Tekstilde büyük kavga

Tekstilde büyük kavga
İplikçilerin en önemli müşterileri olan hazırgiyimciler taarruza hazırlanıyor. 5 iplikçinin, hükümeti kandırdığını söyleyen Acar, “Biz de yurt dışından alırız, bakalım bundan sonra kime satacaklar” de
KDV tekstil sektörünü ikiye böldü: İplikçiler ve hazırgiyimciler. İstanbul hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçılar Birliği (İHKİB) Başkan Vekili Yaşar Acar, “Artık birlikte hareket etmemiz mümkün değil” dedi ve ekledi: “Artık bizi tekstil sektörü içerinde değerlendirmeyin. Bu saatten sonra hazırgiyim ve tekstil sektörünü bir birinden ayırıyoruz.” 15 milyar dolar ihracat yapan ve istihdama büyük katkısı bulunan hazırgiyimcilerin hayali ihracatla suçlanmasına ise Acar’ın tepkisi daha sert: “Biz ihracatçı değilken hayali ihracat yapanlar bugün bizi hayali ihracatla suçluyorlar. Asıl suçlayanlar hayali ihracatın babaları. Yapıyorsak da onlardan öğrenmişizdir.” TOBB Saymanı İbrahim Çağlar’a da yüklenen Acar, “İbrahim Bey, TİM başkanlığı için ‘generallikten albaylığa inmem demiş.’ Bana göre kendisi astsubaydır” dedi. İşte tekstil ve hazırgiyim sektörü arasında tırmanan gerilimin perde arkası ve sektörde büyük yankı bulacak açıklamalar... Birlikte hareket eden sektör, KDV ile bölündü, bu noktaya nasıl gelindi?Bizim önceliklerimiz vardı. İstihdamın üzerindeki vergi yükü, enerji giderleri ve faizlerin aşağı çekilmesini istiyorduk. En son sırada da KDV vardı. Bu konuda sektör ortak kararlar aldı. Ancak oraya gidince şekil değişti. 16 kişinin 15’i sadece KDV’yi konuştu. Hükümette KDV’yi daha önemli sayarak bu konuda bir indirime gitti. Süleyman Bey (Orakçıoğlu) tek başına kaldı. Böyle olunca da istenilen sonuç alınamadı. Bizim girdi maliyetleri içerisinde kumaşın payı yüzde 30 bile değil, geri kalan fason işçilik, boya, fermuar, çıtçıt. Bunların girdileri yüzde 18. Biz bunları yüzde 18 KDV ödeyerek alıp, yüzde 8 KDV ile fatura ediyoruz, hazırgiyimciler olarak bir kaybımız söz konusu. İndirimin bize hiçbir yararı olmadı. Boşuna bağırmıyoruz. Süleyman Orakçıoğlu’nun ‘dağ fare doğurdu’ tespitine katılıyor musunuz?Dağ fare bile doğurmadı. OECD ülkeleri içinde ücret üzerindeki vergi yükünde en üst sıralardayız. Biz uluslararası arenada daha iyi rekabet edebilmek için en azından istihdamın üzerindeki kamu yükünün hafifletilmesini talep ediyoruz. Hayali ihracatın babalarıHükümet de, sektör de kayıt dışı istihdamın yüksek olmasından yakınıyor...Neden oluyor kayıt dışı istihdam? Yüksek vergi yüzünden. 795 bin kayıtlı elemanımız var. Yüzde 40 olan vergi yüzde 20’ye indirilsin istihdam iki kat artar. Devlet de daha fazla vergi geliri sağlar. Tekstil, en fazla istihdam sağlayan sektörlerin başında yer alıyor. Bizi tekstil sektörü içerinde değerlendirmeyin. Bu saatten sonra hazırgiyim ve tekstil sektörünü bir birinden ayırıyoruz. Bir de düşük kur ve Çin’e rağmen ihracat rekoru kıran sektörde hayali ihracatın çok yüksek olduğu söyleniyor. KDV oranının yüzde 18 olmasının da bunu teşvik ettiği öne sürülüyor. Bu doğru mu?Hazır giyimde hayali ihracat olduğuna inanmıyorum. Bu suçlamayı kabul etmiyorum. Biz ihracatçı değilken hayali ihracat yapanlar bugün bizi hayali ihracatla suçluyorlar. Asıl suçlayanlar hayali ihracatın babaları. Yapıyorsak da onlardan öğrenmişizdir. Zaten öyle olsaydı, ‘KDV insin’ diye mücadele etmezdik. Ama biz diyoruz ki; KDV’nin yanı sıra istihdam ve enerji maliyetleri de düşürülmeli. Nedense tekstilciler sadece KDV’ye takıldı. Aslında bu tartışmaların zemininde düşük kur var. Eğer dolar bin 800 YTL olsaydı belki bunların hiçbiri tartışılmayacaktı. Yüzde 20 devalüasyon olsa kısmen sorunlarınız çözülür mü?Aniden döviz fiyatlarının yükselmesine de karşıyız. Biz ne olursa olsun bu ülkeyi sevmekten vazgeçemiyoruz. Ülkenin zararına hareketlere de karşıyız. Ayrıca yükselişin kalıcı olmasını isteriz. İstihdamın üzerindeki vergi yükünün hafiflemesi dövizdeki artıştan daha önemli. Biz istihdamın artmasını insanların işsiz kalmamasını istiyoruz. Kazandıklarımızı bu ülkeye yatırıyoruz. Yıllardır direniyoruz ama bu nereye kadar devam eder bilmiyorum. Enerjiye 10 sent ödüyoruz, rakiplerimiz 1 sent ödüyor. Nasıl mücadele edebilirsiniz?Hükümet sizin bu taleplerinize çok da soğuk değil, ama destekleri zamana yaymak istiyor. Ama iplikçilerin baskısıyla, talepler içerisinde en alt sırada olan KDV’de indirim yaptılar. İplikçiler için enerji ve istihdam maliyetleri önemli değil mi?Onlar için de önemli. İki cephe oluştu Kamuoyuna yansıyanlar çok farklı. Bugüne kadar birlikte hareket eden sektör KDV yüzünden ikiyi bölündü. Artık iki cephe oluştu. Onları asla affetmiyoruz. Bundan sonra beraber hareket etmemiz söz konusu olamaz. İplik ve kumaş almak için yıllarca onların kapısında bekledik. Bundan sonra bunu yapmayacağız. Alternatifi yok mu, yurt dışından ithal edemiyor musunuz? Var ama onu da engellemişiz. Kota getirildi. Şu anda 30’a 1’e kadar olan iplikler dahili işleme rejimi kapsamında ve en fazla yüzde 50 ithal edebiliyoruz. Kalanı yurt içinden almak zorundayız. Şu an da 3 dolar, ben bunu 1.5 dolara yurt dışından alabiliyorum. Arada uçurum var. Ve bu tebliğ şahsa özel çıkmıştır. Biz de bundan sonra iplik kotalarının kaldırılması için mücadele edeceğiz. Ayrıca belirlenen bir referans fiyatı var, yani ben 1.5 dolara aldığım ipliğe gümrüklerde 2.5 dolar üzerinden vergi ödüyorum. Artık daha ucuza iplik alabilmek için mücadele edeceğiz. Bu arkadaşlar artık ipliklerini kime satacaklarsa satsınlar. TERCUMAN
27 Mart 2006 13:46
DİĞER HABERLER