Yaklaşık 8 yıl önce tarihi Dört Ayaklı Minare önünde basın açıklaması yaptığı sırada vurularak öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi suikastı sanıklarının yargılandığı davanın duruşması bugün görüldü. Üç polis memuru ve firari bir PKK'lının yargılandığı davada mahkeme heyeti tüm talepleri reddederken duruşmayı da 29 Kasım’a ertelendi.
BOLD MEDYA'nın haberine göre Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesi ile ilgili sanıklarının yargılandığı davanın duruşması Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşmaya, tutuksuz yargılanan polis memurları S.T, F.T. ve M.S, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi üzerinden katıldı, Elçi’nin eşi CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi ve avukatlar da salonda hazır bulundu.
Sanık polisler önceki savunmalarını tekrarladı. Suikastın meydana geldiği alanı gören bir işyerinin sahibi de duruşmada tanık olarak dinlendi.
Elçi ailesinin avukatları, dosyada delillerin eksik toplandığını iddia ederek, olay yerinde keşif yapılmasını ve bazı polislerin de tanık olarak dinlenilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, taleplerin reddine karar vererek, duruşmayı 29 Kasım’a erteledi.
Duruşmayı farklı illerden ve yurt dışından gelen avukatlar ile bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve basın mensupları takip etti. Duruşmanın ardından Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren ve Elçi ailesinin avukatları adliye önünde basın açıklaması yaptı.
NE OLDU?
28 Kasım 2015’te Diyarbakır Barosunca, terör saldırılarında zarar gören tarihi Dört Ayaklı Minare’ye dikkati çekmek amacıyla yapılan basın açıklaması sırasında çıkan çatışmada polis memurları Ahmet Çiftaslan, Cengiz Erdur ve dönemin Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi hayatını kaybetti.
Saldırının ardından kaçan PKK’lı Mahsum Gürkan’ın bölgede gerçekleştirilen operasyonda etkisiz hale getirildiği belirtilen iddianamede, yakalama kararı çıkarılan terörist Uğur Yakışır hakkında “devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak”, 2 polis memurunu “kasten öldürmek” suçlarından 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet ile Tahir Elçi’yi “olası kastla öldürmek” suçundan 20 yıldan 25 yıla, polis memuru S.T’yi “öldürmeye teşebbüs” suçundan 20 yıla, “mala zarar vermek” ve “ruhsatsız silah bulundurma, taşıma veya satın alma” suçundan da 1 yıl 4 aydan 5 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Polis memurları S.T, F.T. ve M.S. hakkında da “bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme” suçundan 2 yıldan 6’şar yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.