Tanrıkulu: 30 yılda Kürt meselesinde gelinen nokta barikat ve hendek olmamalı

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, hendekle, barikatla Türkiye'nin Kürt meselesinin çözülmeyeceğini söyledi.

Hendeklerin ve barikatların kapatılması gerektiğini belirten Tanrıkulu, "Parlamento'nun bu konuda adım atmasına imkan tanımak lazım. Barikat ve hendek, Parlamento'nun çalışmasını engellemekte. Bu nedenle hendekler kaldırılmalı. Türkiye'nin 30 yılda Kürt meselesinde gelinen nokta barikat ve hendek olmamalı. Bu yanlış bir yöntemdir ve kesinlikle Kürt meselesinin çözüme yardımcı olmamaktadır. Bu var diye, hendek ve barikat var diye oturacak halimiz yok. Demokratik siyaset kanallarını harekete geçirmemiz lazım." dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) basın toplantısı düzenledi. Tanrıkulu basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, 'Milletvekillerinde oluşan bir grubu bölgeye göndereceğiniz ile ilgili haberler yer aldı. Bölgeye gidilip gidilmemesi konusunda nasıl bir planlama yapıyorsunuz?' sorusuna Tanrıkulu, şu cevabı verdi: "Yarın itibariyle bölgede bulunan il ve ilçe başkanlarımızı genel merkeze gelecek. Yarın 13.30'da genel başkanımız toplantı yapılacak. Toplantı sonrası nasıl bir tutum alacağımızı belirleyeceğiz. Gideceğiz yurttaşlarımızla dayanışma göstereceğiz. Bugüne kadar bunu yapmaya çalıştık. Yaz boyunca gitmediğimiz ilçe kalmadı. Yüksekova, Varto, Silvan, Siirt'in bütün ilçeleri. Gerçekten yurttaşlarımızın ağır insan hakları ihlalleriyle karşılaştıkları bir tablo var. sadece CHP değil bütün parlamento dayanışma göstermeli. Yurttaşlarımızda terk edilmişlik bizden vazgeçildi duygusu var. Bu duygunun ortadan kaldırılması lazım. Parlamentonun bu işle ilgili çalışacağı konusunda mutabakata varması lazım."

Başka bir gazetecinin, 'Hendeklerin kapatılması konusunda parti olarak bir çağrınız olacak mı?' sorusu üzerine Tanrıkulu, şunları kaydetti: "Hendekle, barikatla Türkiye'nin Kürt meselesi çözülmez. Çözülmedi zaten. Bu bir kısır döngü. Hendeklerin ve barikatların kapatılmalı lazım. Parlamento'nun bu konuda adım atmasına imkan tanımak lazım. Barikat ve hendek parlamentonun çalışmasını engellemekte. Bu nedenle hendekler kaldırılmalı. Türkiye'nin 30 yılda Kürt meselesinde gelinen nokta barikat ve hendek olmamalı. Bu yanlış bir yöntemdir ve kesinlikle Kürt meselesinin çözüme yardımcı olmamaktadır. Bu var diye, hendek ve barikat var diye oturacak halimiz yok. Demokratik siyaset kanallarını harekete geçirmemiz lazım."

'IŞİD'in Başika saldırısı sonrası Başbakan'ın 'Attığımız adımın haklı olduğu ortaya çıktı' dedi. nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusuna karşılık Tanrıkulu şu ifadeleri kullandı: "Türkiye Irak, Suriye'de maalesef yanlış dış politikanın kurbanı olmuştur. Çatışmaların tarafı haline gelmiştir. Bu doğru değildir. Bu hükümet bugüne kadar IŞİD'e göz yummuştur görmezden gelmiştir. İşlerini kolaylaştırmıştır ta ki 2015 yılına kadar. Sorun bu noktaya gelmiştir. IŞİD'le karşı karşıya geldiğimiz IŞİD'in Türkiye'de eylem yaptığı bir ortama gelmişiz. Türkiye IŞİD'i diye bir örgüt var mıdır? Emniyet genel müdürlüğünün terör örgütleri listesine aldığı Türkiye IŞİD'i dediği bir örgüt var mı? varsa ne zaman tanımlanmıştır. Türkiye IŞİD'i denilen bir örgüt 2015 yılına kadar tanımlanmadığı için IŞİD Türkiye'de hem Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları bakımından hem de Türkiye aleyhine çok rahatlıkla faaliyet yürütmüştür. Hiçbir Türkiye vatandaşı IŞİD militanı tutuklanmamış izlenmemiştir."

'17-25 Aralık operasyonlarının yıl dönümü neler söylemek istersiniz?' sorusuna Tanrıkulu, "17-25 Aralık'ın yıldönümü bugün. Türkiye'nin yakın tarihinin hatta dünyanın en büyük yolsuzluk dosyası ile karşılaştığı bir dönem oldu. Hukuk dışı yöntemlerle bu soruşturmalar kapatıldı. Dönemin İçişleri Bakanı'nın, Başbakanlık Müsteşarı'nın sözleri hala aklımızda. Soruşturmalar kapatıldı, soruşturanlar hukuksuz bir şekilde cezaevindeler. Kimse endişelenmesin, hem hakanlardan hem de bu yolsuzluğu yapanlardan mutlaka ama mutlaka hukuk içerisinde bir gün mutlaka gereği yapılacak. Ama adil biçimde. Adil yargılama ilkelerine uyularak." cevabını verdi.

CİHAN
17 Aralık 2015 13:17
DİĞER HABERLER