Bursa'da, taş işçiliğinin en güzel örneklerinden biri olarak bilinen Yıldırım Camisi, Bursa'ya yolu düşenlerin 600 yıldır ziyaret etmeden dönmedikleri ibadethanelerin başında geliyor.
Tarihi cami, Yıldırım semtinde, Yıldırım Bayezid Külliyesinin ortasında yer alıyor. Bir tepecik üzerine kurulan cami, IV. Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezid Han tarafından 1390'lı yıllarda yaptırılmıştır.
Kaynaklarda, yapım tarihi ve mimarı hakkında net bilgi bulunmamaktadır. Taş işçiliği açısından çağının en güzel örneklerini yansıtmaktadır. Ön cephesinde yer alan son cemaat yerinin bulunduğu bölümdeki revakların ayak kısımları ve bunları birbirine bağlayan Bursa kemerleri kurşuni bir renkte olup, mermeri andıran kesme taş ile yığma tarzında yapılmıştır. Son cemaat yeri beş gözden oluşmaktadır. Üstü de beş adet kubbe ile örtülmüştür.
Tarihi ibadethanenin kıble duvarı bütünüyle kesme taştan yapılmış ve süslemelerle bezenmiştir. Giriş eyvanının iki yanında, kubbeciklerle örtülü birer oda bulunmaktadır. Bu odalara açılan pencereleri geçince merkez mekana giriş kapısı ve hemen bunun arkasında da iki tarafta, üst kata çıkılan karşılıklı iki döner merdivene açılan dar kapılar gelir. Kare planlı merkez mekan, 22 metre yüksekliğindeki kubbe ile örtülüdür. Kubbe, köşelerdeki tonozlarla geçilen sekizgen kasnağa oturtulmuştur. Kasnakta dört pencere olup, kıble tarafındaki kördür. Açık pencereler vitray işlemelidir.
Minarelerin külahları yakın zamana kadar başka biçimde iken, 20. yüzyılın başlarında günümüzdeki haline getirilmiştir. Tuğla işlemeli silindir gövdeleri, ana yapının kuzeybatı ve güneybatı köşelerine oturan kesik küre biçimli kaideler üzerinde yükselmektedir. Bu küplerin hemen üstlerinde, şerefe altı süslemelerinden önce, bilezik biçiminde birer çıkıntı dikkat çekmektedir. Minare külahları, dışa taşkın bir çemberin üzerinden iç bükey kavisle giderek incelerek yükselmekte, tepeye yakın yerde kademeli olarak geçilen bir silindir oluşturmakta ve bunun üzerine de alem yerleştirilmiş bulunmaktadır. Beden duvarları düzgün kesme taş kullanılarak örülmüştür. Caminin kanatlarındaki odalar çok çeşitli amaçlar için kullanılmıştır. Hatta bu bölümlerde ocaklar ve dolaplar bulunmaktadır. Pencerelerin mermer çerçeveleri de çok güzel biçimde işlenmiştir ve bir çoğunda yazı bulunmaktadır. Kapı ve pencere kapaklarındaki ahşap işçiliği, devrin en güzel örneklerindendir.
Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olan tarihi ibadethanenin toplam cemaat kapasitesi 2 bin kişi olup, vakit namazlarında 250, cuma namazlarında bin 500 kişi ibadet etmektedir. Tarihi ibadethane, bayram namazlarında ise tamamen dolmaktadır. Camide kadrolu iki imam-hatip ve iki müezzin-kayyım görev yapmaktadır.
Cami ile aynı adı taşıyan külliyede, Yıldırım Bayezid Türbesi, günümüzde sağlık ocağı olarak kullanılan Yıldırım Medresesi, şadırvan, hamam bulunmaktadır. Külliyedeki imaret ve su kemerinden herhangi bir kalıntı ise bugüne ulaşmamıştır.
(TRK-KAK)20.09.2011 11:19:17