"Duruşma sonrasında Tribunal ekibi tarafından Uluslararası Ceza Mahkemesine, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne ve Birleşmiş Milletler’e başvurular yapılacak. Bu kapsamda hazırlıklar devam ediyor."
Abdullah Aymaz | samanyoluhaber.com
Anayasayı ve bütün kanunları ayak altına alarak şu mâlum süreçte yaşlı, ihtiyar ve çoluk çocuk demeden zulme aralık vermeden devem edenler için açılan mahkemenin neticesi Türkiye Tribünali halk mahkemesi 20 Eylül 2021 Pazartesi itibariyle Cenevre’de başladı. 24 Eylül Cuma günü saat 15’e kadar 5 gün boyunca duruşma devam etti ve Cuma günü mahkeme heyeti saat 17:00 de kararını açıkladı:
“KARAR: 20 Eylül 2021 Pazartesi günü başlayan Turkey Tribunal Mahkemesi, 4 gün süren duruşmaların ardından kararını açıkladı. Tribunal, Türkiye’de sistematik ve yaygın işkence uygulandığına, zorla kaybetmeler ve basın özgürlüğü ile ilgili konularda, Türkiye’nin uluslararası anlaşma ve sözleşmelerden sorumluluklarını yerine getirmediğine ve bu konuda suç işlediğine karar verdi.”
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin eski başkanı hanımefendinin başkanlığında 6 çok itibarlı hakimden oluşan mahkeme heyeti yargılamayı gerçekleştirdi. Duruşma öncesinde işkence, adam kaçırma, basın özgürlüğü, adalete erişim, suç işleyen kamu görevlilerinin ceza almaması ve insanlığa karşı suç başlığı altında toplam 6 raporu hazırlayan raportörler ile toplam 15 tanık 5 gün boyunca mahkeme tarafından dinlendi.
Duruşmada yurt içinde kaçırılmış olan bir mağdur ilk defa yaşadıklarını açık olarak anlattı. Ayrıca, işkence ve adalete erişim kapsamında önemli tanıklar yaşadıklarını anlattılar. Hazırlanan raporların tamamı Türkiye Cenevre Büyükelçiliğine teslim edilerek duruşmalara katılarak savunma yapmak üzere mahkemeye gelmeleri talep edildi. Ancak büyükelçilik duruşmalara katılmadı.
Büyükelçilik, otel yönetimine baskı yaparak programın engellenmesi için teşebbüste bulundu. Otelin Türkiye’deki faaliyetleri ve Cenevre’deki faaliyetlerinin ekonomik olarak zarar göreceği belirtilerek tehdit edilmesine rağmen otel yönetimi Cenevre istihbarat yetkilileriyle yaptıkları görüşme sonrasında programın iptal edilmemesine karar verdi. Büyükelçiliğin yaptığı baskı organizasyon ekibi tarafından bir basın açıklamasıyla kamuoyu ile paylaşıldı.
Duruşma sonrasında Tribunal ekibi tarafından Uluslararası Ceza Mahkemesine, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne ve Birleşmiş Milletler’e başvurular yapılacak. Bu kapsamda hazırlıklar devam ediyor.
Özellikle tanık olarak konuşan mağdurların takdimleri esnasında hem kendileri hem de dinleyiciler arasında duygulu anlar yaşandı, yetkililerden de ağlayanlara şahit olundu.
Mahkeme heyetinin isim ve ünvanları
Başkan Prof. Em. Dr. Françoise Barones Tulkens, Dr. Johann van de Westhuizen, Angelita Baeyens, Prof. Em. Dr. Giorgio Malinverni, Prof. Dr. Ledi Bianku, Dr. John Pace’den oluşan mahkeme jürisi, tanıklar ve sunulan raporlar doğrultusunda bir karar verdi.
Turkey Tribunal’in Basın Açıklamasını da sizlere takdim ediyorum:
“Belçika Devlet Bakanı, Türkiye’de insanlığa karşı suç işlendiği sonucuna varmak için bütün yasal unsurların mevcut olduğunu belirtiyor.
23 Eylül 2021’de Belçika Devlet Bakanı Johan Vande Lanotte, İnsanlığa Karşı Suçlar raportörü olarak Turkey Tribunal’a hitap etti. Kendi görüşüne ve mevcut delil ve raporlara dayanarak, “İnsanlığa karşı suçlar” eşiğine ulaşılması için gerekli şartların sağlandığını Tribunal hakimlerine sundu.
Her yıl 3000 işkence şikayeti var ve 2015’dan bu yana Türkiye Devleti tarafından hem yurt içinde hem de yurt dışında en az 95 kişi kaçırıldı. Bu bütün muhalifleri ortadan kaldırılıncaya kadar durmayacaklarını ilan ettiler. Devletin genellikle açık bir politikasını ilerletmek içindir. Bu, ülke içindeki ve dışındaki eleştirel sesler için sürekli bir korku iklimi oluşturuyor. Bu nedenle, bu eylemler, onun görüşüne göre, yaygın ve sistematik bir saldırı teşkil etmektedir.
Johan Vande raporunun sunumunu şu sözlerle tamamladı: Türkiye’nin işkence ve zorla kaybetmeleri, terörle mücadele – veya Türkiye’deki çoğu durumda sözde terörle mücadele – herhangi bir devlet veya birey sorumluluğu olmaksızın her türlü yasa dışı insan hakları ihlalini uluslararası hukuk düzeninde meşrulaştırma eğiliminin bir parçasıdır. Türkiye’nin eylemleri diğer ülkeleri de aynısını yapmaya teşvik ediyor ve tam bir cezasızlık durumu ortaya koyuyor.”
Turkey Tribunal
Turkey Tribunal, yasal olarak bağlayıcılığı olmayan, ancak Uluslararası Monsanto Mahkemesi veya devam eden Uygur Mahkemesi gibi çok ünlü yargıçları nedeniyle yüksek ahlaki yetkiye sahip bir kanaatler mahkemesidir. Amacı, Türkiye’deki bazı önemli insan hakları konularını derinlemesine incelemek, Türk halkı arasında daha fazla farkındalık yaratmak ve mağdurlar ve yakınlarının endişelerini dile getirmeleri için bir platform sağlamaktır.
Turkey Tribunal 6 temel insan hakları sorununa odaklanıyor: İşkence, zorla kaybetmeler, basın özgürlüğü, cezasızlık, yargı bağımsızlığı ve insanlığa karşı suçların varlığı. Turkey Tribunal hakkında daha fazla bilgi şu adreste bulunabilir:
Basın iletişim:
Basın açıklamasının linki:
Bu gerçeğin bütün dünyaya duyurulup gösterilmesi için okuyucularımızdan büyük bir gayret ve destek istirham ediyorum.