Tanal: Meclis'i çalışmaz duruma getiren cumhurbaşkanı ve AKP'nin taktikleri

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, TBMM'yi şu anda çalışamaz duruma getiren ve bloke edenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatları ve AK Parti'nin taktikleri olduğunu söyledi.

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, TBMM'de basın mensuplarının sorularını cevapladı. Meclis'in aç-kapa yaparak çalışmasının engellendiğini ve sabote edildiğini kaydeden Tanal, "Meclis adeta cumhurbaşkanının talimatları ve AKP tarafından bloke edilmiş durumda. Meclisi şu anda çalışmaz duruma getiren, bloke eden cumhurbaşkanı ve AKP'nin taktikleridir. Meclis başkanı seçilmeden önce geçici meclis başkanı seçiliyorsa, geçici meclis divanı oluşuyorsa, o geçici divanın görevi meclis başkanı seçimiyle sona ermiyor, geçici meclis başkanının görevi sona eriyor. Divan katiplerinin görevi devam ederken maalesef bugün onlar çağırılmadan meclis bloke edilmekte." diye konuştu.

Meclis'e dünya kadar masraf yapıldığını, vatandaşın vekillerden iş yapmalarını beklediğini kaydeden Tanal, "Emekli, emekli yasasını bekliyor, işsiz iş bekliyor. Dul-yetim burada nafakasını bekliyor, cezaevinde bulunanlar adalet bekliyor. Yaşlısı, engellisi, işçisi, herkes parlamentoyu bekliyor. Piyasalar parlamentoyu bekliyor. Ne yaptılar, parlamentoyu bir çıkmaza soktular. Bunlar dünya kadar maaş alacaklar ama parlamentonun çalışmasını engelledikleri için ben de şunu söyledim meclisi çalıştırmıyorsunuz 'Allah belanızı versin' dedim. Söylediğim bu. Beddua etmedim. Vatandaşın maaşını alıp, parasını alıp, maaşının liyakati gereğini yerine getirmiyorsanız söylenecek başka bir laf yok." şeklinde konuştu.

Bugün bir milletvekilinin Türkiye'ye aylık maliyetinin 50 bin liradan aşağı olmadığını ifade eden Tanal, "3 danışman, alınan maaş, kullanılan ofis, cep telefonları, masa telefonları ve arabalar tüm imkanları saydığınızda bir milletvekilinin aylık maliyeti 50 bin TL'dir. Bir milletvekilinin maliyeti 50 bin TL ise siz meclisi aç-kapa yapamazsınız. Sokaktaki insanın ekmeği, yetimin parası ile yeniliyor. Oradaki vatandaşın vergileri ile. Ekmek ve sudan vergi alınıyor. Pırlanta ve altından vergi alınmıyor. Bu toplum adına feryadınızı dile getirmek için anlayabilecekleri ancak bu olur belki sesimizi duyarlar." ifadelerine yer verdi.

MAAŞLARI HELAL OLMUYOR

Meclis başkanının anayasanın emredici hükümleri uyarınca tarafsız, objektif ve bağımsız olması gerekirken AKP kimliğinden sıyrılamadığını ifade eden Tanal, "Dikkat edilirse orada bekliyordu genel sekreter orada hadi hadi gidelim diye onu yola sevk ediyordu. Genel sekreterin bağımsız olması gerekiyordu. O genel sekreterde istifa etsin gitsin AKP'ye üye olsun. Artık partizanca olayları görmek istemiyoruz. Partizanca davranışlardan milletimiz zarar görüyor. Maaşları helal olmuyor. Ben alıyor eğer haramsa gayet rahat iade ederim. Ben çalışıyorum. AKP sıralarında tek bir milletvekili yok. Önceden planlanmış kurgulanmış o yüzden hiç kimse gelmedi." açıklamasında bulundu.

AKP KURUMSAL YAPISINI KORUMAK İSTİYORSA, ERDOĞAN'IN YÖRÜNGESİNDEN ÇIKMASI LAZIM

Gazetecilerin, "Bu kurgunun sebebi ne?" sorusuna Tanal, "Bu planın sebebi gayet rahat, bu koalisyonla ilgili çalışmaları ne kadar geciktirebiliriz, nasıl bunu çıkmaza sokabiliriz ve bununla ilgili atamaları nasıl yapabilirler. Geçici bakanlar kurulunun yetkileri ivedilikli, güncel ve rutin işleri yapabilir. Hangi ihtiyaç duydu da ağustosta hazırlanan vali kararnamesi şimdi hazırlandı. Hangi ihtiyaç duyuldu da hakim ve savcıların tayinler, kaymakamların, okul müdürlerinin, emniyetin tayini yapıldı. Bakanlıkların üst düzey kadroları değiştirildi. Bu şunu gösteriyor. Bu süreci ne kadar uzatırsak olası bir koalisyonda da tüm kamu kurumların siyasi iktidara bağlamış olan bir parti devleti kurmanın telaşı için bir süreye ihtiyaç var bu süreyi onun için uzatıyorlar." cevabını verdi.

Meclis divan katip üyeliğine AK Parti'nin milletvekili adayı göstermediğini ifade eden Tanal, "Burada bilinçli olarak meclis abluka altına alınmış durumda, meclis bloke edilmiş durumda, meclis AKP tarafından adeta sabote ediliyor." dedi. Başka bir gazetecinin, "Cumhurbaşkanlığının Başbakanlık envanterindeki uçak ve helikopterlerin de Saray'a devrinin bir an önce tamamlanmasını istediği ile ilgili medyada yer alan haberleri nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Tanal şu cevabı verdi: "Bu haberler doğru ise başbakan başkanlık makamını koruyamıyor, orada emanet olarak duruyor. Sarayın binası da başbakanlığa aitti, onu da elinden aldı, araçları elinden aldı, örtülü ödenekle ilgili cumhurbaşkanının yoktu bir kısmını elinden aldı. Yapılan tüm ihale ve atamaların bilgisi cumhurbaşkanına veriliyor. Burada adeta bir yetki gaspı var. O görev ve yetkiye sahip makamın bir kere bunları sahiplenmesi lazım. Bunlar başbakanlığın envanter defterinde kayıtlı olması lazım. Başbakanlığın envanterinde kayıtlı olan uçaklar nasıl cumhurbaşkanlığına veriliyor. Başbakanın başbakan gibi kendisinin envanterinde yazılı olan araç ve gereçlere sahip olması lazım. Envanterindeki araçlara sahip çıkmıyorsa, yasalardaki yetkileri kullanmıyorsa bunun adı emanet başbakan olur. Gerçekten AKP bir kurumsal parti olmak istiyorsa kurumsal yapısını korumak ve devam ettirmek istiyorsa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yörüngesinden çıkması lazım. Eğer yörüngesinden çıkmazsa kurumsal bir parti olarak hayatını devam ettirmesi imkansız olur." CİHAN
07 Temmuz 2015 16:47
DİĞER HABERLER