Tanık Gökçimen'den Gülaltay'a: Hala beni sindirmeye çalışıyorsunuz

Tanık Gökçimen'den Gülaltay'a: Hala beni sindirmeye çalışıyorsunuz
Ergenekon davasının bugünkü duruşmasında tanık olarak dinlenen Esra Feride Gökçimen, tutuklu sanık Semih Tufan Gülaltay'ı, hala kendisini korkutup sindirmeye çalışmakla suçladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon ana davasında tanık Feride Gökçimen'e sanıklar ve avukatları tarafından sorular soruldu. Tutuklu sanık Semih Tufan Gülaltay, tanık Gökçimen'e 11 Temmuz 2006 tarihinde İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'nde verdiği ifade ile ilgili çok sayıda soru yöneltti. Gökçimen, emniyette verdiği ifadesinde Danıştay'a silahlı saldırı olayının sanığı Alparslan Arslan'ın, "Gülaltay'ın Küçükyalı'daki binasına kalabalık bir grup ile geldiğini gördüm. Gazetelerde görünce Semih Tufan Gülaltay'ın yanına gelen şahıslardan biri olduğunu kesinlikle hatırladım. Muzaffer Tekin'in soyadını önceden bilmiyordum. Fotoğrafını gazetelerde görünce soyadını öğrendim. Bu şahsa sürekli 'komutan' diye hitap ediliyordu. Bu şahıs geldiğinde sadece birinci katta bulunan parti kısmına çıkar, orada Semih Tufan Gülaltay ile baş başa görüşürlerdi. Bu şahıs son olarak Danıştay'a da silahlı saldırıdan 2 gün önce 4-5 kişi Gülaltay ile saatlerce toplantı yapmıştı." ifadelerini kullanmıştı. Gülaltay, "Neden bu binanın parti binası olduğunu ısrarla söylüyorsunuz?" diye sordu. Gökçimen ise kendisinin iddia etmediğini belirterek, "Siz söylüyordunuz. Siyasi görüşmelerinizi orada yaptığınızı da söylediniz." diye konuştu. Bu cevap üzerine Gülaltay, "Sayın Başkan, o tarihte ben siyasi parti başkanı bile değildim. Tanığın yalan söylediği buradan anlaşılıyor." iddiasında bulundu. Daha sonra Gülaltay, mahkemeye hitaben "Tanık, 10 Mart tarihli duruşmada, polise verdiği ifadesini kocası Muzaffer Gökçimen'in zorlaması ile verdiğini iddia etti. Oysa şimdi o ifadenin doğru olduğunu, daha sonra geri aldığını ve bunu da benim ailemin zorlaması, tehdidi ile yaptığını söyledi. Bu da başka bir yalanı. Mahkemenin bunları dikkate almasını talep ediyorum." dedi. Gülaltay, daha sonra da Gökçimen'e, "Binanın alt katında işkence aletleri gördüğünüzü, esrar içildiğini gördüğünüzü söylediniz. Neden yalan beyanda bulundunuz?" diye sordu. Yalan beyanda bulunmadığını belirten Gökçimen, bu soruya da, "Emre Gülaltay ve Necdet Altay orada insanlara işkence ediyorlardı, adam dövüyordunuz. Neden yaptıklarını sorduğumda 'bu kişilerin bir gün doğru yolu bulmaları ve adam olmaları için' cevabını verdiler. Bir gün orada öyle bir duman vardı ki ne olduğunu sorduğumda 'her zaman olduğu gibi esrar içiyorlar.' dedi." sözleriyle cevap verdi. Semih Tufan Gülaltay, sorularında sık sık kendisine iftira atıldığını öne sürerek, "Neden bana iftira attınız? Nedendir bu kininiz?" diye sordu. Gökçimen ise bir kini olmadığını, sadece doğruları söylediğini dile getirdi. Gökçimen, "O binada insanları toplayıp siyasi anlamda neler yapacağınızı anlatıyordunuz." ifadesini kullandı. Gülaltay'ın, "Hala da benden korktuğunuz için duruşma salonuna girmek istemediğinizi belirtip kapalı bir bölümden ifade veriyorsunuz. Geçen oturumda duruşma salonu da boşaltıldı. Hala benden neden korkuyorsunuz?" diye sorunca Gökçimen, "Hala beni sindirmeye ve korkutmaya çalışıyorsunuz." şeklinde konuştu. Semih Tufan Gülaltay ile Gökçimen'in zaman zaman birbirlerinin konuşmalarına müsaade etmeden sadece kendileri konuşmak ister bir üslupla aynı anda konuştukları gözlendi. Bu durumlarda Gökçimen'in sesinin titrediği görülürken sanık Gülaltay, "Yine sinir krizleri ya da fenalık geçiriyorum numarasıyla sorularımı cevapsız bırakmayın." dedi. Gökçimen'in sanık Gülaltay'a bu konu ile ilgili cevap vermek istemesi üzerine Başkan Şengün'ün, üslubu nedeniyle Gülaltay yerine Gökçimen'e hitaben, "Dinleyin! bakın size ne söylüyor." şeklinde uyarıda bulunması dikkat çekti.
12 Nisan 2011 16:42
DİĞER HABERLER