Tanrıkulu: Soma davasında asıl sanık olması gereken Başbakan ve bakanlardır

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Soma davasında asıl sanık olması gerekenlerin Başbakan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olduğunu savundu.

Soma'da 301 madencinin şehit olduğu faciayla ilgili yargılamada mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların duruşma salonuna getirilmesine karar verdi. Ayrıca kamu görevlileriyle ilgili yürüyen soruşturmanın akıbetinin sorulmasına karar verilerek, duruşma 15 Nisan 2015'e ertelendi.

Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu ve CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye ait Eynez maden ocağında meydana gelen ve Türkiye'yi yasa boğan faciada 301 madencinin şehit olmasıyla ilgili Akhisar ilçesi Bülent Ciğeroğlu Kültür Merkezi'nde görülen davanın duruşmasına katıldı. Çıkışta gazetecilere açıklamada bulunan Tanrıkulu, "Sanıkların mutlaka duruşmada hazır olmaları gerekiyordu ancak mahkeme, sanıkları hazır etmemişti. Avukat arkadaşlarımız, maktul yakınları, sanık yakınları bu karara itiraz etti ve mahkeme bu itiraza kulak verdi. Bir dahaki duruşma 15 Nisan'da, tutuklu sanıklar bu salona gelerek yapılacak. Doğru olması gereken de buydu zaten. Adalet ancak bu şekilde gerçekleşebilir ancak şunu ifade etmek istiyorum, burada 45 sanık var, 8 tutuklu, 37 tutuksuz ama burada asıl olması gereken sanıklar Başbakan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'dır. Bu tür olaylarda bir hukuki sorumluluk vardır. Onlar belli, 45 kişi burada ama bir de siyasi sorumlular vardır, vicdani sorumlular vardır. Onlar da bu hükümetin kendisidir. Bu hükümeti de 7 Haziran'da sandıkta yargılayacağız." dedi.

Milletvekili Özel ise şunları söyledi: "Dün akşam geç saatlerde Manisa Valisi'nin, şehit ailelerinin güneşin altında durmaması için önceden izni alınan tenteleri kaldırma kararıyla kriz başladı. Devam eden şekilde bugün çok yoğun güvenlik önlemleri vardı. Binden fazla polis vardı bugün burada ve mahkeme başkanının salon dışına talimat verme yetkisi olmadığı halde resmen şehit ailelerine bir akreditasyon uygulandı ve sadece listede ismi olanların içeriye alınacağı söylendi. Mahkeme heyetiyle yaptığımız görüşmeler sonucunda her mağdur ailenin birinci dereceden yakınının alınmasına, her basın kuruluşundan bir temsilcinin mahkemeyi izlemesine mahkeme başkanını güçlükle ikna edebildik. Mahkemelerin yüz yüzelik ilkesi çiğneniyordu. Bugün önemli bir şey çıktı ortaya. Mahkemenin aslında yüz yüze görüşülmesine bir tensip kararı verildiği, daha sonra Adalet Bakanlığı'ndan gelen bir yazı ile uzaktan video konferans sistemiyle alınması konusunda burasının zorlandığı, yani yasama, yürütme, yargı arasındaki kuvvetler ayrılığının ihlal edildiği ve ortaya çıkan durumda doğrudan yürütmenin yasamaya talimat verdiği ortaya çıktı. Şehit ailelerinin isyanları ve mağdur avukatların talepleri üzerine verilen ara kararda, 15 Nisan'da bu sefer olması gerektiği gibi burada yüz yüzelik ve göz gözelik ilkesinin ihlal edilmemesine karar verildi. Dünden beri yaşananların tamamı, demokrasimiz için utançtır. Verilen karar, küçük ama doğrudur. Verilen kararı doğru buluyoruz. Soma'ya adaletin gelmesi, maden ruhsatlarının altında Anayasa'ya aykırı olarak imzası olan dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, madenlerdeki işçi sağlığı ve iş güvenliğinden sorumlu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile madenlerden doğrudan sorumlu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın burada gelip ifade vermesinden sonra ancak gerçek adaletin tesis edilebileceğine inanıyoruz." CİHAN
13 Nisan 2015 14:08
DİĞER HABERLER