İstanbul İstiklal Caddesi'nde altı kişinin ölümüne yol açan bombalı saldırıyla ilgili davada mahkeme tutuklu sanık Ahlam Albashır'a bin 794 yıl hapis cezası verdi.
DW Türkçe'den Uğur Şahin'in haberine göre İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde bulunan İstiklal Caddesi'nde, 2022'de altı kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırıya ilişkin davada karar açıklandı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, bombayı olay yerine bırakan tutuklu sanık Ahlam Albashır, 7 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ile bin 794 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Duruşmaya, Albashır'la birlikte beş tutuklu sanık ile avukatları iştirak ederken bazı tutuklu sanıklar mahkeme salonuna Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Mahkeme heyetinin, tutuklu sanıklardan Fatma Berkel, Ferhat Habeş, Ahmed Carkes ve Ammar Jarkas'e ek savunma hakkı vermesi üzerine söz alan Berkel, patlamanın olduğu dönem hamile olduğunu ve psikolojisinin iyi olmadığını öne sürerek, "Tek sorduğum şey, 'Neden buraya geldiniz?' oldu. Bana 'Biz buraya yaşamaya geldik, tutunamazsak dışarıya çıkacağız.' dedi. Aramızda geçen konuşma bundan ibaret. Bunları hiç tanımıyorum, beraatimi istiyorum" ifadelerini kullandı.
Sanık Ahlam Albashır da son sözünde, kendini savunmayacağını dile getirerek, "Bu olan patlama ve vefat edenlerden dolayı bana vereceğiniz herhangi bir cezayı kabul ediyorum. Ammar Carkes'in hiçbir şeyden haberi yoktur. Benim ailemin vefat ettiğini biliyor ama ailem yaşıyor. Ahmed Carkes'in telefonu kırdığında hiçbir şeyden haberi yoktu. Ahmad Haj Hasan'ın da evinde 3 gün kaldım. Tanışıklığımız atölyeden kaynaklanıyor. Bayan olduğumdan atölyede kalmama razı olmadı. Evine davet etti. Ferhat Habeş ve Fatma Berkel'i sadece evde gördüm. Sayın başkanla baş başa konuşmak istiyorum" dedi.
Beş soruda Taksim'de bombalı saldırı davasıBugüne dek beş duruşma gerçekleştirilirken saldırıya ilişkin sis perdesi hâlâ tam olarak aralanabilmiş değil. Beş soruda Taksim saldırısı ve dava sürecinde yaşananları derledik:
Patlama nasıl gerçekleşti ve Albashır nasıl yakalandı?İstiklal Caddesi'nde 13 Kasım 2022'de bir bankın üzerine bırakılan patlayıcı madde, saat 16.14'te patladı. Altı kişinin hayatını kaybettiği patlama, 99 kişinin de yaralanmasına neden oldu. İstanbul'un en turistik yerlerinden olan caddenin çevresindeki birçok işyeri de saldırıdan etkilendi. Yaşananların ardından Emniyet ekipleri, patlamaya neden olan bombanın bir kadın tarafından caddedeki banka bırakıldığını belirledi. Yüzlerce kamera kaydının izlenmesiyle birlikte, aynı kişinin patlamanın sonrasında taksiye binip Taksim'den uzaklaştığı tespit edildi. Bu kişi, kamuflaj desenli bir pantolon giyen ve siyah başörtüsü takan, 1999 doğumlu Suriyeli Ahlam Albashır'dı. Ekipler şüpheliyi saldırıdan kısa süre sonra, saat 02.55'te Küçükçekmece ilçesinin Kanarya Mahallesi'ndeki bir evde yakaladı. Albashır'la birlikte saldırıyla bağlantılı olduğu belirtilen toplam 51 kişi gözaltına alındı.
Saldırının zanlısı Albashır'ın ifadelerindeki çelişkiler neler?14 Kasım 2022'de gözaltına alınan Albashır'ın ifade işlemleri günlerce sürdü. İstanbul Emniyeti, şüphelinin "PKK/PYD bağlantısını itiraf ettiğine" yönelik bir duyuru paylaştı. Emniyet ayrıca zanlının "PKK/PYD/YPG terör örgütü tarafından özel istihbarat elemanı olarak yetiştirildiğini" ve "Afrin-İdlib üzerinden Türkiye'ye eylem yapmak için kaçak yollarla giriş yaptığını" da belirtti.
Ahlam Albashır'ın gözaltına alındığı andan itibaren verdiği ifadelerdeki çelişkili anlatımlar ise dikkat çekti. Albashır, Emniyet aşamasındaki verdiği ifadede saldırının nasıl planlandığını aktardı. Hatta bombayı İdlib'den gelirken yanlarında götürdüklerini ileri sürdü. Şüpheli, savcılıktaki ifadesinde ise banka bıraktığı çantanın içerisinde bomba olduğunu bilmediğini ve uyuşturucu sandığını savundu.
21 Kasım 2022'de Sabah gazetesinde yayımlanan bir habere göre, Albashır, savcılıktaki ifadesinde, "ağabeyinin Özgür Suriye Ordusu'nda (ÖSO) üst düzey bir komutan olduğunu" dile getirmişti. Ancak İslamcı akımlardan oluşan ve Suriye'de Beşar Esad yönetimine muhalif olmalarıyla bilinen ÖSO detayı, hazırlanan iddianamede yer almadı. Aralarında Albashır'ın de bulunduğu 17 şüpheli, 18 Kasım 2022 tarihinde tutuklanarak eski adı Silivri olan Marmara Cezaevi'ne götürüldü. 29 şüpheli ise sınır dışı edildi.
Saldırıyı üstlenen örgüt var mı?Şu ana kadar hiçbir örgüt saldırıyı üstlenmedi. Saldırıya ilişkin soru işaretleri bu aşamada oluştu. Dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yaptığı ilk açıklamada PKK'yı işaret etti, "Eylemi yapanın Afrin'den geçtiği konusunda bir değerlendirmemiz var" ifadelerini kullandı. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün açıklamasında ise, şüphelinin İdlib'den Türkiye'ye geçtiği bilgisine yer verildi.
Fakat PKK'ya bağlı Halk Savunma Merkezi saldırıyla ilişkilerinin olmadığını iddia etti. Belkemiğini YPG'nin oluşturduğu ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) yöneticilerinden Mazlum Abdi de "patlamayla ilgilerinin olmadığını" öne sürdü.
MHP Şırnak Güçlükonak İlçe Başkanı Mehmet Emin İlhan'ın üzerine kayıtlı telefon hattından, zanlı Albashır ile görüşme trafiği yapıldığına ilişkin iddialar da soru işaretlerine neden oldu. MHP İlçe Başkanı, "Cizre'de sahte bir imza ile bir bayiden adıma bir hat çıkartmışlar" açıklaması yaptı. Şırnak Valiliği, İlhan'ın ifadesinin alındığını aktararak, söz konusu hattın yasadışı yollardan üçüncü şahıslara verildiğini bildirdi.
Saldırının kilit ismi kim ve sanıklar neyle suçlanıyorlar?Saldırının kilit ismi, Ahlam Albashır'ın eşi görünümünde olan Bilal Hacmaos'tu. Albashır'ı Taksim Meydanı'na getiren araçta bulunduğu belirlenen Hacmaos, şu an firari durumda. Hacmaos'un daha sonra yakalanan Ammar Jarkas tarafından kaçırılıp Bulgaristan'a götürülmek üzere Edirne'ye bırakıldığı belirtiliyor. Edirne'den sonra izini kaybettiren bu kilit isme hâlâ ulaşılmış değil.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 3 Şubat 2023'te hazırlanan iddianamede de Albashır ile Hacmaos arasındaki ilişkiye dikkat çekiliyor. Bu iki sanığın Esenler'de tekstil atölyesi sahibi olan davanın tutuklularından Ferhat Habeş'in evine yerleştiği aktarılıyor. İddianamede, Albashır ve Hacmaos'un, YPG tarafından özel eğitime tabi tutulduğu savunuluyor. Bu iki kişinin patlayıcı malzeme eşliğinde Türkiye'ye gönderildiklerinin tespit edildiği de belirtiliyor. Sanıkların gelen talimatla saldırıyı gerçekleştirdiği iddianamede yer alan detaylardan. Ayrıca Albashır'ın üç kez Taksim'de, bir kez de Fatih Camisi'nde keşif yaptığı, çektiği fotoğraf ile videoları "Hacı" kod adını kullanan ve örgüt üyesi olduğu belirtilen bir kişiye gönderdiği bildiriliyor.
İddianamede olay gününe ilişkin ayrıntılara da yer veriliyor. Buna göre Hacmaos ile Albashır, içinde bomba olan çantayı yanlarına alarak Taksim'e gitti. Caddedeki bir bankta oturup talimat bekleyen Albashır, "Hacı"nın, "Çantayı bırak, hemen oradan ayrıl" mesajı üzerine hızla meydana doğru yürümeye başladı. Bomba da bu esnada patladı.
İddianamede, saldırgan Albashır'ın "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak", "silahlı terör örgütüne üye olmak" gibi çeşitli suçlardan toplamda 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ve bin 949 yıldan 3 bin 9 yıla kadar hapsi isteniyor. PKK'nın üst yöneticilerinden Cemil Bayık'ın da aralarında bulunduğu diğer şüphelilerin ise 7'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 3 bin 16 yıl 6 aya kadar hapisleri talep ediliyor.
Yargılama ne zaman başladı ve duruşmalarda bugüne dek neler yaşandı?İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin iddianameyi kabul etmesiyle yargılama 9 Mayıs 2023'te başladı. Duruşmalar, Marmara Cezaevi'nin karşısındaki salonunda yapıldı.
Sanık Albashır, iddianamenin Arapçaya çevrilmemesi nedeniyle ilk duruşmada savunma yapamadı. İkinci celsede yani 17 Temmuz 2023'te ilk kez konuşan Albashır, "Daha önce bunları anlatmadım" diyerek soruşturma aşamasındaki ifadesini değiştirdi. Daha önceki ifadelerinde bombayı Suriye'den aldıklarını söyleyen Albashır, "Suriye'den gelirken patlayıcı yanımızda değildi. Böyle bir şey olacağını bilmiyordum. Bombayı İstanbul'da el Hacmaos teslim aldı" dedi.
Bilal Hacmaos'un kaçacağından haberinin olmadığını iddia eden Albashır, "Aslında bombayı ben değil, Bilal kendisi götürecekti" dedi ve olay anını şöyle anlattı: "Bir yere oturup beklemeye başladım. Orada otururken bana Hacı'dan video geldi. Biri arkamdan videomu çekmiş, korktum. Çantayla oynadım. Bombayı gördükten sonra polisi aradım ama Türkçe bilmiyordum. Hacı bu esnada, 'Çantayı bırak, yürü' dedi. Bilal'i sordum 'Onu boş ver' dedi. Caddenin başına doğru yürüdüm. Taksiye bindim. Eve gittim."
Savcı mütalaasını 12 Şubat'ta yapılan duruşmada açıkladı ve iddianamedeki gibi 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 3 bin 9 yıla kadar hapis cezası istedi. Mütalaaya karşı söz verilen sanık Albashır, bu kez de "Bomba olduğunu bilmiyordum" diyerek şunları ifade etti: "Bana sadece turist olarak gideceğimi söylediler, sadece fotoğraf çekmemi söylediler. Vefat eden insanlardan dolayı geceleri uyuyamıyorum. Suriye'ye giden şahısların yakalanması için Suriye'ye gitmeye hazırım."