TBMM'de 'sen dağa git, sen dağa gel' tartışması

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nun 33. birleşimi müşahade ile açıldı. Birleşimi TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın yönetiyor. Sokağa çıkma yasakları hakkında gündem dışı söz alıp konuşan HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp, sokağa çıkma yasaklarını Meclis'teki bütün partilerin konuşması gerekirken; sadece kendilerinin anlattığını ifade etti. Yiğitalp'in sözleri üzerine AK Parti ile HDP'li vekiller arasında 'sen dağa git, sen dağa gel' tartışması yaşandı.

Diyarbakır'da 6 sokağın bulunduğu yasaklı alanın üzerine artı 5 yasaklı sokak konarak 11 sokağın yasaklı alan olarak ilan edildiğini dile getiren Yiğitalp, Sur'un bir bütün olarak abluka altına alındığını savundu. Yiğitalp, şöyle devam etti: "İstanbul'da bir saat elektrik kesintisi bütün ulusal medyada, havuz medyasında haber konusu olurken, 57 gündür Sur'da sokağa çıkma yasakları bulunan alanda elektriklerin, suların ve bütün temel ihtiyaçların kesildiği bir yaşamı onlara zorla dayatarak sadece teslim almaya çalışan, kendini zorla dayatan bir politika var. Tekçi anlayışa karşı biz ne diyoruz? Öz yönetim diyoruz. Siz ne diyorsunuz? 'Tekiz, her şeye biz karar vereceğiz.' Ama şunu da söylüyorsunuz: 'Biz kardeşiz.' Hani kardeşliğiniz? 28 gün cenaze bekletirken hiç mi kardeşinizden yana canınız yanmadı? Hiç mi kardeş olmanın hukukunu görmediniz? Kardeşlik bu mudur? Sizin kardeşlik anlayışınız nedir biliyor musunuz? 'Her şeyi en iyi ben bilirim, benim dilimi konuşacaksın, benim kültürümü yaşayacaksın, benim tarihimi yaşayacaksın, onun dışında ben sana kardeşim diyeceğim.' Yok öyle bir kardeşlik, olmayacak. Kardeşsek eşit haklar üzerinde kardeş olacağız. Ama kardeşlik halklar arasında bizim var. Biz Türk ve Kürt halkları olarak kardeşiz ama sizin zihniyetinizle asla kardeş değiliz ve olmayacağız."

AK Parti Samsun Milletvekilleri Fuat Köktaş'ın "Sen dağa git, dağa git, dağda konuş, burada konuşma!" demesi üzerine Yiğitalp, "Sen dağa gel. Ben dağa gitseydim burada durmazdım, sana bunu anlatmazdım. Önce oradan laf atma, oradan konuşma, vicdanını dinle. Vicdan yok ki sizde, olmayacak da hiçbir zaman. Çünkü sen ölümler üzerinden besleniyorsun, ölümler senin iktidarının aracı olmuş, ölümler üzerinden kendini yaşatıyorsun. Sen yaşatmak üzerine kendini yaşatmıyorsun." karşılığını verdi.

AK Parti Grup Başkanvekili İlknur İnceöz ise "Niyet okuyuculuğu artık, bilinçaltı zihniyet okuyuculuğu çok daha ileri safhalara gitti. Burada her birimizin niyetlerini sorgulama noktasında bir konuşmaydı biraz evvelki. Tüm konuşmayı aynen iade ediyorum. Şunu özellikle belirtmek istiyorum: Evet, biz, siz ne kadar zorlarsanız zorlayın, Türk-Kürt kardeşiz, et tırnak olmuşuz. Ve bugüne kadar burada yaptığınız tüm konuşmada da bunu sorguladınız. Buna asla halel getiremeyeceksiniz. Ben sizden, bütün bu konuşmanız içerisinde, dönüp terör örgütüne, terör örgütünün sözcülüğünü yapmak yerine: 'Dur kardeşim, oradaki Kürt vatandaşlarımın hayatını, yaşam hakkını, can, mal güvenliğini tehdit edemezsiniz.', bir Kürt vatandaşı, Kürt kardeşi, Kürt olarak bunu söylemenizi tercih ederdim." ifadelerini kullandı.

Yiğitalp de "Halkların kardeşliğinden bahsettik. Halkların kardeşliği demek, hiçbirinin ölmemesi demektir. Bunu güvenlik politikaları üzerinden halkları kutuplaştırmaya dönüştürürseniz halklar arasında bir kardeşlikten bahsedemezsiniz, asla bahsedemezsiniz. Eğer silahlar üzerinden tartışma yürütecekseniz, gidersiniz, yeri bellidir, adresi bellidir, orada tartışırsınız, burada konuşmazsınız." dedi. CİHAN
27 Ocak 2016 16:04
DİĞER HABERLER