Suudi Dışişleri Bakanı, Kaşıkçı cinayetinin işlendiği konsoloslukta ortam dinlemesi yaptığı öne sürülen Türkiye'nin Suudi gazetecinin öldürüleceğinden haberi varsa neden Kaşıkçı'yı önceden uyarmadığı sorusunu yöneltti.
Deutsche Welle'nin Conflict Zone programında Tim Sebastian'ın konuğu olan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el Cubeyr, İstanbul'daki Suudi Arabistan Büyükelçiliği'nde öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı ile ilgili sorularını yanıtladı.
Başkonsolosluktaki cinayetin emrini Riyad yönetiminin vermediğini yineleyen Cubeyr, gazeteci Cemal Kaşıkçı'yı öldürenlerin "yetkilerini aştığını" vurguladı.
Başkonsoloslukta Türkiye tarafından yapılan ortam dinlemelerine göre cinayeti işleyenlerden birinin telefonda "Sizinkilere söyle, o iş tamam" dediğinin duyulduğunu hatırlatan Sebastian ise üst düzey bir Suudi istihbarat yetkilisi olduğu belirtilen bu kişinin kiminle konuştuğunu sordu.
"Bunun doğru olduğuna inanmıyorum. Bilmiyorum" yanıtını veren Suudi bakan, "Türklerin yaptığı dinlemeleri görmedim. Ama eğer Türkiye tüm bu bilgilere sahipse, böyle olduğuna inanıyorlarsa, neden bunları başkonsolosluğa gitmeden önce Cemal Kaşıkçı'ya vermediler?" diye ekledi.
"İsimler Türkiye'de var"
Suudi Arabistan'da geçen Aralık ayında, Kaşıkçı cinayetiyle ilgili görülen davada beş sanık idam cezasına mahkûm edildi. Bu kişilerin isimleri kamuoyuna açıklanmazken mahkemenin Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a yakın isimlere herhangi bir ceza vermemesi uluslararası kamuoyunda eleştirilmişti. Birleşmiş Milletler (BM) Yargısız İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard da hem bu duruma hem de davanın kapalı kapılar ardında yapılmasına tepki gösteren isimler arasındaydı.
Cubeyr, Conflict Zone'da yaptığı açıklamada, "Özel Raportör davanın gizli olduğunu söylüyor. BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi ülke ve Türkiye'den temsilcilerin katıldığı bir dava nasıl gizli olabilir?" dedi.
Davanın kapalı kapılar ardında görülmesine dair kararın hâkim tarafından verildiğini belirten Cubeyr, "Orada temsilcileri bulunan ülkelerin tüm yargılamalara erişimi var. İnsanların isimlerini de biliyorlar" ifadesini kullandı.
"Hataydı"
Kaşıkçı'nın öldürüldüğü 2 Ekim 2018 tarihinde başkonsoloslukta yaşananları "hata" olarak tanımlayan Cubeyr, Suudi Arabistan'dan İstanbul'a giderek cinayeti işlediği tahmin edilen ve kamuoyunda "suikast timi" olarak adlandırılan ekibin Türkiye'ye bu amaçla gitmediğini savundu.
Cubeyr, "Onunla konuşmaya gittiklerini düşünüyorum. Suudi Arabistan'a dönmesi için ikna etmek istiyorlardı. Ama bir şeyler korkunç biçimde yanlış gitti ve bir kavga çıktı ve öldürüldü" dedi.
Bunun üzerine DW sunucusunun "Yanında kemik testeresi olan bir otopsi uzmanıyla gittiler" demesinin ardından ise Cubeyr, "Bundan haberim yok. Bundan haberim yok" ifadesini kullandı.
"Ben savcı değilim"
Cubeyr, Kaçıkçı'nın cesedinin nerede olduğunu ise bilmediğini belirtti. Suudi Dışişleri Bakanı, "Tüm suçluları hapse attığınız iddia edilirken nasıl oluyor da hâlen Sayın Kaşıkçı'nın cesedine ne olduğunu bilmiyoruz? Nasıl bilmezsiniz?" diye soran Sebastian'a "Cesedi yerel bir işbirlikçinin yok ettiğini söylediler" yanıtını verdi.
Sebastian'ın "Nerede?" diye sorması üzerine "Bilmiyorum" diyen Cubeyr, ardından kendisine yöneltilen "Sorgu sırasında sorulmadı mı?" sorusuna ise "Ben savcı değilim. Biz dış politika yaparız. Cezai soruşturmayı bilmeyiz" yanıtını verdi.