Türk Telekom yönetim kurulu üyelerine ‘şirketin faaliyet gösterdiği alanlar dahil’ tüm sektörlerde kendileri veya başkaları adına iş yapma ve şirketlere ortak olma hakkı verildi.
Türk Telekom’da skandallar bitmiyor. Şirketin 8 Temmuz 2015’te yapılan olağanüstü genel kurulunda son yılların en ilginç kararlarından birisine imza atıldı. Genel kurula Hazine adına Ulaştırma Bakanlığı ile Oger Telekomünikasyon ortak bir önerge verdi. Önerge ile Türk Telekom’un yönetim kurulu üyelerine, “Şirketin konusuna giren veya girmeyen işleri bizzat veya başkaları adına yapmaları veya bu çeşit işleri yapan şirketlere ortak olabilmeleri ve diğer işlemleri yapabilmeleri hususunda” izin verildi.
AK BÜROKRATLARA MAAŞ GÜZELLİĞİ
Önerge itirazlara rağmen çoğunluk hisse sahiplerinin kabulü ile geçti. Böylece yönetim kurulu üyelerinin telekomünikasyon alanı içinde veya başka alanlarda bizzat ya da başkaları adına, başka şirketlere ortak olmaları ve başka işlemler yapabilmeleri ve böylece daha fazla para kazanmalarının yolu açıldı.
Kamuda bir yönetim kurulundan maaş alan devlet memurunun başka bir yönetim kurulunda görev alsa bile maaş alması esasen yasak. Ancak bu düzenleme, bazı kişilere farklı yollarla gelir elde etmenin kapısını açıyor. Nitekim, Türk Telekom yönetim kurulu üyelerinin aylık 11 bin lira maaş, yıl sonunda da 350 bin lira huzur hakkı aldığı daha önce çok kez iddia edilmiş ve gündeme getirilmişti.
AYLIK NET KAZANÇ 8 BİN LİRA
Öte yandan SGK Hizmet Sunumu Genel Müdürü Lütfi Aydın ile Eylül 2014’te Başbakanlık Başmüşavirliğine atanan Ali Polat Denetim Kurulu üyeliğine seçildi. Aydın ve Polat’ın da dâhil olduğu denetim kurulu üyelerine aylık net 8 bin lira, yılda iki kez de net 8’er bin lira olmak üzere maaş bağlanması kararı alındı.
100 MİLYAR DOLARLIK ZİMMET GİRİŞİMİ VAR
Türk Telekom, 2005 yılında özelleştirilirken, yasaya aykırı olmasına rağmen Türkiye’nin telekomünikasyon tarihi boyunca oluşturduğu yeraltı kablo altyapısı da alıcı şirkete devredilmek istendi. Sözleşmenin gittiği Danıştay sözleşmenin düzeltilmesini istedi ve altyapının devlete ait olduğunu kayıt altına aldı. Hükümet, Danıştay kendisine engel olunca altyapıyı Türk Telekom’a verebilmek için yasa çıkarmaya kalktı. Yasaya üzeri çok örtülerek konulan bir madde ile devrin yapılması amaçlandı. Ancak muhalif partiler ve sivil toplum kuruluşları harekete geçince ilgili madde yasalaştırılamadı. Ama skandal bununla da bitmedi. Türk Telekom, Türkiye Cumhuriyeti devletine ait bu altyapıyı teminat göstererek 2015 yılında dahi borçlanma dahil finansman uygulamalarını gerçekleştirmeye devam ediyor. Telekomünikasyon uzmanlarına göre sözkonusu altyapının değeri halen en düşük 90, en yüksek 200 milyar dolar değerinde. Tüm ülkeyi kapsadığı için ayrıca stratejik önemi de bulunuyor.
MİLLET GAZETESİ