Tayland'da tansiyon düşmüyor: Yeni bir darbe mi geliyor?

Tayland’da siyasetin yeniden kilitlendiği bir döneme girildi. Anayasa Mahkemesi, 1 Temmuz’da Başbakan Paetongtarn Şinavatra’nın görevini geçici olarak durdurdu. Karar, hakkında açılan görevden alma davası sonuçlanana dek geçerli olacak. Bu gelişmenin, siyasi tansiyonun tırmandığı bir dönemde gelmiş olması “Yeni bir darbe daha mı geliyor?” sorusunu yeniden gündeme getirdi.
Cumhuriyetin haberine göre, Tayland, orta gelirli ülkeler arasında ordunun en sık yönetime el koyduğu örneklerden biri. 1932’den bu yana tam 12 askeri darbe yaşandı. Son 20 yılda ise iki kez askeri müdahale oldu. Londra merkezli The Economist’in analizine göre, Haziran ayı içinde hem sokak protestolarının büyümesi hem de koalisyon ortaklarından birinin hükümetten çekilmesi ‘endişe verici’ olarak nitelendirildi.

KOALİSYON ÇATLADI, HALK SOKAĞA İNDİ

Tayland’da, iktidardaki koalisyonun en büyük ikinci partisi geçtiğimiz ay muhalefet cephesine geçti. Böylece koalisyonun Meclis çoğunluğunun, yalnızca 6 sandalyeye düştü. Takip eden günlerde de binlerce kişinin Bangkok sokaklarına dökülerek başbakanın istifasını talep etmesi Taylandlılara daha önce yaşanmış bir durumu çağrıştırdı.

Başbakan Paetongtarn Şinavatra’nın babası, iş insanı ve eski Başbakan Taksin Şinavatra, 2006’da darbeyle görevden alınmıştı. Halası Yingluck Şinavatra ise 2014’te mahkeme kararıyla görevden uzaklaştırılmış, yalnızca iki hafta sonra ordu yönetime el koymuştu.

The Economist’in yorumuna göre, olası bir siyasi kriz Tayland’ın mevcut sıkıntılarını daha da derinleştirebilir. ABD Başkanı Donald Trump, Tayland mallarına yüzde 36 gümrük vergisi getirmeye hazırlanırken Başbakan Paetongtarn, bu gelişmeye aylarca kayıtsız kaldı. Ancak Temmuz başında müzakere masasına oturdu.

Tüm bu tetikleyici faktörlere Kamboçya ile yaşanan sınır gerilimi de eklendi: Mayıs ayında Taylandlı bir asker, Kamboçyalı bir nöbetçiyi vurarak öldürdü. Başbakan Paetongtarn’ın görevden uzaklaştırılmasının doğrudan nedeni de bu sınır sorunu oldu. 

Paetongtarn, krizi çözmek için Kamboçya’nın eski başbakanı Hun Sen’i aradı. Ancak sızdırılan bir kayıtta, Paetongtarn’ın Hun Sen’e , samimiyet nedeniyle, ‘amca’ dediği ve kendi askerini suçladığı duyuldu. Anayasa Mahkemesi, bu telefon görüşmesi sebebiyle başbakanın etik kuralları ihlal ettiğini ve görevden alınması gerektiğini savundu.

ŞİNAVATRA AİLESİNE DUYULAN ÖFKE GEÇMİŞE DAYANIYOR

Öte yandan, Tayland elitlerinin, Taksin ve ailesine olan öfkesi yeni değil. Taksin Şinavatra 2001’de başbakan olduğunda devlet kurumlarını ve şirketlerini kendi kontrolüne almaya çalıştı. Muhalif medya kuruluşları kapatıldı. O dönemki kral bile üstü kapalı şekilde bu uygulamaları eleştirdi.


Taksin’in, 2006’daki darbenin ardından sürgüne gitmiş olsa da, kardeşi Yingluck’un başbakanlığı döneminde perde arkasından kabine toplantılarına katıldığı biliniyor. Yingluck hükümetinin, Taksin’i aklamaya çalışması ise 2014’te görevden alınmasıyla sonuçlandı.

YENİ ANAYASA, YENİ TEHDİT

2014’teki askeri cunta, Taksin’in siyasi hareketini tamamen devre dışı bırakmak için anayasayı yeniden yazdı. Seçim sistemi, özellikle kuzeydoğudaki Taksin destekçilerinin etkisini kıracak şekilde değiştirilse de bu plan ters tepti. 2019’da liberal eğilimli Halk Partisi yüzde 18, 2023’te ise yüzde 38 oy alarak ülke siyasetinde hızlı bir yükselişe geçti. Parti, ordunun bütçesinin kısılması, tekellerin dağıtılması ve monarşiyi eleştirmeyi yasaklayan yasaların reforme edilmesini savunuyor.

2023 seçimlerinde en çok oyu almalarına rağmen, ordu tarafından atanan Senato, bu partinin hükümet kurmasını engelledi. Bu sonuçla sarsılan ordu yanlısı partiler, daha önce darbe yaptığı Taksin’in partisi Pheu Thai ile şaşırtıcı bir koalisyona girdi.

Bu gelişmeler, yıllardır Taksin’in gücünü kırmaya çalışan geleneksel elitleri yeniden harekete geçirdi. Geçtiğimiz hafta, Taksin hakkında monarşiyi aşağılamak suçlamasıyla dava açıldı. Anayasa Mahkemesi de Başbakan Paetongtarn aleyhinde karar verirse, hükümetin ayakta kalması zor görünüyor.


YENİ BAŞBAKAN KİM OLABİLİR?

Tayland Anayasası'na göre başbakan yalnızca, seçim öncesi partiler tarafından aday gösterilebilir. Gözler şu anda, muhafazakar popülist Bhumjaithai Partisi lideri Anutin Çarnvirakul’a çevrildi.

Bir zamanlar Taksin’e yakın olan Anutin, geçen ay hükümetten ayrılan koalisyonun lideri konumuna geldi. Ancak parlamentoda çoğunluk sağlamak için ya Taksin’in partisiyle ya da Halk Partisi ile anlaşmak zorunda.

Halk Partisi’nin lideri Natthaphong Ruengpanyawut, The Economist’e yaptığı açıklamada, “Erken seçim sözü veren her başbakan adayını desteklemeye hazırız,” diyor. 

Tüm bu karmaşa, “Yeni bir darbe gelir mi?” sorusunu yeniden gündeme taşıyor. Şu anda ordu, ya Taksin’in halkçı hareketiyle ya da yükselen liberal hareketle uzlaşmak zorunda kalacak.


11 Temmuz 2025 18:26
DİĞER HABERLER