Tayfun Atay: ‘Erdemliler’ gitti ‘Tayyibîler’ geldi

Tayfun Atay: ‘Erdemliler’ gitti ‘Tayyibîler’ geldi
Bu doğrultuda “Erdemliler”in en başta geleni, dünya tecrübesi sebebiyle Abdullah Gül’dü. Sonra, bugün artık çoktan partinin bünyesinden atılmış Abdüllatif Şener’di.

(...)

Bu doğrultuda “Erdemliler”in en başta geleni, dünya tecrübesi sebebiyle Abdullah Gül’dü. Sonra, bugün artık çoktan partinin bünyesinden atılmış Abdüllatif Şener’di. Ve “Fazilet”ten “Erdem”e kazasız- belasız bir yumuşak geçiş sağlama yolunda “Aksaçlı” Bülent Arınç’tı. Ayrıca Parti kurulduktan sonra oluşuma Abdullah Gül tarafından kazandırılmış Ali Babacan’ı da “Erdemliler”in doğurgusu saymak hiç yanlış olmaz. 

Bu isimleri neden özellikle zikrettiğim sanırım anlaşılmıştır. Onların hiçbirinin bugün artık bir “Tayyibî Tarikatı”na dönüşmüş AKP bünyesinde esamisi okunmamakta. 
O yüzden “Erdemliler”, bugünkü AKP’ye bakıldığında bir “ölü inanç”tır. 

“Erdemliler”in yüzü Avrupa’ya dönüktü. Bugünkü AKP, kongredeki yabancı temsilci profilinden de anlaşılacağı üzere, Avrupa’dan kopmuş ve yüzünü adeta bir kör karanlığın içine dalarcasına Ortadoğu’ya dönmüş durumda.

“Erdemliler”, İslâm’la demokrasiyi, Müslümanlıkla laikliği, inanç özgürlüğüyle yaşam özgürlüğünü buluşturma arzusuydu. Bugünkü AKP, İslâm’la totaliteryanizmi, Müslümanlıkla “katliam isteriz”ciliği ve inanç baskısı, daha doğrusu bağnazlıkla özgürlüklerin ezilmesini buluşturan bir ümitsiz vaka…

“Erdemliler”, örnek bir “seküler İslâm” modeli olarak Türkiye’nin kapılarının tüm dünyaya açıldığı bir sürecin aktörleriydi. Bugünkü AKP, Türkiye’nin kapılarının giderek dünyaya kapandığı, ülkeye (sermaye, turist, vd. şekilde) dışarıdan gelenlerin arkasının kesildiği, içeridekilerin de kaçmak istediği bir iklimin müsebbibi. 

“Erdemliler”, vesayetçi rejimle bir yere varılamayacağı noktasında, kendi dışlarındaki tüm toplum paydaşlarıyla mutabakatın önünü açtılar. Bugünkü AKP, yeni bir vesayetçiliğin ite-kaka yerleştirilmesi yolunda toplumsal kutuplaşmanın, çatışmanın, savaşın tohumlarını eken bir mecra… 

Dolayısıyla “Erdemliler”, bugünkü AKP’de yok. Onların yerinde “Erdoğanlılar” veya daha önce işlerliğe soktuğumuz deyişle “Tayyibîler” var. Kan bağından menfaat ve maişet bağına kadar açılan yelpazede bir “müntesipler topluluğu” olarak “Tayyibîlik”, “Erdemliler” hareketinden doğuş bulmuş AKP’de zaman içerisinde sanırım pek de istenmedik bir yan ürün olarak ortaya çıktı denilebilir. 

Bu nedenle artık “Tayyibîlik”le malûl AKP Türkiye’sinde sadece insanlar ülkeden kaçmıyor, kurucu ruhu temsil edenler ve özellikle “Erdemliler” de Parti’den kaçıyor. 

Yine bu nedenle Davutoğlu’nun kongrede Parti’nin ötekileştirmeye karşı özgürlüklerin yanında tutumuna işaret olarak “Bu ülkede bir zamanlar Kürtçe ağıt yakamayanlar vardı” demesi de lâf-ı güzaftır. 

Çünkü bir “Erdoğan tarikatı”na dönüşmüş bugünkü AKP’nin yönetim ve tasarrufları altında Türkiye, otobüs durağında Türkçe bilmeyen ailesiyle Kürtçe konuştuğu için bıçaklanıp öldürülenlere ağıt yakılan bir ülke artık!..

15 Eylül 2015 11:15
DİĞER HABERLER