Edinilen bilgiye göre terör örgütü mensuplarının Küpeli Dağı'na yerleşmelerini engellemek için iki zıpkın timi oluşturuldu. Dönemin Tugay Komutanı Tuğgeneral Ünal Akbulut'un "Yeterli personelimiz yoktu." gerekçesiyle Levazım Teğmen Yaşartürk, mevzuata aykırı bir şekilde 8 geçici köy korucusuyla birlikte göreve gönderildi.
Tim Şırnak'ın Akdizgin köyü yakınlarındaki Tilki Tepe mevkiinde pusu faaliyeti için görevlendirildi. Saat 02.00 sularında mevzileri kontrole çıkan Yaşartürk, korucu Mehmet Ali Erbey tarafından terörist zannedilerek vurularak şehit oldu.
Askerî savcılık, sıralı komutanlar hakkında soruşturma açtı. Olay yerinde yapılan incelemede Erbey'in ateş ettiği mevzide bulunan on adet kovan kriminal incelemeye gönderildi. Kovanların olay sırasında görevli olan 8 korucunun silahına ait olmadığı tespit edildi. Sıralı komutanlar hakkında açılan dava Tugay Komutanı Akbulut'un "Yeterli personelimiz yoktu." savunmasıyla kapatıldı.
Teğmenin ailesi olayı sivil mahkemeye taşıdı. Baba Hacı Ahmet Yaşartürk'ün suç duyurusu üzerine 2008 yılında açılan davada olayı üstlenen Mehmet Ali Erbey suçlu görülerek yargılandı. Yaşartürk'ü şehit eden silahtan çıkan kovanların kriminal incelemesi sonucu, kovanlardan 5'inin 2006'da Şırnak'ta Astsubay Hamza Güler'in Onbaşı Ersin Utlu'yu kazaen öldürmesi olayında kullanılan silahtan çıktığı tespit edildi.
Silahın İstanbul Hasdal'daki 23'üncü Motorlu Piyade Tümen Komutanlığı envanterine kayıtlı olduğu öğrenilir. Diğer beş kovanın ise hangi silahtan çıktığı hâlâ meçhul. Yaşartürk ailesinin avukatı Oğuz Baltacı, söz konusu silahın 2006'dan önce kime ait olduğunun bulunamadığını belirtiyor. Şehit teğmenin babası Hacı Ahmet Yaşartürk, oğlunun o bölgede bazı hukuksuzluklara şahit olduğu gerekçesiyle planlı bir şekilde öldürüldüğünü iddia ediyor. Dönemin komutanları Tümgeneral Ali Karababa ve Tuğgeneral Ünal Akbulut'un Balyoz davasında yargılanıyor olmalarının kendisinde şüphe oluşturduğunu ifade ediyor.