Tavuk ve yumurtada kriter: "kurallara uygunluk"
-TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Ataman:
-"Adında doğal, köy gibi ifadelerin yer alması,
tahta kasalar veya samanlar içerisinde
satışa sunulması o ürünün organik olduğu
a
İZMİR (A.A) - Emre Umurbilir - TMMOB Gıda Mühendisleri Odası
Başkanı Petek Ataman, tavuk ve yumurtanın, klasik veya organik hangi yöntemle
yetiştirilmiş olursa olsun, "güvenli" kabul edilebilmesi için yasalarla
oluşturulan kurallara uygun üretilmesi ve tüketiciye ulaşması gerektiğini
belirtti.
AA muhabirinin, "Organik", "Free Range (Serbest gezinen)", "Doğal Besi",
"Doğal" ve "Köy" ibareleriyle satışa sunulan tavuk eti ve yumurtayla ilgili
sorularını yanıtlayan Ataman, organik tarımın, tarım ve veteriner ilaçları ile
kimyasal gübrelerin kullanımından kaynaklı kalıntı ve çevre kirliliği sorununu
çözmek amacıyla ortaya çıktığına dikkati çekti.
Ataman, bu nedenle organik üretimde kullanılan tohumdan yeme, toprağın
yapısından hayvan barınağı/kafesin özelliklerine kadar her şeyin kurala
bağlandığını söyledi.
Ağırlıkla biyolojik mücadele yöntemleri kullanılması nedeniyle organik
ürünlerde, kuralına uygun üretildiğinde kalıntı riski bulunmadığını kaydeden
Ataman, "Bu açıdan, sağlıklı ürünlerdir. Ancak bu ürünler, mikrobiyolojik
bulaşılar, hastalık etmenleri içermeleri açısından daha az riskli değillerdir.
Diğer yandan kuralına uygun olarak üretilen ancak organik olmayan ürünler de
insan sağlığına uygun ürünlerdir. İçerebilecekleri maksimum kalıntı limitleri
belirlenmiştir. Her iki durumda da önemli olan, mevzuatla belirlenen kuralların
etkin biçimde denetimidir" diye konuştu.
Ataman, organik ürünleri tercih eden bir tüketici topluluğu bulunduğuna
değinerek, şöyle devam etti:
"Ancak bir de yaratılan bilgi kirliliği nedeniyle organik ürünler dışındaki
ürünlerin, özellikle gelişen teknolojiye bağlı olarak gelişmiş tekniklerin
kullanımıyla üretilen ürünlerin sağlığa zararlı olduğuna inandırılmış ve klasik
yöntemlerle üretilen ürünlerden korkar hale getirilmiş bir tüketici grubu var.
Hal böyle olunca, organik ürünlere yönelim de çok artıyor, bu hassasiyeti
kullanmaya çalışanlar da çıkıyor. Ülkemizde ürünleri organik olmadığı halde
organikmiş izlenimi uyandıranlar, akıl karıştırıcı biçimde ve piyasa değerinin
çok üzerinde fiyatla ürünlerini pazarlamaktadır."
Organik ürünlerin fiyatının, klasik ürünlere göre fazlalığının normal
olduğuna işaret eden Ataman, "Ancak oluşan tüketici hassasiyetiyle fiyat farkı,
zaman zaman mantıklı bir biçimde açıklanamayan boyutlara varmaktadır" dedi.
-"Birçok ürün, organik iddiası veya imasıyla tüketiciye ulaşabiliyor"-
Petek Ataman, organik ürünlerin, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
tarafından yetkilendirilmiş kurumlarca sertifikalandırıldığına ve kontrol
edildiğine dikkat çekerek, şunları kaydetti:
"Bakanlığın, kurduğu bu sistemin doğru işleyip işlemediğini de denetlemesi
gerekiyor. Yani hem yetkilendirdiği kurumları hem de örnekleme yöntemiyle
piyasadaki organik ürünleri denetlemesi gerekiyor. Bu denetimlerin yeterli
olduğunu söylemek mümkün değil. Organik olmayan birçok ürün, organik iddiası veya
imasıyla tüketiciye ulaşabiliyor. Bu sistemde izlenebilirlik de çok önemli.
Organik üretim konusunda sertifikalandırılmış olan kuruluş veya kişi tarafından
üretilebilecek ürünün miktarı, bellidir. İşletme kapasitesi, kümes büyüklüğü,
aslında somut verileri sunar. Pazardaki ürünün bu miktara uygun olup olmadığının
denetlenmesi, en az sertifikalı olup olmadığının denetlenmesi kadar önemlidir.
İster klasik, ister organik yöntemle yetiştirilsin, ürünler, yasalarla
oluşturulan kurallara uygun olarak üretildiği ve tüketiciye ulaşması sağlandığı
sürece güvenlidir. Önemli olan bu kurallara uygunluğun denetiminin etkin biçimde
yapılması, usulsüzlük yapanları caydırıcı uygulamaların hayata geçirilmesidir."
-"Köyde üretilmesi, organik olduğu anlamı taşımaz"-
Bir ürünün köyde hatta kendi bahçemiz ya da çiftliğimizde üretilmesinin,
"organik" olduğu anlamı taşımadığına işaret çeken Ataman, kullanılan girdilerden,
temizlik ve dezenfeksiyonda kullanılan malzemelerin tümüne, üretimde kullanılan
yöntemlere kadar tüm ayrıntıların kurallara uygun olması gerektiğini, üretimin
yapıldığı yerin yakınından geçen bir karayolu ya da çevrede bulunan sanayi
tesisinin varlığının, üründe hiçbir kimyasal girdi kullanılmasa dahi organik olma
koşullarının bozulmasına yol açabileceğini anlattı.
Ataman, bir ürünün organik olduğunun, etiketinde yer alan Türkiye logosundan
anlaşılabileceğini belirterek, adında "doğal", "köy" gibi ifadelerin yer
almasının, tahta kasalar veya samanlar içerisinde satışa sunulmasının, o ürünün
organik olduğu anlamına gelmediğini ifade etti.
-Antibiyotik kullanımı-
Organik hayvansal üretimde birincil hedefin, hastalıkları önleyici tedbirler
uygulanması olduğunu vurgulayan Ataman, "Ancak buna rağmen hayvan sağlığı için
zorunlu durumlarda yetkilendirilmiş kurumun izniyle antibiyotik kullanımı
mümkündür. Bu durumda, antibiyotik kullanımıyla bu hayvanlardan organik ürün elde
edilme tarihi arasındaki bekleme süresi, klasik yetiştiriciliktekinin iki
katıdır. Diğer yandan, klasik yetiştiricilikte de sanıldığı gibi yemlere
hastalıklara önleme amacıyla antibiyotik ilavesi serbest değildir. Önemli olan,
her iki durumda da denetimlerin iyi yapılması ve yasal arınma sürelerine
uyulduğunun garanti edilmesidir" diye konuştu.
Yayıncı: Nevbahar Kabaklı