ANKARA (CİHAN)- Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'ndaki İç Güvenlik Yasa Tasarısı görüşmeleri gergin bir şekilde devam ediyor. HDP ve AK Parti milletvekilleri, dün milletvekillerine yapılan saldırıyı hatırlatarak birbirlerini sert dille eleştiriyor.

AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, muhalefetin içtüzükten kaynaklanan haklarını kullanmasının doğal olduğunu söyledi. "Kürsü işgali hak mıdır?" diye soran Bostancı, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş kürsüdeyken HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ve HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in kürsüye geldiğini ifade ederek "Kürsünün başında üç kişinin ne işi var, iki bayanın ne işi var? Sayın Elitaş'ın konuşmasına fiili müdahale var. Bunu başka şekilde takdim etmenin gereği yok." diye konuştu.

Yasaya karşı çıkarken şiddet tonuyla konuşulmaması gerektiğini dile getiren Bostancı, içtüzük haklarının kullanılabileceğini ama 'bunu geçirtmeyeceğiz' 'bunu kabul etmeyiz' şeklinde bir karşı çıkmanın doğru olmadığını savundu. İktidarın ve muhalefetin birbirini dinleyeceğini anlatan Bostancı, uygulamalar karşısında nihai kararı halkın vereceğini kaydetti.

HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ise dün kendilerine yapılan saldırıyı kınadı. "Mustafa Elitaş oturduğu yerden sürekli Ayşenur Bahçekapılı'nın Meclis Genel Kurulu'nu nasıl yönetmesi gerektiğinden, sadece kendi önerileri konuşulsun diye baskı uygulamış. Bu Parlamento bir kez daha kadına yönelik şiddet uyguladı. İç Güvenlik Yasa Tasarısı 'yeni bir şiddet tasarısıdır' denildiği için şiddetle karşı karşıya kalıyoruz. AKP Grup Başkanvekili işgal etmiştir. Sayın Grup Başkanvekilimiz konuşma yaparken, bizi iterek burayı işgal etmeye çalışmıştır. Edebi ifadelerle bu şiddeti gizleyemezsiniz. Kürsüyü dün Elitaş işgal etti, vekillerimizi darp etti." şeklinde konuştu.

Tuncel, konuşmasının ardından yerine geçerken kendisine laf atan AK Parti İstanbul Milletvekili Osman Aşkın Bak'a "Kes sesini." diye bağırdı. AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Tuncel'in konuşmasında sataşma olduğu gerekçesiyle söz istedi. Bu sırada HDP Van Milletvekili Nazmi Gür, "Hangi yüzle konuşacaksın terbiyesiz adam." diye yerinden bağırdı, çok sayıda milletvekili arasında laf atışması yaşandı.

Dün sokaktaki hareketin aynısını Meclis'te uygulamaya çalışan zihniyetle karşı karşıya geldiklerini belirten Elitaş, "Başkanvekili beni kürsüye çağırdı. Geldim, konuşmak üzereydim. Çocukları panzerlerin önüne sürdükleri gibi iki kadını buraya getirip malzeme olarak kullandınız, yazıklar olsun size. Kadın milletvekillerini getirip bana şiddet uygulamayı kendinize nasıl reva görüyorsunuz? Siz burada sokakta yaptıklarınızın aynısını yapmaya çalışıyorsunuz. Ama biz buna müsaade etmeyeceğiz." dedi. Bu açıklama, gerginliği yeniden artırdı.

HDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu da kürsüdeki Elitaş'ın üzerine yürüdü. Zenderlioğlu'nu, diğer HDP'li milletvekilleri tutarak engelledi. HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, dün Elitaş'ın kendilerine şiddet uyguladığını belirterek "Sen yalancının tekisin. Bugün televizyona çıkarak yanlış bilgiler verdiniz, yalan söylediniz. Burada anayasa ve iç tüzük ihlal edildi. Yaptığınız sadece kadına değil, topluma diktatörlüktür. 'Sebahat Tuncel beni itekledi' diyorsunuz, yalan. Kürsüye geldiniz, iteklediniz. 'Kadın milletvekilleri kendi kendini darp etti' dediniz, bu da yalan. 'Musa Çam'ın ayağı takıldı' dediniz, bu da yalan." şeklinde konuştu.

Milletvekilleri arasında atışmaların artması üzerine TBMM Başkanvekili Bahçekapılı tutanakları incelemek için birleşime ara verdi. Aranın ardından HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Elitaş'a cevap verdi: "Sayın Elitaş gelecek, kamusal alanda grubumuzdan özür dileyecek. Gittiğimiz her yerde terörist olarak değil, seçkin, saygın, demokrat, halk temsilcileri olarak muamele görüyoruz. Bu sözü bize değil, Başbakanı'na sorsun, 'sen niye bu teröristlerle görüşüyorsun?' diye, ona göre de haysiyetli bir tavır belirlesin. Çocuklara kimin ne yaptığını, kendi başbakanının 'polis burada hiçbir şey kullanmadı' deyip, ikinci gün polis kurşunuyla öldürülmesinin hesabını önce kendi vicdanında versin. Hiçbir vekilimize şiddet amaçlı bir kılıç mesafesinden fazla yaklaşmayın, pişman olursunuz."

CİHAN