Tansiyon düşmüyor, Zelenski'nin durumu kritik

Ukrayna’nın başkenti Kiev’de vatandaşlar, yolsuzlukla mücadele kurumlarının bağımsızlığı talebiyle, bir hafta aranın ardından, geniş katılımlı bir protesto gösterisi daha düzenledi. Ukrayna basınına göre, Cumhurbaşkanı Zelenski’ye yönelik memnuniyetsizlik giderek artarken protestolar da şiddetlenerek devam edecek.
Ukrayna’da yolsuzlukla mücadele kurumlarının bağımsızlığının, tartışmalı bir yasayla zayıflatılması, hem ülke içinde hem de uluslararası kamuoyunda sert tepkilere yol açtı.

Kiev başta olmak üzere birçok şehirde halk sokağa dökülürken, Avrupa Birliği (AB), Ukrayna’ya yönelik milyarlarca dolarlık mali yardımı 'askıya aldığını' duyurdu.

Cumhurbaşkanı Zelenski, giderek büyüyen tepkiler karşısında yeni bir yasa tasarısıyla geri adım atmaya çalışıyor.

Peki, AB ile Kiev arasında ipler neden gerildi?

Ukrayna’daki bu yeni siyasi krizin arka planında neler yatıyor?

Protestoların seyri, ülkenin ve Zelenski hükümetinin geleceğini nasıl etkileyecek?

KİEV'DE NELER OLUYOR?

Çoğunluğu savaş yorgunu gençlerden oluşan Ukraynalılar, 30 Temmuz'da, başkent Kiev'deki Yüksek Rada (Ukrayna Parlamentosu) binası önünde, Ulusal Yolsuzlukla Mücadele Bürosu (NABU) ve Yolsuzlukla Mücadele Savcılığı (SAP) kurumlarının yetkilerinin iade edilmesi talebiyle toplandı. Kiev'in yanı sıra Lviv, Odesa ve Dnipro gibi büyük şehirlerde de protesto gösterileri düzenlendi.

Savaş koşulları altında gerçekleşen bu protestolar, '2022'den bu yana görülen en büyük hükümet karşıtı eylemler' olarak kayıtlara geçti.

Protestoların sebebine gelecek olursak;

Ukrayna Parlamentosu, 22 Temmuz'da, ülkenin önde gelen yolsuzlukla mücadele kurumlarının bağımsızlıklarını fiilen ortadan kaldıran bir yasayı kabul etmiş, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski ise yasayı jet hızıyla imzalayarak yürürlüğe sokmuştu.

Bu gelişmeden önce Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU), NABU’ya bağlı 15 dedektifin ülke genelindeki adreslerine 70 ayrı baskın düzenledi. Bu kişilerin 'vatana ihanet, Rusya ile yasadışı ticaret ve yolsuzluk' suçlamalarıyla soruşturulduğu bildirildi.

Öte yandan bazı milletvekilleri, söz konusu yasayı yolsuzlukla mücadele kurumlarının tasfiyesi olarak değerlendirdi ve Zelenski'nin kararını Anayasa Mahkemesi’ne taşımayı planladıklarını duyurdu.

30 Temmuz, ülke genelinde yeniden protesto gösterilerine sahne olurken, Batılı ülkelerden Kiev yönetimini hedef alan sert eleştiriler geldi.

AB YARDIMLARI NEDEN DURDURDU?

Brussels Watch'a göre, Avrupa Birliği, 2025’te kabul edilen bir yasayla, Ulusal Yolsuzlukla Mücadele Bürosu (NABU) ve Yolsuzlukla Mücadele Savcılığı (SAP) kurumlarının 'bağımsızlığının zayıflatıldığı' gerekçesiyle 1,7 milyar dolar tutarındaki yardımları askıya aldı. Bu miktar, AB'nin Ukrayna için ayırdığı finansman paketinin yaklaşık üçte birine denk geliyor.

Avrupa Komisyonu, 29 Temmuz'da, 1,5 milyar avroluk bir başka dilimi daha dondurdu. Yardımların tamamen serbest bırakılabilmesi için yolsuzlukla mücadele kurumlarının bağımsızlığının yeniden güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı.

Zelenskiy ise bu gelişmelere karşılık olarak NABU ve SAP’in 'bağımsızlığını güçlendirme' iddiasıyla yeni bir yasa tasarısı sundu. Parlamento Başkanı Ruslan Stefançuk, bu tasarının 31 Temmuz’da Meclis’te görüşüleceğini duyurdu.

Avrupa Komisyonu temsilcisi Guillaume Mercier ise 30 Temmuz’da yaptığı açıklamada, Ukrayna’nın Avrupa Birliği üyelik süreci kapsamında, Mali Suçlarla Mücadele Bürosu (BEB) direktörünün bir an önce atanması gerektiğini vurguladı.

Mercier, bu adımın reform sürecinin ilerleyebilmesi için kritik önem taşıdığını belirtti.

Strana.ua adlı Ukrayna haber portalı, Zelenski’ye yönelik memnuniyetsizliğin arttığını ve protestoların şiddetlenerek devam edeceğini yazdı.

ZELENSKİ HÜKÜMETİ SALLANTIDA MI?

AB’nin tepkisi, Ukrayna’nın üyelik sürecindeki taahhütleriyle doğrudan bağlantılı. Brüksel, yolsuzlukla mücadele ve hukukun üstünlüğü reformlarını, finansal desteğin devamı için ön koşul olarak görüyor.

Ancak Kiev’in son hamlesi, AB’nin bu kriterleri ihlal ettiği gerekçesiyle güven erozyonuna yol açtı. Avrupa Komisyonu’nun ek 1,5 milyar avroluk yardımı dondurması, Ukrayna’nın AB ile ilişkilerinde stratejik bir kırılma riskini beraberinde getiriyor.

Öte yandan protestolar, halkın yolsuzluğu 'en az savaş kadar ciddi bir tehdit' olarak gördüğünü gösteriyor ki bu durum, bir bütün olarak ele alındığında, Zelenski’nin 'savaşın lideri' imajının giderek aşınmaya başladığına işaret ediyor.

Kısa vadede Zelenski, protestoları bastırmak için milliyetçi söylemi artırabilir, ancak uzun vadede reformları uygulamak zorunda kalacak. Aksi takdirde, hem içerideki meşruiyetini hem de Batı’nın desteğini kaybetme riskiyle karşı karşıya.
01 Ağustos 2025 18:25
DİĞER HABERLER