Adana'nın Tufanbeyli ilçesine yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bulunan ve ''Kilikya Komanası'' diye anılan Şar Antik Kenti'ndeki bazı tarihi eserlerin üzerine sprey boya ile yazılan yazılar, kimyasal madde ile silinme işlemi yapılmak istenmesine rağmen çıkmadı.
Adana İl Kültür ve Turizm Müdürü Osman Arık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Tufanbeyli kent merkezi yakınındaki Şar Antik Kenti'nin, yıllardan bu yana ciddi anlamda tahrip edildiğini söyledi.
Antik kentin yıllar önce yanlış iskan uygulamasıyla yerleşime açıldığını ve Şar köy alarak bilinen köyün yaklaşık 150 haneden oluştuğunu belirten Arık, buradaki vatandaşların, tarihi yapılarla iç içe yaşamasının bir takım sıkıntıları beraberinde getirdiğini bildirdi.
Arık, bazı köylülerin tarihi eserlere ait taşları bahçe ve ev duvarı yapımında kullanması gibi yanlış davranışlarının yanı sıra, define avcılığının da antik kente geçmişte ciddi anlamda zarar verdiğini belirterek, şunları söyledi:
''Tarihi eserlerin korunması için zaman zaman buradaki köylülere bilgilendirme toplantıları yapıldı. Aslında buradaki köyün en kısa zamanda başka yere taşınması gerekir. Bu da çok maliyetli bir iş. Bu bölgede Adana İl Özel İdaresi kaynağı ile koruma amaçlı imar planı çalışması başlatıldı. Bu imar planı çalışması, bölgede kazı çalışması yapılması, turizm açısından kullanılması ve köyün taşınması gibi ana başlıkları kapsayan uzun soluklu bir işlem olacak.''
Arık, ''Kilikya Komanası'' diye anılan Şar Antik Kenti'nde turistik amaçla gelenlerin ilk karşılaştıkları olumsuzluklardan birinin, tarihi yapıların üzerinde göze çarpan yazılar olduğunu söyledi.
''Kırık Kilise'' olarak bilinen ancak ''anıt mezar'' olan yapı başta olmak üzere çoğu tarihi eserin üzerinde sprey boyalarla yazılmış ''hayata küskün'', ''kahpe felek'' gibi yazılar bulunduğuna dikkati çeken Arık, ''Tarihi eserlerin üzerine yazılan bu boyaların temizlenmesi amacıyla uzmanlarca inceleme yapıldı'' dedi.
Yazıların, kimyasal madde ile silinme işlemi yapılmak istenmesine karşın çıkmadığını vurgulayan Arık, ''Bu yazıların temizlenmesi için eserlerin yüzeylerini yarım ve bir santimetre kazımak gerekiyor. Bu işlem de eserlere zarar vereceği için yapılamıyor. Bu cehaletin getirdiği bir durum. Normal bir yeri boyar gibi boyamışlar. Kültür varlıklarını hepimizin koruması gerekir. Bu tarzdaki yerlerin yaşam alanlarının içinde olması tahribatı da beraberinde getiriyor'' diye konuştu.
-Köylüler de dertli-
Şar köyü sakinleri de, köylerinin tamamının SİT alanı olmasından ve köyde bir çivi bile çıkamamaktan şikayetçi.
Köy muhtarı Halil Yüksekoğlu, geçmişi binlerce yıl öncesine kadar uzanan antik kentteki tarihi yapıların zaman içerisinde yer yer tahrip olduğunu söyledi.
Romalı Senatör Auvelius Cladius Hermodores adına yaptırıldığı ve anıt mezar olduğu belirtilen Kırık Kilise'nin de tahrip olan yapılar arasında yer aldığını belirten Yüksekoğlu, ''Bu kilisenin kubbesi yıldırım düşmesi sonucu yıkılmış. Yapının üzerine de buraya gelenler tarafından yazılar yazılmış'' dedi.
SİT alanı olduğu için köyde yeni bina yapamadıklarını anlatan Yüksekoğlu, şunları söyledi:
''Yeni bina yapamadığımız için ben 6 nüfusumla, kardeşim 3 nüfusuyla ve annem babamla aynı evde birlikte yaşıyoruz. Köylü hep birbirini takip ediyor. Kim bir çukur açmaya kalksa diğeri şikayet ediyor. Şu anda 10-12 kişi mahkemelik. Köyümüzün başka yere taşınması hem buranın korunması, hem de bizim rahat nefes almamızı sağlar.''
-Şar Antik Kenti-
Şar Antik Kenti, Kiznuwatna, Hitit, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde kullanılmış eski bir yerleşim yeri.
Kiznuwatna ve Hitit döneminde önemli bir dini merkez olan antik kentten özellikle Roma dönemine ait eserler ayakta kalmış. Amfitiyatro, Bizans kilisesi, ana tanrıçaya adanmış mabedin 6 metre yükseklik ve 3 metre genişliğindeki anıtsal kapısı olan Alakapı, önemli tarihi kalıntılar arasında bulunuyor.
Köylülerin yaşadığı antik kentte, ayrıca içinde bir Roma senatörüne ait mezar yer alan Kırık Kilise'de bulunuyor.