HTŞ’nin Politbüro üyesi Kamal Lababidi, FT’ye yaptığı açıklamada, yeni hükümetin Rusya ile ilişkileri yeniden tanımlamaya çalıştığını belirtti.

Muhammed el-Julani liderliğindeki HTŞ, Moskova ile gerginlikten kaçınarak, “ortak çıkarlara hizmet edecek” bir diyalog arayışında.

Lazkiye’deki Hmeimim hava üssü ve Tartus limanındaki deniz üssü, Rusya’nın bölgedeki stratejik varlığının temel taşları olmaya devam ediyor.

2017’de yapılan anlaşma kapsamında bu üslerin kullanım hakkı 49 yıl boyunca Rusya’ya ait.

Ancak yeni hükümetin bu anlaşmayı nasıl ele alacağı belirsizliğini koruyor.

Rusya, Şam bölgesinden 400 askerini çekerek Lazkiye’deki Hmeimim hava üssüne konuşlandırdı. Bu süreç, yeni Suriyeli yetkililerle koordinasyon içinde gerçekleşti. 

Moskova, askeri üslerinin geleceğini garanti altına alırken, ülkedeki etkisini de korumaya çalışıyor.

Kremlin’in bu adımı, hem bölgedeki güvenlik dengelerini hem de Suriye’deki geleceğini belirlemek için kritik bir görüşme sürecini başlatmış görünüyor.

Rusya’nın asker çekme ve yeniden konuşlanma hamlesi, bölgedeki değişen dengelere uyum sağlama çabası olarak değerlendirilebilir. Ancak yeni Suriye yönetiminin bu süreçteki tavrı ve Moskova ile kuracağı ilişki, hem bölgesel hem de uluslararası alanda önemli sonuçlar doğuracaktır.

Rus yetkililer, geçici güvenlik garantileri aldıklarını ve askeri üslerin “her zamanki gibi çalışmaya devam ettiğini” belirtiyor.