Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde meydana gelen patlamada yaşamını yitiren Muşlu Evrim Deniz Erol, Mehmet Ali Barutçu ve Serhat Devrim ile diğer 28 kişi için Muş'ta yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşe katılan HDP'li Burcu Çelik Özkan, AK Parti iktidarına tepki göstererek "Gerçekten sizi lanetliyoruz, lanet olsun siyasi emellerinize. Lanet olsun siyasi iktidarınıza, politikanıza." dedi.
Muş Emek ve Demokrasi Platformu 'Kobane'yi Beraber Savunduk, Beraber İnşa Ediyoruz' sloganıyla Şanlıurfa'nın Suruç ilçesine giden Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu üyesi 200 gencin açıklama yaptığı sırada canlı bomba saldırısına uğraması slogan, yürüyüş ve basın açıklamasıyla kınandı. Belediye meydanında bir araya gelen çok sayıda vatandaş bombalı saldırıda hayatını kaybeden Muşlu Evrim Deniz Erol, Mehmet Ali Barutçu ve Serhat Devrim'in posterlerini açarak sloganlar attı. Kürtçe ağıtların yakıldığı müzik eşliğinde Cumhuriyet Caddesi'nde başlayan yürüyüş Necmettin Dede Parkı'na kadar devam etti.
Burada DBP Muş İl Eş Başkanı Cihan Akpolat'ın Kürtçe konuşma yapmasından sonra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Burcu Çelik Özkan söz aldı.
AK Parti'ye yüklenen Özkan, saldırıda hayatını kaybedenleri rahmetle andığını belirterek, "AKP bugüne kadar Suriye sınırında olan savaşa ilişkin duruşunu zaten bize binlerce kez gösterdi. Çeteler ile olan, ben buna iş birliği demiyorum artık. Göz yumarak, sessiz kalarak, müdahale etmeyerek ve onların Kürdistan'da, Türkiye'de ellerini kollarını rahatça sallayarak gezmesini sağlayan AKP'nin iş birlikçi değil artık, bir fail olduğunu düşünerek onun da bir katil olduğunu söylemek istiyorum." dedi.
Özkan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu katliam Kürt analarının, şehit annelerinin umutlarına yapılan bir müdahaledir. Bu müdahale bu ülkede, Türkiye topraklarında halen umudunu koruyan halklarımızın umutlarına yapılan bir müdahaledir. Gerçekten sizi lanetliyoruz. Gerçekten lanet olsun siyasi emellerinize. Lanet olsun siyasi iktidarınıza, politikanıza. Siz o öldürdükleriniz o 330 gencimiz Taksim'de, İstiklal Caddesi'nde oyuncak ve bileklik satarak, Kobani'deki çocuklara hayat umut götürmek istediler. Oraya ceplerinde kayısı çekirdekleri götürerek, orada yıktığınız umutları, yıktığınız yaşamları yeniden diriltmek için yola çıktılar. Siz çeteler ile yapmış olduğunuz iş birliğiniz ile Kobani'yi tarumar eden zihniyet, orada insanlığı yıktınız. O gençler oraya insanlık götürmek istediler. Sizin insanlığınızın da olmadığını gördük, vicdanınızın da yer ile bir olduğunu gördük. Ama artık yeter, yeter Türkiye halkların artık bu kadar ucuzca öldürülmesine, bu gençlerin ucuzca katledilmesine artık dur demek zorundayız. Bu kadar ucuz ölümleri istemiyoruz."
Saldırıdan geçici hükümeti sorumlu tutan Özkan, "Şu anda bu katliamdan geçici hükümetin sorumlu olduğu aşikârdır. Bunun hesabını mutlak suret ile vermek zorundalar. Bunu buradan Ankara'ya geçici hükümete iletelim. Eğer gençlerimizi koruyamıyorsanız, eğer bizleri koruyamayacaksanız, güvenliğimizi alamayacaksanız, biz kendimizi de korumaya hazırız, gençlerimizi de korumaya hazırız, öz savunmamızı da yapmaya hazırız. Tekrardan bütün ailelere baş sağlığı diliyorum." şeklinde konuştu. Yapılan konuşmalardan sonra grup olaysız bir şekilde dağıldı. CİHAN