Barolara yönelik teklife tepki gösteren İdare Hukukçusu Prof. Dr. Günday, her baronun belirli bir ideolojisinin olacağını ve yargıda bağımsızlığın bu yolla sona ereceğini söyledi. Günday, “Çoklu baro ve TBB Genel Kurulu’nda illerin eşit temsiliyeti, AYM’nin önceki kararlarına da aykırılık taşıyor” dedi
“Avukatlık mesleğinin daha iyi bir şekilde icra edilmesi” iddiasıyla hükümetin Meclis’e sunduğu 27 maddelik kanun teklifine ilişkin tartışmalar sürüyor. Teklif görüşülmeye başlamadan Anayasa Mahkemesi (AYM) düzenlemenin iptali için adres olarak gösterilmeye başlandı. ‘Çoklu baro’ ve ‘TBB Genel Kurulu’nda illerin eşit temsiliyeti’ hukukçulara göre AYM’nin önceki kararlarına aykırılık taşıyor.
AYM’DEN EMSAL KARARLAR
Yüksek Mahkeme, teklifte yer alan “Her 5 bin üyeye TBB’de 4 delege ile temsiliyet” ilkesi ile ilgili daha önce verdiği 5 farklı kararda düzenlemenin Anayasa’yı ihlal anlamına geldiğini tespit etti. AYM, 15 Şubat 1995 yılında Türk Diş Hekimleri Birliği’nde, 2002 yılında Türk Tabipleri Birliği’nde, 2009 yılında Türk Veteriner Hekimleri Birliği’nde, 2011 yılında ise Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik, Yeminli Mali Müşavirler ve yine Türk Diş Hekimleri Birliği’nde yapılan delege düzenlemelerini Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı bularak iptal etti. AYM, binlerce kişinin üye olduğu yerler ile az sayıda üyeye sahip yerlerin aynı delege sayısı ile temsil edilemeyeceğini vurguladı.
Teklifi BirGün’e değerlendiren idare hukukçusu, Prof. Dr. Metin Günday, “İşin siyasi ve hukuki boyutu var. İkisi de birbirinden sakıncalı sonuçlar doğurur” İfadelerini kullandı.
Prof. Dr. Günday, “Çoklu baro oldukça sakıncalı sonuçlar doğuracaktır. Barolar, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu. Ankara’da bir belediye idaresi nasıl ikiye bölemez ise baro da aynı şekilde bölünemez. Barolar, avukatların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, meslek ahlakını ve disiplinini sağlamakla görevlidir. Baroyu ikiye bölersen, müşterek ihtiyaçları nasıl karşılayacaksın? Her bir baro kendi kafasına göre müşterek ihtiyaç belirleyemez. Her bir baro meslek disiplinini farklı bir biçimde sağlamak yoluna gidemez” dedi. “Hakimin önüne çıkıldığında avukatın hangi baro üyesi olduğu merak edilecek. İktidara yakın bir baro üyesi mi diye bakılacak” diyen Günday, “Hakimin bu durumdan etkilenmemesi mümkün değildir. Hoşa gitmeyen kararlar veren yargıçların başına neler geldiğini hepimiz biliyoruz. Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) iktidar tarafından belirleniyor, yargıçların özlük hakları ile ilgili kararlar veriyor. Uzaklaştırma, sürgün, soruşturma gibi işlemlerle uğraşıyor. Bir hakimin huzuruna gidince böyle bir sistem içerisinde illa ki etkilenecektir, karar buna göre verilecektir” diye konuştu. İddia, savunma ve hüküm üzerine kurulu yargı sisteminde iddia ile hükmün tamamen iktidar kontrolünde olduğunu ancak artık savunmanın da tehlikede olduğunu söyleyen Günday, bir diğer itirazını TBB delegeliği için yaptı. Günday, “Beş bin avukatı temsil eden bir il ile belki 30 avukatı olan bir il aynı oranda temsilci gönderemez. Bu durum da Anayasa’nın 135’inci maddesinde güvence altına alınan kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının haklarını ihlal anlamına geliyor” dedi.
BİAT EDECEK BARO HEDEFİ
CHP Hukuk Politikaları’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, AKP’nin kendisine biat edecek barolar oluşturmak istediğini söyledi. Kanun teklifinin sakıncalı bir düzenleme olduğunu söyleyen CHP’li Erkek, şunları aktardı: “Baroların güçlü olması çok çok önemlidir. Bu teklif ne getiriyor? Bu teklifin en önemli iki ayağı, büyük şehirlerde baroları bölmek. Biz de diyoruz ki baroları bölmeyin. Baroları zayıflatmayın, parçalamayın. Ayrıca, TBB seçimine yönelik delege sisteminde değişiklikler getiriyor. Diyor ki her baro 4 delege ile temsil edilecek. Bu ne demek biliyor musunuz? 50 üyesi olan bir baro Ankara’da 4 delege ile temsil edilecek, 4 bin 900 avukatın olan bir baro da 4 delege ile temsil edilecek. Bu nasıl bir adalet, nasıl bir demokrasidir?”
“Avukatların hiçbir zaman köleleri de olması efendileri de olmadı. Her zaman vurguladığımız gibi kimse unutmasın avukatlar, savunma biat etmez. Bugün saray kendisine biat edecek barolar oluşturmak istiyor. Ama savunma asla biat etmeyecek. Biz de CHP olarak hak, hukuk, adalet mücadelesini bu memlekette en güçlü veren ana muhalefet olarak meslektaşlarımızın yanında mücadelemizi sürdüreceğiz.”
SAVUNMAYA YÖNELİK DARBE
HDP ise düzenlemeyi avukat cübbesi ile protesto etti. Cübbe giyerek TBMM’de açıklama yapan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Barolara yönelik yasa teklifi yürütmenin savunmaya darbesidir” dedi. Beştaş, hayatın her alanında tekçiliği savunan, her türlü antidemokratik uygulamayı hayata geçiren iktidarın çoklu baroyu “demokrasi” kılıfıyla savunduğunu söyledi. Beştaş şunları ifade etti: “Burada amaç halkı savunmasız bırakmaktır. Çünkü önce hukuku ortadan kaldıran, hukuk devleti ilkelerini yerle bir eden iktidar, şimdi de halkı hukuk güvenliğinden yoksun bırakmaya çalışıyor. Çoklu baro ile baroları bölmek ve savunmayı çökertmek istiyorlar. Bu yolla savunma çöktüğünde tamamen yargı bitecektir. İktidar bugün tüm ülkenin kurumlarını etkisi altına almış olmasına karşın barolar ve meslek örgütlerine söz geçirememenin sıkıntısını yaşıyor. Bu nedenle barolara ve seçimlerine müdahale etmek istiyor. Onları etkileyemeyince de bölmek parçalamak, işlevsizleştirmek istiyor. Buradaki amacı; avukatların bütünlüğünü bozmak, çoğunluğu temsil eden avukatların temsil hakkını kısıtlamak ve muhalif görülen sesleri bastırmaktan başka bir şey değildir.”