Bu açıklama, Meta’nın kurucusu Mark Zuckerberg’in sansürü azaltma ve daha fazla siyasi içerik önerme planlarına yönelik bir yanıt olarak geldi.

Pavel Durov, Telegram’ın ifade özgürlüğünü uzun süredir savunduğunu ve bu duruşun ABD’deki siyasi rüzgârlardan etkilenmediğini söyledi. “Telegram, ifade özgürlüğünü desteklemeye, bunun politik olarak güvenli bir hareket haline gelmesinden çok önce başladı. Değerlerimiz ABD’deki seçim döngülerine bağlı değildir,” diye ekledi.

Durov, diğer platformların sansür karşıtı adımlarını da eleştirerek, “Bugün bazı platformlar sansürü azaltacaklarını söylüyor. Ancak gerçek test, siyasi rüzgârlar yeniden değiştiğinde yaşanacak,” ifadelerini kullandı.

Durov, Telegram’ın siyasi baskılara boyun eğmeyen bir platform olmaya devam edeceğini ve özgür ifade ortamını koruma kararlılığını yineledi.

Meta, 2016 ABD başkanlık seçimlerinde kötü moderasyonla suçlandıktan sonra doğruluk kontrolü (fact-checking) programını başlatmıştı. Uluslararası Doğruluk Kontrol Ağı tarafından sertifikalandırılan fact-checker’larla çalışan şirket, yalan olarak işaretlenen içerikleri görünürlük açısından sınırlıyordu. Ancak Zuckerberg’in son açıklamaları, bu programların kısıtlanacağı ve siyasi içeriklerin artırılacağı yönünde oldu.

Durov’un açıklamaları, ABD’nin yeni başkanı Donald Trump’ın göreve başlama töreni öncesinde geldi. Meta’ya ait sosyal medya platformlarının, 2021 yılında Trump’ı platformdan yasaklaması hâlâ tartışma konusu. Trump, Zuckerberg’i seçimlere müdahale ile suçlamış ve 2024 seçimlerinde de benzer bir durumun yaşanması halinde “hayatının geri kalanını hapiste geçireceğini” söylemişti.

2024 seçimlerinden sonra Trump, Florida’daki Mar-a-Lago malikanesinde Mark Zuckerberg ile bir akşam yemeği düzenledi. Trump’ın danışmanı Stephen Miller, Zuckerberg’in “Amerika’daki değişimlere destek verme arzusunu açıkça ifade ettiğini” söyledi. Ayrıca, Meta’nın Trump’ın yemin töreni fonuna 1 milyon dolar bağışta bulunduğu bildirildi.