TBMM Başkanı Kahraman: Çözümde görev almayanlar sorunun bir parçası olurlar

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman, çözüm üretmek ve zorlukların üstesinden gelmek durumunda olduklarını belirtti. Kahraman, "Zayıfların silahı şikâyet ve şiddettir. Zorluklar da mecburiyetler gibidir. Zorluklar başarının değerini artıran süslerdir. Çözümde görev almayanlar sorunun bir parçası olurlar. Engelleri aşamayanlar onları aşılmaz görenlerdir." dedi.

İsmail Kahraman başkanlığındaki Meclis Anayasa Uzlaşma/Mutabakat Komisyonu, ilk toplantısına başladı. Komisyonda AK Parti, CHP, MHP ve HDP'den üçer üye bulunuyor. Toplantının başında TBMM Başkanı İsmail Kahraman, konuşma yaptı ve sürece ilişkin bilgiler verdi. Kahraman, "Gayemiz; Türkiye'mizin geleceğini çağdaş, çoğulcu demokrasi esaslarına uygun insan hak ve hürriyetlerine saygılı ve öznesi insan olan, insana hizmet için teşkilatlandırmış kuvvetli, kudretli, üniter yapıda bir hukuk devleti yapılanmasını ortaya koyacak bir sistemi inşa etmek olmalıdır." diye konuştu.

Kahraman, milletin kendilerini meseleleri çözümleme için görevlendirdiğini ifade etti.
Çözüm üretmek ve zorlukların üstesinden gelmek durumunda olduklarını vurgulayan Kahraman, şöyle devam etti: "Zayıfların silahı şikâyet ve şiddettir. Zorluklar da mecburiyetler gibidir. Var diye kabul ederseniz var olurlar. Zorluklar başarının değerini artıran süslerdir. Çözümde görev almayanlar sorunun bir parçası olurlar. Engelleri aşamayanlar onları aşılmaz görenlerdir. Bir düşünürün dediği gibi; Ya başlamamalı, ya da bitirmelidir. Gerçeği, çareleri birlikte arayacağız ve sonuca gitme ümidini hiç ama hiç kaybetmeyeceğiz. Sonuçları değiştirecek olan başlangıçlardır. Bugün başlangıcını yaptığımız yolculuk, inanıyorum ki başarı ile sonuçlanacaktır. Aksi takdirde milletimizin beklentilerini boşa çıkartmış olacağız."

Türkiye'nin, toplumsal kutuplaşmayı önleyecek, milletçe birlik ve beraberliği güçlendirecek yeni bir anayasaya ihtiyacının bulunduğunun kesin olduğunu ifade eden Kahraman, günümüzün ihtiyaçlarına cevap verecek bir anayasa düzeninin köklü bir değişiklikle ve yeni bir anayasanın kabulüyle mümkün olacağına dikkat çekti.
Yeni komisyonun, önceki çalışmalardan yararlanarak yeni bir başlangıç yapacağını belirten Kahraman, bu çalışmaların bir mutabakat ile sonuçlanacağını ümit ettiğini söyledi. Böylece 26. Yasama Dönemin siyasi tarihte müstesna bir yere sahip olacağının altını çizen Kahraman, 24. Yasama Dönemi'nde kurulan Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun yaptığı çalışmalar ile mevcut komisyonun çalışmalarının rahatça takip edilmesi ve sağlayacağı kolaylıklar açısından kurulan komisyonun 'Anayasa Mutabakat Komisyonu' olarak adlandırılmasının daha doğru olacağını kaydetti.

Yeni bir anayasa yapımı sürecinin kolay bir süreç olmadığını; sabır, dikkat, emek ve ihtimam isteyen zorlu bir süreç olduğunu ifade eden Kahraman, "Komisyonumuzun yapacağı çalışmalar sonunda hazırlayacağı taslak metin, ümit ederim ki tüm siyasi partilerimizden milletvekillerinin ortak imzasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulur." dedi.

Hazırlayacakları anayasanın millet ve devlet kaynaşmasını sağlayan bir temele oturtulması ve 78 milyonu kucaklaması temennisinde bulunan Kahraman, 1982 Anayasası'nın yamalı bohçaya döndüğünü belirtti. Kahraman, "34 yılda 17 kere değişmiştir. 113 maddesi, yani yüzde 63'ü değiştirilmiş durumdadır. Günümüze cevap vermekten, Türkiye'yi geleceğe taşıma yeterliliğinden uzak olduğu ortadadır." diye konuştu.

Meclis'te bulunan siyasî partilerin seçim beyannamelerinde mevcut Anayasa'yı değiştirmeyi vaat ettiğini hatırlatan Kahraman, "Bu vaatlerin gereği yerine getirilmelidir. Gayemiz, toplumun hiçbir kesiminin dışlanmadığı, her kesimi kapsayan ve zihinlerde meşruluğu şüpheli olmayan bir temel kanun yapmaktır. Önceki çalışmada olduğu gibi, yeni ve sivil bir anayasanın toplumun ortak beklentisi olduğunu dikkate alacağız ve çalışmalar boyunca bu beklentinin boşa çıkarılmaması gayreti içinde olacağız. Çalışmalarda gözetilmesi gereken hedef, bütünüyle kendi siyasi düşüncesine yakın bir anayasanın kabul edilmesini sağlama refleksini sergileme olmamalıdır; farklı fikirleri, evrensel ilke ve değerlerle uyum içinde olacak şekilde yorumlayıp, ortak bir noktada birleştirmek olmalıdır. Komisyon çalışmalarındaki mutabakat, toplumsal uzlaşma zeminini besleyecektir. Milletimizin bizden beklentisi görüş ve fikir teatisinde bulunmamız, ülkemizin barış, mutluluğu ve güvenliği için el ele vermemizdir." şeklinde konuştu. CİHAN
04 Şubat 2016 12:47
DİĞER HABERLER