"Nükleer tesisi kuracak olanlar hemen paralarını geri almak için projenin ıskonto oranını yüzde 5 yerine Türkiye için yüzde 10-12 gibi çok yüksek düzeyde tutuyorlar. Böylece elektriği yüksek fiyattan satıp kısa sürede kâr edip paralarını ceplerine koyup gidecekler."
(...)
Gelelim bütün bunları niye anlattığımıza…
Anlattık, çünkü nükleer santralin bu türden riskleri olduğu gibi Türkiye için üretim maliyeti de oldukça yüksek. Çünkü Akkuyu ve Sinop nükleer santrallerinden üretilecek elektriğin kilovatsaat maliyeti sırasıyla 12.35 ve 11.80 dolar/cent olarak belirlendi. Oysa nükleer santrallerin negatif dışsallıklarına rağmen kurulmalarının nedeni ucuz üretim maliyetleri oluyor.
İşte bu nedenle Türkiye hem pahalı hem de riskli bir yöntemi tercih ediyor. Çünkü OECD verilerine göre yatırımın yapılabilirliği hesaplanırken dikkate alınan yüzde 5 ıskonto oranına göre; nükleer elektriğin kilovatsaati Belçika’da 6.1, Fransa’da 5.6, Almanya’da 5.0, Japonya’da 5.0, ABD’de 4.9, Rusya’da 4.3, Kore’de 3.6 dolar/cent maliyetle üretiliyor.
O hâlde Türkiye’nin kabul ettiği 12.35 ve 11.80 dolar/cent maliyeti oldukça yüksek oluyor.
Peki, niçin yüksek?
Yüksek, çünkü bu nükleer tesisi kuracak olanlar hemen paralarını geri almak için projenin ıskonto oranını yüzde 5 yerine Türkiye için yüzde 10-12 gibi çok yüksek düzeyde tutuyorlar. Böylece elektriği yüksek fiyattan satıp kısa sürede kâr edip paralarını ceplerine koyup gidecekler. Oysa Türkiye’nin bu yüksek elektrik maliyetine razı olmaması gerekiyor. Çünkü bu maliyetlerle elektrik ürettiğiniz takdirde mallarınızı ihraç etmek mümkün olamıyor. Niye mümkün olamıyor? Rekabet gücünüz kalmıyor çünkü.
(...)
TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN