Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin öldürüldüğü sokağın başında 2 polisi şehit eden PKK'lı Mahsum Gürkan'ın 1 yıldır teknik ve fizikî takipte olduğu, o gün de adım adım izlendiği ortaya çıktı.
Araçtakileri gözaltına almaya karar veren emniyet, ‘taksiyi durdurun' talimatı verdi. Örgüt mensuplarını takip eden istihbarat şube, bölgedeki polislere aracın içinde bulunan PKK'lıların silahlı olduğunu bildirmedi. Şehit olan 2 polis, kameralara yansıdığı gibi basit bir olaya müdahale ettiklerini zannediyordu.
Bir başka iddia ise Elçi'nin vuruluş anının emniyet foto film şubesinin kameraları tarafından kaydedildiği, ancak 13 saniyelik kısmın soruşturma dosyalarında yer almadığı. Alınan bilgilere göre polisler bu boşluğu “Düştüm, çekemedim” diye açıklıyor.
Tarihi Dört Ayaklı Minare'yi korumaya çalışırken katledilen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin ölümünün üzerinden tam 3 hafta geçti. Ancak olaya ilişkin soru işaretleri hâlâ giderilemedi. Çatışmalar sebebiyle olay yeri incelemesi zamanında ve yeterli ölçüde yapılamazken, cinayetle ilgili yeni bir skandal ortaya çıktı. Elçi'nin basın açıklaması ve sonrasında yaşanan gelişmelerin emniyet foto film şubesinin kameraları tarafından kaydedildiği, ancak Elçi'nin vurulma anına ilişkin 13 saniyelik kısmın soruşturma dosyalarında yer almadığı iddia edildi. Alınan bilgilere göre müfettişler, Elçi'nin katledildiği güne ilişkin foto film şube müdürlüğüne ait kamera görüntülerini talep etti.
Ancak soruşturma dosyasına giren görüntüler incelendiğinde görüntülerin kesik olduğu anlaşıldı. Polis kamerasında 10.56:06 ile 10.56:19 arasındaki 13 saniyelik görüntünün olmadığı belirlendi. Bu 13 saniyelik görüntünün Tahir Elçi'nin vurulduğu ana ait olduğu iddia ediliyor. Görüntüleri çeken polislerin, konu kendilerine sorulunca, “O sırada yere düştüğüm için çekemedim.” cevabı verdiği öğrenildi. Ancak olaydan sonra görüntülerin silinmiş olabileceği üzerinde duruluyor. Elçi'nin bulunduğu sokağa giren teröristlere onlarca kez ateş eden polislerin bağlı olduğu güvenlik şube ile foto film şubesinin aynı emniyet yetkilisine bağlı olması kuşkuların artmasına neden oluyor. Olay anına ilişkin ilgili diğer skandallar ise şöyle:
PKK'LI MASUM GÜRKAN, 1 YILDIR TAKİP EDİLİYORDU
Tahir Elçi'nin öldürüldüğü sokağın başında 2 polisi şehit eden PKK'lı Mahsum Gürkan'ın, 2012 yılında Diyarbakır'da polise el yapımı bombalı saldırı düzenlediği belirlendi. Elçi'nin öldürülmesinden bir gün önce Şanlıurfa yolunda polis aracına 150 kurşunun sıkıldığı saldırıyı da Gürkan'ın gerçekleştirdiği tespit edildi. En çarpıcı bilgilerden biri de, Gürkan'ın telefonlarının geçen yıldan beri istihbarat şubenin yanı sıra terör şubesi tarafından dinlendiğinin anlaşılması. Polis takibine rağmen Gürkan'ın bu kadar saldırıyı planlayıp gerçekleştirmesi ve yakalanmaması şaşkınlığa yol açtı. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü ekiplerinin, Tahir Elçi'nin katledildiği gün de, Sur ilçesinden çıkıp Kayapınar ilçesinde başka bir örgüt mensubuyla buluşan PKK'lı Gürkan'ı adım adım takip ettiği anlaşıldı. Alınan bilgilere göre, Gürkan'ın olay günü Sur ilçesinden çıkarak Kayapınar ilçesinde bulunan AVM'nin önünde başka bir örgüt mensubuyla buluşacağı telefon dinlenmesiyle saptandı.
ARKADAŞINA TAZİYE ÇİÇEĞİ GÖNDERMİŞ
Bunun üzerine Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü'ndeki PKK masasının sorumlusu, konuyu istihbarat şube müdür vekiline iletti. İstihbarat şube müdür vekilinin talimatıyla PKK'lılar, buluşmanın gerçekleştiği alışveriş merkezinden itibaren fiziki takibe alındı. PKK'lı Gürkan, çiçekçiden bir çiçek alarak bir gün önce birlikte düzenledikleri saldırıda öldürülen arkadaşının taziyesine gönderdi. Fiziki takipte olan istihbarat ekipleri, burada Gürkan'ın fotoğrafını çekmeye çalıştı ancak başaramadı. Gürkan, çiçekçiden sonra AVM önünde bir kişiyle buluştu ve taksiye binerek bölgeden uzaklaştı.
POLİSLERE RİSKLİ DURUM HAKKINDA BİLGİ VERİLMEMİŞ
İstihbarat ekipleri de PKK'lıların bindiği taksiyi fiziki olarak takip etti. Taksi, Urfa Kapı'dan Suriçi'ne girdikten sonra aracı takipte olan istihbaratçılar, gelişmeleri amirlerine aktardı. İstihbarat şube müdür vekilinin talimatı üzerine örgüt mensuplarının içinde olduğu aracın durdurularak gözaltı işlemi yapılması kararlaştırıldı. Rutin güvenlik tedbirleri için Tahir Elçi'nin öldürüldüğü sokağın başında sivil olarak görev yapan terör ekiplerine, yaklaşan taksiyi durdurmaları talimatı verildi.
Ancak baştan beri örgüt mensuplarını takip eden istihbarat şube, TEM ekiplerine aracın içinde bulunan PKK'lıların silahlı olduğunu ve daha önce eylemlere karıştığını bildirmedi. Terör ekipleri de ani talimat üzerine herhangi bir önlem almadan sokak başında duran taksiye müdahale etmek isterken saldırıya uğradı. Aracın içinde olan 2 PKK'lı kendilerine yaklaşan iki polisi şehit ederek Elçi'nin açıklama yaptığı sokağa yöneldi. 1 yıldır teknik takipte tutulan, olay günü de fiziki olarak takip edilen örgüt mensupları, polisleri şehit edip kaçmayı başardı. PKK'lıları takip eden istihbarat ekiplerinin ise polise yönelik saldırı sırasında araçlarından bile inmediği ileri sürüldü. Sokağın başında iki polisi şehit eden teröristlerin, Tahir Elçi'nin öldürüldüğü sokağa doğru kaçtıkları yönündeki bilginin anında acil koduyla emniyet ekiplerine iletilmesi gerekiyordu. Ancak bunun da yapılmadığı ileri sürülüyor. Bütün polislerin iletişimine açık olan telsiz kanalından gelişmeler anons edilmedi.