Suruç Aileleri İnisiyatifi her ayın 20’sinde Suruç Katliamı’na ilişkin düzenledikleri Adalet Nöbeti’nin 61’inci ayında yine Kadıköy Halitağa Caddesi’nde bir araya geldi. “Hiçbir düş yarım kalmayacak, kalplerimiz adalet için atsın” pankartlarının açıldığı açıklamada sık sık "Suruç için adalet herkes için adalet"  "Suruç'un hesabı sorulacak" sloganları atıldı. Katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının taşındığı açıklamaya ailelerin yanı sıra birçok yurttaş destek verdi.

Burada açıklamayı okuyan Suruç Gazisi Çağla Seven, katliamda yaşamını yitirenleri anarak, 61 ay geçmesine rağmen yüreklerinin kanamaya devam ettiğini belirtti. Seven, patlama öncesi ve sonrasındaki ihmalleri hatırlatarak, “Katliamdan önce canlı bombalı saldırı olacağı istihbaratı verilmesine rağmen o gün istihbaratın önemine uygun bir önlem alınmadı. Katliamın yaşanmasının hemen ardından yaralıları hastaneye taşımaya çalışanlara gaz bombası atıldı, yolları kapatan TOMA’lar ambulansların olay yerine ulaşmasına engel oldu” dedi.

Katliamın aydınlatılması ve sorumluların yargılanması için açılan davaya 18 ay boyunca gizlilik kararı konulduğunu hatırlatan Seven, “Katliamın hemen sonrasında dosyaya girmesi gereken kamera görüntülerinin dosyaya girmesi tam 3,5 yıl sürdü. 3,5 yıl sonra dosyaya giren görüntülerin 5 saati kayıp. Aradan 5 yıl geçmesine rağmen bu eksik görüntüler tamamlanıp dosyaya konulmuş değil” diye konuştu.

Seven, katliamdan sonra olay yerinde fotoğraf çekerken yakalanan Abdullah Ömer Arslan isimli şahıs hakkında hiçbir işlem yapılmadığını belirterek, bu kişinin katliamı gerçekleştiren Abdurrahman Alagöz’e yardım ettiği yönündeki şüphelere rağmen mahkeme heyetinin bu kişiyi şüpheli sıfatı ile dinlemediğini söyledi.

*“Abdullah Ömer Arslan sanık olarak dinlensin.

* Dava dosyasına konulmayan 5 saatlik görüntü dava dosyasına konulsun.

* Firari sanıklar deniz çelebi ve İlhami Bali yakalansın.

* Dönemin başbakanı olan ve katliamın yaşandığı dönemde olanları siyasi rant malzemesi haline getiren Ahmet Davutoğlu mahkeme huzurunda dinlensin.”