Tek tek sıraladı ve son noktayı koydu

Tek tek sıraladı ve son noktayı koydu
Samanyoluhaber.com yazarlarından Ahmet Doğan bugünkü yazısında önemli konulara değiniyor...

Ahmet Doğan mutlaka okunması gereken yeni bir yazı kaleme aldı. Bugünkü yazısında gündemde yaşananlara dair büyük serzenişte bulunuyor.

İşte Doğan'ın "Sana kırmızı çooookk yakışıyorrrrr" isimli yazısı;

Bugünlerde birileri sadece Allah rızası, vatan ve milletin bekası için gayret eden Osmanlı torunlarını devletin Kırmızı Kitabı’na yazdırmak için olmadık tuzaklar kuruyor.

Öyle ki, MGK’yı bile buna alet etmeye çalıştılar. Amma velâkin orada da Allah ellerini ayaklarını birbirine doladı ve şaşakaldılar. Çünkü olmaz, bu gömlek bu kalıba uymaz…

Çünkü Kırmızı Kitap; dünyanın dört bir yanına dağılıp mübarek Türk bayrağını kıta kıta dalgalandıran Ayyıldız sevdalılarına değil; asıl T.C.’yi tabelalardan indirenlere yakışıyor.

Kırmızı Kitap; gittikleri ülkelerin insanları bile iç savaştan kaçarken “Nam-ı Celili Muhammedi için çıktığımız hicret yolundan ölmek var, dönmek yok” diyen Peygamber sevdalılarına değil, asıl Kur’an’la makara geçenlere yakışıyor.

Kırmızı Kitap; onların haritada bile yerlerini gösteremeyecekleri, hatta adını bile duymadıkları ülkelerde okul açıp Türkiye’yi tanıtan vatanperverlere değil, asıl Türk bayrağının anlı şanlı dalgalandığı o okulları kapattırmak için devletin kasasından birilerine rüşvet bile teklif edenlere yakışıyor.

Kırmızı Kitap; nehre düşen yabancı öğrencisini kurtarırken boğulup şehit olan eğitim sevdalılarına değil, asıl binlerce vatan evladının isim listesini teröristlere verip “Bunları infaz edin” diyenlere yakışıyor.

Kırmızı Kitap; Cenab-ı Allah’ın güzel adını hiç bilinmedik topraklarda anlatmak uğruna zar zor bulabildikleri bir kuru ekmeğe bile “Çok şükür”  diyen o fedakar öğretmenlere değil, asıl etli butlu ziyafet masalarında “Ehli sünneti nasıl yok edebiliriz?” komploları kuranlara yakışıyor.

Kırmızı Kitap; devletin öğretmen bile atayamadığı şehirlere gidip Anadolu çocukları boş kalıp terörist olmasın diye canını ortaya koyan eğitim sevdalılarına değil; asıl terör örgütünün dağa eleman çıkarmasının önünü kesen o kursları kapattıranlara yakışıyor.  

Kırmızı Kitap; doğu ve güneydoğunun güzel yavruları okusun diye geceleri bile etüt verip evine gitmeyen, günlerce çocuklarının yüzünü göremeyen Türkiye aşıklarına değil; asıl teröristlerin molotof attığı o eğitim yuvalarına “Bırakın yansınlar” diyerek polis ve itfaiye göndermeyenlere yakışıyor.

Kırmızı Kitap; hayırlı nesiller yetişsin diye çocuklarının rızkından kesip burs veren Hz. Osman gönüllü Anadolu esnafına değil, asıl evlerinden milyon dolarlık rüşvet paraları fışkıranlara yakışıyor.

Kırmızı Kitap; geleceğin anne namzedi kızlar Allah’ı Kur’an’ı bilsin diye gece gündüz yemek yapıp kermeslerde satan kahraman teyzelere değil; asıl o kızların kaldığı yurtları kapatıp kış günü açıkta bırakmaya çalışanlara yakışıyor.

Kırmızı Kitap; gecelerini teheccüd namazlarıyla süslendirip dini ve vatanı için dua eden kamu çalışanlarına değil; asıl “Mescide giden bütün memurları fişleyin” emrini verenlere yakışıyor.

Kırmızı Kitap; teröristlerin gönderdiği bomba yüklü araçlar şehirlere girmesin diye gece gündüz yollarda yatan emniyetçilere değil; asıl teröristleri cezaevinden çıkarttıranlara yakışıyor.

Kırmızı Kitap; “Haram lokma yemedim” diyen sevdalılara değil; tüyü bitmemiş yetimin hakkını yedirmedi diye Osmanlı torunlarını kodes kodes gezdirenlere yakışıyor.

Kırmızı Kitap; “Gözümde ne cennet sevdası var ne cehennem korkusu, milletimin imanını selamette görürsem cehennem alevlerinde yanmaya razıyım “ diyen kara sevdalının arkasından gidenlere değil, asıl alnı secdeye gidenleri, vatan millet diye koşturanları haşhaşi ve sülük ilan edenlere yakışıyor.

Kırmızı Kitap;  dini ve vatanı için hayatı boyunca gözyaşı döken, İslamı anlatmak için tahta kulübelerde, cami pencerelerinde yatan, koca bir nesle asırlar önce unuttuğu Peygamber ashabını bir kez daha öğreten, dünya zevki adına en ufak bir şey yaşamayan, herkes akşam olup çocuğuna sarılırken küçük odasına yalnız başına çekilip garipliğin acısıyla iki büklüm olan o Allah aşığına değil;  O’nu örgüt lideri ilan edenlere yakışıyor.

Kırmızı Kitap; günde sadece birkaç saat uyuyup geri kalan tüm vaktini dinini ve milletini düşünmekle geçiren, “Dünyada bir dikili ağacım bile olmadı” diyen, Efendiler Efendisi’nin adını her anışında yerinden doğrulan ve gözleri dolan, ömrünü Hazreti Peygamberi (sav) ve O’nun sünnetini anlatmakla geçiren Gül Muhammed (sav) sevdalısına değil; asıl O’nu sahte peygamber ilan edenlere yakışıyor.

Hasılı kelam, sözüm size komplocular, tuzakçılar, vatan hainleri ve iftiracılar... 

Başta da dediğim gibi: 

“KIRMIZI SİZE ÇOOOK YAKIŞIYOORRR”…



02 Kasım 2014 11:58
DİĞER HABERLER