Süveyş-İran-Mısır ve ötesi

Bölgemizde çok önemli gelişmeler yaşanıyor. Bunlardan birisi de elbette Libya'nın geleceği. Bugün dünyanın gözü kulağı bu ülkede yaşanmakta olanlarda. Elbette bizim de. Bugüne kadar bu ülkeyle ilgili izlenen politikalar, alınan tedbirler doğru yolda ilerliyor, gelişiyor. Bu bakımdan fazla endişeye gerek yok; zira hükümet işini iyi yapıyor, gerekli tedbirleri zamanında alıyor, ülkemizin çıkarlarını soğukkanlı ve akıllıca koruyor. Diğer yandan, bizi de, bölgeyi de yakından ilgilendiren başka gelişmeler de söz konusu. Bunlardan birisi de geçen hafta yaşanan İran gemileriyle ilgili olandı. İran geçen hafta 1979 yılından bu yana ilk defa iki gemisini Süveyş Kanalı'ndan geçirerek Akdeniz'e çıkardı. Bu gemiler Alvand adlı firkateyn ve lojistik-destek gemisi Harg. Alvand oldukça eski; ama sonradan yenilenmiş İngiliz yapımı bir savaş gemisi. Harg da yeni sayılmaz. Bu gemi Alvand'a lojistik destek sağlıyor. Her iki gemi de bugün Suriye'nin Lazkiye Limanı'nda demirlemiş bulunuyorlar. Gemiler burada Suriye donanması ile ortak eğitim ve tatbikat yapacaklar. Kısacası, İran yaklaşık 30 yıl sonra gemileriyle Akdeniz'de boy gösteriyor. Bu şüphesiz önemli bir gelişme. İran, donanmasının Akdeniz'e de ulaşabileceğini açıkça ortaya koyuyor. Gemilerin Süveyş'ten geçişleri de bir süre merakla ve tereddütle beklendi; Mısır'ın bu gemilere izin verip vermeyeceği üzerinde spekülasyonlar yapıldı. Esasen, Mısır'ın izin vermemesi söz konusu değildi; ama böyle olmasını içten içe temenni edenler de yok değildi. Süveyş'ten geçiş Osmanlı döneminde imzalanan 1888 anlaşmasıyla düzenlenmişti. Bu anlaşma hâlâ geçerli ve yürürlükte. İster sivil, ister savaş gemileri olsun bütün gemiler önceden izin alma şartıyla Kanal'dan geçme hakkına sahipler. Savaş gemileri bakımından izin alınacak makamlar da Mısır Dışişleri ve Savunma bakanlıkları. Bunların izniyle savaş gemileri geçiş yapabiliyor. Geçişlere izin verilmemesi ise savaş hali, Mısır'ın savunması ve kamu düzeninin korunması mülahazaları ile sınırlı. Mısır bu hallerde geçişlere izin vermeyebiliyor. Nitekim, İsrail gemilerine 1948'den 1979 Camp David Antlaşması'na kadar izin vermemişti. İsrail bunu mesele yapmış, konuyu BM'ye götürmüş, BM de İsrail'i haklı bulmuştu. Ne var ki, buna rağmen Mısır kendisine anlaşmayla verilen yetkiyi 1979'a kadar kullanmış, hatta 1950'lerde bir İsrail gemisine el bile koymuştu. 1979'dan sonra ise Mısır, İsrail gemilerine de geçiş izni veriyor. Nitekim, geçen yıl Dolphin sınıfı İsrail denizaltıları Kanal'dan Kızıldeniz'e, oradan da İran sularına yakın bölgelere gitmişlerdi. İsrail elbette İran gemilerinin geçişlerinden en çok rahatsız olan ülkeydi. Nitekim, yetkililer bu konudaki rahatsızlıkları çeşitli demeçlerle dile getirdiler. Bu bağlamda, Başbakan Netanyahu 'gelişmeyi vahim bir gelişme olarak' nitelerken, Dışişleri Bakanı Lieberman ise İran'ı kışkırtıcılıkla suçladı. Netanyahu daha sonraları da diğer bölgesel gelişmelerle birlikte İran gemileri ile ilgili son gelişmenin İsrail'in güvenlik ihtiyaçlarının arttığını gösterdiğini belirtirken savunma bütçesinin buna paralel olarak mutlaka artması gerektiğinin de altını çizdi. İran gemilerinin geçişi, İsrail'i bu kadar rahatsız ederken İran bu gelişmeyle donanmasının menzilinin arttığını gösteriyor ve aynı zamanda Mısır ile Mübarek döneminde hiç de iyi olmayan ilişkileri yeni bir seviye ve yapıya da kavuşturma iradesini ve isteğini ortaya koyuyor bize göre. Esasen, Mübarek başta olsaydı Mısır muhtemelen İran gemilerinin geçişine ya izin vermeyecek ya da işi yokuşa sürecekti. Ancak, Mısır'ın geçiş dönemi askerî yönetimi gemilerin geçişine izin vererek İran ile yeni bir sayfanın açılması ihtimalini güçlendirmiş bulunuyor. İran da gemileri ile esasen bu yönetimi kendisiyle ilgili bir teste de tabi tutmuş ve bundan istediği sonucu almış bulunuyor. Bu gelişme, yıllardır kötü olan İran-Mısır ilişkilerini de muhtemelen daha iyi ve sağlıklı noktaya götürecek ve bundan da İsrail büyük kaygı duyacak elbette. Muhtemelen bölgenin İran karşıtı ülkeleri de. İran'ın gemilerini Süveyş Kanalı'ndan geçirmesi işte böylesine anlamlı bir gelişmeydi. Bunu da görmezden gelemezdik elbette...
28 Şubat 2011 08:56
DİĞER HABERLER