Uzun süredir çaba gösteren Türk Dışişleri, Balkanlar'daki barış yolunda en büyük adımı attı. İstanbul Çırağan Sarayı'ndaki "Üçlü Balkan Zirvesi"ne ev sahipliği yapan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Sırbistan Bosna Hersek'in liderleriyle ayrı ayrı görüştü. Zirveye üç ülkenin Dışişleri Bakanları da katıldı. 1-Sırp Bakan Vuk Jeremiç başından beri yapıcı bir tutum içinde oldu. 2-Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu sürecin en önemli mimarlarından. 3-Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı Haris Sladziç. 4-Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Balkanlar'daki barış için çaba gösterdi. 5-Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç'i ikna etmek kolay olmadı. 6-Bosna Hersek Dışişleri Bakanı Sven Alkalaj da çok çaba harcadı. Türkiye'nin kalıcı barış ve istikrarın hâkim kılınması ve Bosna ile Sırbistan arasındaki ilişkilerinin normalleşmesi açısından büyük önem verdiği "Üçlü Balkan Zirvesi", Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ev sahipliğinde dün İstanbul'da gerçekleştirildi. Çırağan Sarayı'ndaki zirve için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ankara'dan özel uçağı "ANA'' ile İstanbul'a geldi. Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç de özel bir uçakla geldi. Vali Güler'in askeri törenle karşıladığı Tadiç, bir süre konukevinde dinlendi. Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı Haris Sladziç ise zirve için geçen perşembe günü İstanbul'a gelmişti. Fotoğraf:AA GÜL: TARİHİ BULUŞMA 1 saat 15 dakika süren zirve sonrasında Çırağan Sarayı terasında Boğaz manzarası önünde gazetecilere el ele aile fotoğrafı veren Cumhurbaşkanları, daha sonra ortak açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı Gül, "Bugünkü temaslarımız Balkanlar'da huzur, istikrar ve refahın tesisi istikametindeki çaba ve çalışmalarımızın geleceği bakımından da umut verici bir atmosfer içerisinde cereyan etmiştir. Siladziç ve Tadiç böyle bir formatta ilk defa buluştu. Bu anlamda gerçekten tarihi bir buluşmayı gerçekleştirmiş bulunuyoruz" diye konuştu. İkinci tarihi adımın da yakında gerçekleşeceğini söyleyen Gül, Sladziç ve Konsey üyelerinin yakında Belgrad'ı ziyaret edeceklerinin duyurusunu yaptı. BALKANLAR'DA AB ŞEMSİYESİ Üçlü Zirve'nin gerçekleşmesi için Türkiye'nin özellikle son 6 aylık dönem boyunca dışişleri bakanları düzeyinde üçlü dayanışma mekanizması marifetiyle yoğun çaba sarf ettiğini hatırlatan Gül şunları söyledi: "Yerel liderlerin Bosna Hersek'in geleceği için güçlerini birleştirmeleri elzemdir. AB ve NATO ile entegrasyon, ülkelerimizin stratejik hedefleridir. Bu hedefin takibini yapmak, öncelikli sorumluluğumuzdur. Tüm Balkan ülkelerinin yakın gelecekte AB şemsiyesi altında birleşecekleri düşüncesinden hareket ediyoruz." Bosna-Hersek lideri Sladziç ve Sırbistan lideri Tadiç de, memnuniyetlerini dile getirdiler. Siladziç, "Bugün tarihi bir anı ve yeni bir başlangıç yaşadık" dedi. "Önümüzde yeni bir başlangıç var" diyen Tadiç ise "Ortak noktamız, Avrupa Birliği. Bosna Hersek'in NATO'ya üyeliğini destekliyoruz" diye konuştu. Daha sonra Gül, liderlere Çırağan Sarayı'nda akşam yemeği verdi. TARİHİ ZİRVENİN AÇIKLAMASI "Üçlü Zirve"ye ilişkin Cumhurbaşkanlığı resmi internet sitesinde yer alan açıklamada, şöyle denildi: "Türkiye, Balkanlar'da kalıcı barış ve istikrarın hâkim kılınması, Bosna- Hersek ve Sırbistan ilişkilerinin normalleştirilmesi, aralarındaki güven ortamının tesis ve idamesine büyük önem vermektedir. Ayrıca başta anayasa reformu olmak üzere Bosna - Hersek'teki dönüşüm sürecinde Boşnaklar ve Sırpların birbirlerine yakınlaşması da çok önemlidir. Görüşmelerde Balkanlar için kalıcı barış için Sayın Cumhurbaşkanı'nın vizyon ve rehberliğinde atılacak yeni adımlar ele alınacaktır. Ayrıca üç ülkeyi de ilgilendiren güncel meseleler üzerinde durulacak. Zirve, Sladziç ve Tadiç'in bu formatta ilk kez bir araya gelmesini sağlaması nedeniyle de ayrı bir tarihi anlam taşıyor." DAVUTOĞLU'NA ÖVGÜLER Estonya'da yapılan NATO Dışişleri Bakanları toplantısında Bosna Hersek'in NATO Eylem Planı'na alınması, Bosna basınında geniş yer buldu. Medyada geniş şekilde yer verilen haberlerde, Türkiye'nin ve Ahmet Davutoğlu'nun çabalarından övgüyle söz edildi. Ülkenin önemli gazetelerinden Dnevni Avaz, Davutoğlu'nu "günün şahsiyeti" ve "yorulmaz diplomat" olarak nitelendirdi. SABAH