MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, sokakta kendisine sürekli asgari ücretle çalışanlardan geçim sıkıntısı şikayeti geldiğini söyledi. Tanrıkulu, lüks makam araçları için harcanan 3,3 milyar TL'ye atıf yaparak, " 'İktidarın çerez parası', 3 milyon 473 bin asgari ücretlinin gelirine eşit. Hâlâ meydanlarda 'sen yeme, biz yiyelim' diyorlar." dedi.

Tanrıkulu yaptığı yazılı açıklamasında şunları dile getirdi:

'ESNAF VE GİRİŞİMCİLER BORÇLARINI ÇEVİREMEZ HALE GELDİ'

"İktidar her geçen gün hızla oy kaybediyor. Kaybettikçe de daha fazla saldırgan söylemlerle, ekonomiyi seçim meydanlarından uzak tutmaya çalışıyor. Ancak gelinen noktada korkunun ecele faydası yok. Seçim meydanlarında milletimizin işsiz ve geçim sıkıntısı içinde olduğunu görüyoruz. 12 yıldır sürdürülen başarısız ekonomi politikaları nedeniyle vatandaşlarımız gibi esnaf ve girişimcilerimiz de borçlarını çeviremez hale gelmişlerdir.

ASGARİ ÜCRETLİLER AYIN SONUNU GETİREMİYOR

Özellikle asgari ücretle çalışanlarımız ayın sonunu getirememekte, evli olanlar ise onur mücadelesi vermektedir. Bugün asgari ücrete yakın (asgari ücretin yüzde 105'inden az alanlar) ücret alanların toplam çalışanlar içindeki payı Lüksemburg'ta yüzde 10, Polonya'da yüzde 9, Yunanistan'da yüzde 2,5, Türkiye'de ise yüzde 44'tür. Türkiye'deki asgari ücretin satın alma gücü, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri içinde en alt sıralarda yer almakta, üzerindeki vergi ve sosyal güvenlik yükü (vergi takozu) bakımından ise üst sıralarda bulunmaktadır. Yine OECD'nin tespitine göre; ülkelerinde 'bir saatlik çalışma karşılığı' alınan net asgari ücretlere bakıldığında Fransa'da 8,24 dolar, Almanya'da 7,19 dolar, İspanya'da 5,34 dolar, Yunanistan'da 4,42 dolar, Türkiye'de ise 3,49 dolara tekabül etmektedir.

ASGARİ ÜCRETLİNİN MİLLİ GELİRDEN ALDIĞI PAY 15 YIL ÖNCESİNE GERİLEDİ

Diğer taraftan net asgari ücretin kişi başına gelire oranı bakımından yıllar içindeki seyrine bakıldığında, 1999'da asgari ücretlinin eline geçen net para, kişi başına milli gelirin yüzde 46,9'u kadarken, 2014'te yüzde 45,8'e gerilemiştir. Kısacası asgari ücretlinin milli gelirden aldığı pay, 15 yıl öncesine göre gerilemiştir.

ASGARİ ÜCRET AÇLIK SINIRININ YÜZDE 70'İNİ KARŞILIYOR

2002 yılından sonra refah artışından pay alamayan asgari ücretlerin 949 TL'lik maaşı, Türk-İş'in Mayıs 2015 dönemi için 1.349 TL olarak hesapladığı dört kişilik ailenin açlık sınırının yüzde 70'ini karşılamaktadır. Buna göre asgari ücret dört kişilik bir ailenin ancak 21 günlük beslenmesine yetmektedir. Bu yüzden Milliyetçi Hareket Partisi 2007 yılından bu yana asgari ücretten vergi alınmasın diyerek, net asgari ücretin 1.400 TL olmasını ve 100 TL ulaşım yardımı taahhüt etmektedir. Dünya'da gıda fiyatları 2013'den bu yana yüzde 17,2 düşerken; Türkiye'de aynı dönemde yüzde 30 artıyorsa bunu iklime bağlama kolaycılığına kaçanlar bilmelidir ki milletimizin bu masallara karnı toktur. Enflasyon hedeflemesine geçilen 2006'dan bu yana performansımız benzer ülke ekonomilerinden kötüdür ve son 2 yıl (2013: yüzde 7,4, 2014: yüzde 8,2) ise daha vahim hale gelmiştir. Sanayi üretiminde ise 2015'in ilk üç ayında geçen yılın aynı dönemine göre çarklar yavaşlamıştır (Ocak-Mart2015: yüzde 1,3), Ülkemizin ihtiyacı olan bu rakamlar değildir.

İHRACAT OCAK – NİSAN DÖNEMİNDE YÜZDE 5.7 DÜŞTÜ

İhracat geçen yılın Ocak-Nisan dönemine göre yüzde -5,7 düşmüştür. Gelinen noktada Türkiye'de en zengin yüzde 10'nun ortalama geliri, en yoksul yüzde 10'un 15,2 katına ulaşmıştır. OECD ülkelerinde bu fark sadece 9,6 kattır. Hâl böyleyken milletin ödediği vergilerle kendi aşırı lüks harcamalarını 'çerez parası' diyerek gizlemeye çalışanları bir kez daha milletimize havale ediyoruz. Bilinmelidir ki; ülkemizin kalkınmasını göz ardı ederek, kul hakkı yiyenlerin hesap verme günü yakındır." CİHAN