polise verilen sanal takip yetkisi iptal edilmişti. Bu kararla birlikte, polisin mahkeme kararı olmadan internet ortamında bir suç işlendiği iddiasıyla internet abonelerine ait kimlik bilgilerine ulaşmak için araştırma yapamayacaktı.

Konuyla ilgili Gerçek Gündem'e açıklamalarda bulunan Avukat Cihan Arık, Emniyet'in söz konusu açıklamayla "kendi bildiğimi yaparım" dediğini ifade etmesinin ardından, "Anayasa Mahkemesi bu kararında, sanal devriye hususunu Anayasa’nın 20. Maddesine aykırı olduğunu belirterek iptal etmişti. İptal gerekçesinde bu yapılan işlemlerin adli bir işlem olduğu adli işlemlerin de cumhuriyet başsavcılığı nezdinde savcıların yetkisinde olduğu bunun da emniyetin tek başına yapamayacağına, adli izin alınması gerektiğine değinilmiştir. AYM bunun üzerine söz konusu maddeyi iptal etmişti. Emniyet’in basın açıklamasındaki sanal devriye uygulamasının anlatılmasının boyutu vahimdir. Bu vehamet Türkiye’de hukukun üstünlüğünün olmadığının alenen ikrarıdır. Emniyet, kanunu tanımadığını belirtmiş ve adeta ‘kendi bildiğimi yaparım’ demiştir. Avrupa Birliği polis ve yargı direktifi, Avrupa Birliği genel veri koruma tüzüğü benzer konularda gerekli düzenlemeleri haiz iken Türkiye’de yeteri kadar düzenlemeler mevcut değildir. AYM bunu iki yıl önce iptal etti ancak ne Meclis’te bir düzenleme oldu ne de idare kendince buna ilişkin hukuka uygun hareket etti. Bu yöntemle elde edilen bilgiler hukuka da aykırıdır. Hukuk devleti ilkesi kalmamıştır, bunun ikrarının da bizzat bir kurum tarafından basın açıklamasıyla yapılması acıdır" ifadelerini kullandı.