Erdoğan rejiminin baskı ve zulmünden kaçıp Hollanda'ya iltica eden öğretmenler 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü'nde Türkiye'de hapse atılan meslektaşları başta olmak üzere bütün mağdurlar adına "adalet ve hürriyet" çağrısında bulundu.
5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü vesilesiyle Hollanda’nın Dan Haag Parlamentosu önünde bir araya gelen Kanun Hükmünde Kararname (KHK) mağduru öğretmenler Türkiye'deki hukuk ihlallerini kamuoyu ile paylaştı.
Parlamento binası önünde ellerindeki pankarlarla toplanan Victim Edicator Platform ile Internationel Broken Chalk Platformu (Kırık Tebeşir Platformu) üyeleri adına açıklamayı Broken Chalk Platformu Sözcüsü Erdinç Demirok yaptı.
SÜRGÜN EDİLMİŞ, HAPSE ATILMIŞ ÖĞRETMENLERİN SESİ OLMAK İÇİN...
Demirok, eylemin amacını şöyle anlattı: “Internationel Broken Chalk platform ve Victim Edicator Platformları olarak 5 Ekimde dünyadaki bütün öğretmenlerin bu özel gününü kutlamak, ayrıca Türkiye ve dünyada işkenceye maruz kalmış, hapishanelere atılmış, sürgün edilmiş, baskılar neticesi vefat etmiş öğretmenlerin sesi olmak için burada topladık. Erdoğan Rejiminin Türkiye’de ve dünyada yaşattığı mağduriyetlere dikkat çekmek istiyoruz."
Hollanda'da düzenlenen eylemde Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetinin KHK ile farklı düşünce ve inançtan 126 bin kişiyi sivil ölüme mahkûm ettiği belirtildi.
KHK İLE 15 ÜNİVERSİTE 1065 LİSE 980 DERSHANE 848 ÖĞRENCİ YURDU KAPATILDI
Tr724'ten Basri Doğan'ın haberine göre Demirok, Erdoğan rejiminin her meslek grubundan insanları KHK ile işten çıkardığını söyledi.
"126 binden fazla insan kamu görevinden ihraç edildi. 126 binin 34’i öğretmen ve 6 bin 81’i akademisyendir." diyen Demirok, "Yine KHK’lar ile 15 üniversite, 1065 lise, ortaokul ve ilkokul, 980 dersahane, 848 öğrenci yurdu kapatılmıştır. Kapatılan bu eğitim kurumlarında vazife yapan 35 binden fazla öğretmen ve 30 binden fazla yardımcı personel işsiz bırakılmıştır." dedi.
Sürgündeki öğretmenler "tutuklu bebeklere özgürlük" sloganlarının yazılı olduğu dövizler taşıdı.
15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü sonrası eğitimcilerin işveren, işçi ve kamu sendikalarının kapatıldığına işaret eden Demirok, "Bunlar Eğitim İşverenlerini Kalkındırma Sendikası (EKASEN), Eğitim Pak Sendikası ve Aktif Eğitimciler Sendikası (AKTİFSEN)." ifadelerini kullandı.
Demirok, "Erdoğan rejimi, içişleri bakanlığının verilerine göre 511 bin kişi hakkında adli soruşturma açmış, 125 binden fazla insan terör örgütü üyeliğinden gözaltına alınmıştır. Hali hazırda hapishanelerde 31 binden fazla tutuklu bulunmaktadır." diye konuştu.
"8-12 KİŞİLİK KOĞUŞLARDA 40-50 KİŞİ KALIYOR"
"Bu soruşturmalar kapsamında öğretmenlerin tamamına yakını terör örgütü üyeliğinden soruşturmaya tabi tutulmuşlardır." diyen Demirok, "Gözaltına alınanlar tek kişilik hücre uygulamasına, uzun süre gözaltında tutulmaya ve hukuksuz yargılamalara maruz kalmışlardır. Bu uygulamalar başlı başına aşağılayıcı bir cezadır. Bu sürede mağdurlar işkence ve kötü muameleye maruz kalmışlardır. 8-12 kişilik koğuşlarda 40-50 kişi kalmakta ve en basit insani ihtiyaçlar dahi karşılanamamaktadır." dedi.
ÖZGÜRLÜK YOLUNDA EGE DENİZİ'NDE VE MERİÇ NEHRİ'NDE ÖLENLER...
Cezaevlerinde 54 belgelenmiş şüpheli ölüm vakası tespit edildiğine işaret eden Demirok, "Bu şüpheli ölümler aslında işkence ve tıbbi bakım yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Gökhan Açıkkollu bu gözaltında işkence ve ilaçlarının verilmemesi sebebi ile vefat etmiş ve vefat görüntüleri sosyal medyada yayınlanmıştır." diye konuştu.
Türkiye’deki hukuksuzluk ve toplumun baskılarından dolayı imkân bulanların kaçak yollarla ülkeyi terk etmek zorunda kaldığını belirten Demirok, "Bu yolculuklar sırasında Ege Denizi'nde ve Meriç Nehri'nde çok sayıda ölümler yaşanmıştır. Bunlardan bazıları anne-baba öğretmen Maden ailesi üç çocuğu ile birlikte Ege Denizi'nde, yine anne-baba öğretmen Doğan ailesi ve bir çocukları ile Meriç Nehri'nde, öğretmen Halil Dinç Atina’da kalp krizi ile vefat edenlerdendir." dedi.
Demirok geçen hafta içinde Ege'de Erdoğan rejiminden kaçan 19 eğitimci ve akademisyenin bulunduğu botun alabora olduğunu, faciada 1 bebek, 4 çocuk ve 2 kadın toplam 7 kişinin vefat ettiğine dikkati çekti.
SİYAH MİNİBÜSLERLE 29 KİŞİ BAŞINA ÇUVAL GEÇİRİLEREK KAÇIRILDI
2016 yılından bu yana Türkiye’de 29 vatandaşı zorla kaçırılma vakası bulunduğunu belirten Demirok, "Bu kaçırılanların bir kısmı öğretmen ve akademisyendir. Geçmiş dönemin beyaz Toroslarının yerini maalesef bugün siyah Transporter minibüsler almıştır. Mağdurların aylarca hangi şartlarda ve nerede oldukları bilinmemektedir. İşkence ve diğer kötü muamelelere maruz kaldıkları muhakkaktır." ifadelerini kullandı.
KHK mağduru öğretmenler, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü'nde "Adalet, hemen şimdi" çağrısında bulundu.
MİT 18 ÜLKEDEN 100 KİŞİYİ TÜRKİYE'YE KAÇIRDI
Erdoğan rejimi tarafından organize edilen kaçırılma ve kaybetme eylemlerinin yurtdışında yaşayan eğitimcileri de hedef aldığını aktaran Demirok şunları söyledi: "Türk Dışişleri Bakanı, 18 ülkeden Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından 100 kişinin kaçırılması konusunda övünmektedir. Bu insanların ağır işkencelere maruz kaldığı bilinmektedir."
868 BEBEK VE ANNELERİ HAPİSTE
Demirok, "Bu eylem hapishanelerde bulunan 868 bebek ve annelerine, suçsuz yere terör damgası vurulmuş eğitimcilere, vefat eden arkadaşlarımıza vefamız gereğidir.” dedi.
YAZAR BUYS: KALBİM ONLAR İLE
Hollandalı Yazar Cees Buys, Türkiye’den binlerce öğretmenin bir gecede işlerinden ve mesleklerinden ihraç edilmelerini kabul edilemez olduğunu söyledi.
Buys “Türkiye’den yaklaşık 40 bine yakın eğitimcinin işlerine son verildiğini öğrendim. Bu korkunç bir durum. Onlar eğitimden başka bir şeyleri olmamış insanlar. Birçoğu ile Hollanda’da tanıştım. Şahsen bu demokratik eylemlerini destekliyorum. Onlara yardımcı olmak için burada bulundum. Demokratik ve saygı çevresinde 5 Ekim Öğretmenler Günü'ne yakışan bir eylem oldu. Kalbimin onlar ile bir arada olduğunu söylemek isterim.”