Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) mimarlarından Ceza Hukukçusu Prof. Dr. İzzet Özgenç, kamu çalışanlarının keyfi bahanelerle işine son verilmesinin, fişlenmesinin önünü açan Başbakanlık genelgesiyle ilgili önemli uyarılarda bulundu.
Genelge sonucunda ortaya çıkabilecek sorunlara dikkat çeken Prof. Özgenç, ‘Legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten yapılar' ibaresinin ilk kez bir genelgeye konu olduğunu söyledi.
Hukuk literatüründe suç örgütü ibaresi kullanılmakta iken, genelgede ayrıca bu ibareye yer verilmesinin kafa karışıklığına sebep olacağını vurgulayan Özgenç, “Hukuken herhangi bir anlamı olmayan söz konusu ibareye, idari otorite tarafından vaz'edilen bir genel düzenleyici işlemde yer verilmesi, keyfi uygulamalara sebebiyet vermekten ve ortaya yeni suç vakıaları çıkarmaktan başka bir sonuç doğurmayacaktır.” ifadelerini kullandı.
Kamu çalışanlarının terör örgütleriyle ilişkisi olması durumunda izlenecek yolların ayrıntılı bir şekilde mevzuatta düzenlendiğini ifade eden Özgenç, bu hususun genelge konusu yapılmasının gereksiz olduğunu dile getirdi.
Ceza hukukçusu Prof. Dr. İzzet Özgenç'in Twitter hesabından yaptığı açıklamanın tamamı şöyle:
“17 Şubat 2016 tarihli ve 29627 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 2016/4 sayılı Başbakanlık genelgesinin konusunu “Milli güvenliği tehdit eden örgüt ve yapılarla irtibatlı kamu çalışanları” oluşturmaktadır. Söz konusu genelgede iki temel ibare kullanılmaktadır. Bunlardan biri, ‘terör örgütü', diğeri ise ‘legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten yapılar' ibaresidir.
‘Terör örgütü' ibaresinden hukuken ne anlaşılması gerektiği, bilinen bir durumdur. Terör örgütleri ile irtibatının bulunmasına rağmen her nasılsa kamuda görev üstlenmiş olan kişilerle ilgili olarak alınması gereken tedbirler, bu genelgeye konu edilmiştir. Bu hususun genelge konusu yapılması gereksizdir ve doğru da değildir. Çünkü mevzuatımızda, bu kişilerle ilgili olarak idari ve adli yönden nasıl bir yol izlenmesi gerektiği doğru veya yanlış, ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.
İlk defa hukuk literatürüne girdi
Asıl sorun, ‘legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten yapılar' ibaresindedir. Bu ibare, hukuk literatürüne ilk defa bu genelge ile girmiş oldu. Genelgede yer verilen bu ibareden ne anlatılmak istendiğine ve ne anlaşılması gerektiğine açıklık getirmek gerekir. Genelgede bu ibareye, ‘terör örgütü' ibaresinden sonra bazen ‘ve' bazen de ‘veya' bağlacı kullanılarak yer verilmektedir.
‘KAFA KARIŞIKLIĞINA SEBEP OLUR'
Genelgede bu ibareden neyin anlatılmak istendiği hususunda ipucu görevi görecek bir ifadeye yer verilmiştir: “Kanunların suç saydığı eylemleri işlemek amacıyla kurulan örgüt veya yapılar.” Bu ifadeden, söz konusu ‘yapı'nın suç işlemek amacıyla, yani “kanunların suç saydığı eylemleri işlemek amacıyla” oluşturulmuş olması gerektiği sonucunu çıkarabiliriz. Bu durumda ancak ‘suç örgütü'nden söz edilebilir. Hukuk literatüründe suç örgütü ibaresi kullanılmakta iken, genelgede ayrıca bu ibareye yer verilmesi bir kafa karışıklığı meydana getirmekten başka bir sonuç doğurmaz. Terör örgütü gibi, suç örgütünün de ne anlama geldiği, bu örgütlere ilişkin ölçütler doğru veya yanlış, mevzuatımızda ayrıntılı bir şekilde belirlenmiştir. Kamu çalışanlarının bu tür örgütlerle ilişki içinde olduklarının anlaşılması halinde nasıl bir yol izleneceği de doğru veya yanlış, mevzuatımızda belirlenmiştir. Buna rağmen, hukuken herhangi bir anlamı olmayan söz konusu ibareye, idari otorite tarafından vaz'edilen bir genel düzenleyici işlemde yer verilmesi, keyfi uygulamalara sebebiyet vermekten ve ortaya yeni suç vakıaları çıkarmaktan başka bir sonuç doğurmayacaktır.”