GAZİANTEP (A.A) - Veli Gürgah / Ahmet Ekinci - Suriyedeki iç savaştan kaçarak Türkiye sınırına yakın bölgelerde kurdukları çadırlarda kalan kadın ve çocuklar zor şartlarda yaşam mücadelesi veriyor.
     Suriyedeki iç savaş nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kalan on binlerce Suriyeli, Türkiye, Lübnan, Ürdün, Mısır ve Irakta ya da Türkiye sınırına yakın bölgelerde silahların susacağı günü bekliyor.
     Halepin Azez ilçesine bağlı Esselame Sınır Kapısı yakınında kurulan çadırlarda kalan Suriyeliler için havaların soğumasıyla yaşam şartları daha da ağırlaştı.
     Çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu çadırlarda kalanlar, çeşitli yardım kuruluşlarının desteğiyle ayakta kalmaya çalışıyor.
     Akşam hava sıcaklığının önemli derecede düştüğü bölgede teneke kutularda yakılan ateşin çevresinde toplanan kadın ve çocuklar ağaç dallarını yakarak ısınmaya çalışıyor.
     Yakılan ateş aynı zamanda yemek ısıtmakta da kullanılıyor. Elektriğin olmadığı bölgede süt bulabilen kadınlar, bunları yardım kuruluşlarının jeneratörleri yardımıyla üretilen elektrikten faydalanarak ısıtıyor.
     Yıkadıkları çamaşırları çadırlarının yakınında, açık alanda ve terk edilmiş tır kasasında kurutan kadınlar, vakitlerinin büyük bir bölümünü çadırlarda geçiriyor. Çadırlarda kalanların su ihtiyacı ise taşıma yöntemiyle karşılanıyor.
     Yağmurla oluşan çamurda kimileri terlik kimi çıplak ayakla dolaşan çocuklar, çadırların arasında oynayarak çocukluklarını yaşamaya çalışıyor. Çocuklar bazen de gerek su taşıma gerekse yemek alma sırasında ailelerine katkıda bulunuyor.
     Çocuklarına süt bile bulamayan, içecek sularını ise çevre köylerden karşılamaya çalışan binlerce Suriyeli, evlerine dönecekleri günü özlemle bekliyor.
    
     -Destek bekliyorlar-
    
     Başta İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı, Kilisteki bazı sivil toplum kuruluşlarının da desteğiyle Azez ilçesine bağlı Esselame Sınır Kapısı yakınında kurulan çadırlarda kalan 6 bin Suriyeliye günde 2 öğün yemek dağıtıyor.
     Bir olan sabit mutfak sayısını ikiye çıkararak yemek çeşidini artırmayı amaçlayan İHH, ayrıca bölgeye ekmek üretmek amacıyla fırın kurarak Esselame Sınır Kapısı yakınında ve iç kesimlerde kalan Suriyelilere ekmek ulaştırmayı hedefliyor.
     İHH Esselame Sınır Kapısı Sorumlusu Serkan Öktem, AA muhabirine, yaklaşık 3 aydan beri hizmet verdikleri bölgede çalışmalarının sürdüğünü, yemek çeşidini artırmak amacıyla ikinci sabit mutfağı yapmaya çalıştıklarını belirtti.
     Bölgede kışın gelmesiyle şartların ağırlaştığını ifade eden Öktem, çadırlarda kalan 3 bin çocuğa ayakkabı verdiklerini, ilerleyen süreçte de büyüklere ayakkabı dağıtmayı planladıklarını ifade etti.
     Öktem, Suriyelilere battaniye de dağıtacaklarını kaydetti.
    
     - Un katlığı var -
    
     Öktem, Suriye genelinde kıtlık yaşandığını, özellikle Halepteki un kıtlığının had safhaya ulaştığını söyledi.
     Halepe un gönderdiklerini anlatan Öktem, İnsanların yaşadığı ekmek kıtlığını gidermek için çözüm arıyoruz. Bu kapsamda Esselame Sınır Kapısı yakınına ya da Kilise bir fırın kurmayı planlıyoruz. Burada ürettiğimiz ekmekleri de Halep, Azez ve civar köylere ulaştırmaya çalışacağız dedi.
     Un göndermelerine karşın ekmek sorunun sürdüğüne, bunun da mazot ve elektrik sıkıntısından kaynaklandığına işaret eden Öktem, Halep ve sınır bölgelerinde yaklaşık bir haftadır elektrik yok. Eskiden çok ucuz olan mazot 5 kadar liraya yükseldi. Biz unu gönderiyoruz ama diğer yandan da mazot desteği vermeye çalışıyoruz. Eğer Türkiyeden kuzey bölgelerine elektrik getirilebilirse bir çözüm üretilebilir diye konuştu.
     Havaların soğumasıyla sorunların artığını vurgulayan Öktem, şöyle devam etti:
     Buradaki insanların durumu içler acısı. Hava soğudu. Birkaç hafta sonra ya da kar yağdığında ne olacağını bilmiyoruz. Bu krizin biran önce bitmesini istiyoruz. Bu insanlar evlerine dönsün. Dönemeyenler için de çözüm üretmeye çalışalım. Hepimiz dört bir koldan el ele verip bir an önce bu krizi bitirelim. Nasıl Vanda, Ercişte diğer deprem bölgelerinde Türk halkı yardımcı oldu- Suriye halkına da ellerimiz uzatalım ve hep beraber acılarını paylaşalım.
    
     Yayıncı: A. Fatih Tekcan