'Temmuzda 165, son yedi ayda 971 işçi iş cinayetlerinde öldü'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya, İzmir'in Menemen ilçesinde, iskele çökmesi sonucu dört işçinin hayatını kaybettiği viyadük inşaatında incelemelerde bulundu. Akkaya, AK Parti hükümetini iş sağlığı ve güvenliği konusunda gerekli adımları atmamakla eleştirerek, geçen temmuz ayı içinde meydana gelen iş kazalarında 165, 2015 yılının ilk yedi aylık diliminde ise 971 işçinin hayatını kaybettiğinin altını çizdi ve acilen önlem alınmasını istedi.

Meslek kuruluşları ve işçi sendikalarından sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Akkaya, İzmir Milletvekili Tacettin Bayır ve İzmir İl Başkanı Bedri Serter'le birlikte, viyadük faciasının yaşandığı Koyundere Mahallesi'ndeki inşaat alanında inceleme yaptı. Ardından açıklamalarda bulunan Akkaya, ülkeyi demokrasiden nasibini almamış insanların yönettiğini ileri sürdü. Viyadük faciasıyla ilgili hem idari hem de adli soruşturma yürütüldüğünü aktaran Yakup Akkaya, "İhmal olup olmadığı, yapılan soruşturma sonucu ortaya çıkacak. Biz de o değerlendirmenin takipçisi olacağız ama Türkiye'de ne yazık ki acı bir gerçek var, uzun yıllardır hala sürüyor. Her gün yeni ölümlerle, yeni acılarla karşı karşıya geliyoruz. Sadece temmuz ayı içinde 165 işçi, emekçi, iş cinayeti sonucunda hayatını kaybetti. Sadece son yedi ayda da 971 işçi iş kazalarında, iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Şaka gibi bu gerçekten. Neden şaka gibi? Her gün iki üç işçi, Türkiye'nin çeşitli yerlerinde iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor, ancak toplu ölümler olduğu zaman gündeme geliyor. Her gün iki üç şehidimiz geliyor ve insanlar isyan ediyorlar ama sadece geçtiğimiz hafta, bir hafta on gün içinde baktığımız zaman 65'e yakın işçinin iş cinayetlerine kurban gittiğini görüyoruz. İncelendiğinde şu tablo karşımıza çıkıyor, eğer tedbir alınsaydı bu iş cinayetlerinin yüzde 97'sinin önlenebilir iş cinayetleri olduğunu görüyoruz. Tedbirsizlik sonucu bu iş cinayetleri her gün canımızı yakıyor. Her gün bir ailenin ocağını söndürüyor, yüreğini dağlıyor, çocuklar babasız, anneler kocasız kalıyor. Bundan sonraki hayatlarını ancak yardımlarla sürdürmeye çalışıyorlar. Bu çözülmeyecek bir sorun değil ama buna sadece maliyet unsuru olarak bakmamak lazım. İnsana değer veren bir anlayış içinde bakılırsa ancak bunlar çözülebilir." dedi.

'İŞ KAZALARININ YÜZDE 95'İ SENDİKASIZ İŞYERLERİNDE YAŞANIYOR'

Türkiye'de sendikalı işyerlerinde yaşanan iş kazalarının yüzde 10 bile olmadığının altını çizen Akkaya, "Yani sendikalı olan işyerlerinde, Avrupa standartlarındaki iş kazası ortalaması olduğunu görüyoruz. Bütün iş kazaları içinde aşağı yukarı yüzde 95'inin sendikasız işyerlerinde olduğunu görüyoruz. Bu da şunu gösteriyor, sendikalı işyerlerinde sendikalar, işçilerle beraber yaptıkları işi denetleyebiliyorlar. İş sağlığı, iş güvenliğine uygun çalışma ortamı sağlayabiliyorlar. Burada iş kazalarının önlenmesindeki en önemli yapacağımız çalışmadan birisi de sendikaların önündeki örgütlenme sorunlarının ortadan kaldırılması olmalı. Biz CHP olarak 24. dönemde, iş kazalarının araştırılmasıyla ilgili çeşitli defalar Meclis'te önergeler verdik ama verdiğimiz önergeler ne yazık ki çoğunluk iktidarının anlaşılmaz tutumu nedeniyle hep sümenaltı ediliyor. Geçtiğimiz 2014 Kasım ayında iş kazalarıyla ilgili verdiğimiz araştırma önergesiyle ilgili komisyon kuruldu, çalışmalarını yaptı. Mart ayında Meclis'e getirdi ama seçimin azizliğine uğradı, raflarda kaldı. Yani seçim mi önemli, yoksa bu ülkenin vatandaşının canı, malı mı? Biz bu dönemde de CHP olarak iş cinayetlerinin önüne geçecek tedbirlerin alınması için hem Meclis'te hem de alanlarda işçinin yanında olacağız." dedi.

'DEMOKRASİ ANLAYIŞIYLA İLGİLİ'

Türkiye'yi, demokrasiden nasibini almamış insanların yönettiğini iddia eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Akkaya, "Demokrasi anlayışıyla ilgili olan bir şey. Demokrasiden nasibini almamış insanlar, bu ülkeyi yönetiyorlar ne yazık ki. 301 kişi ölüyor, aynı öyle Zonguldak'ta madende insanlar göçük altında kalıyorlar, 'Ne güzel öldüler.' diyorlar. Yani böyle anlaşılmaz bir tutum içindeler. Demokrasiden nasibini almış olan insanlar olmuş olsa, demokrasiye inanan insanlar olmuş olsa elbette ki bu iş kazalarının sonucunda herkes üzerine düşeni yapar. İşte Enerji Bakanı, Ermenek'te gittik, orada da gördük, 45 derece eğimde maden ocağına izin vermişler. İnsanların oraya girip çıkmaları bile başlıbaşına bir problem ve tonlarca suyun altında kalarak, havuz deryası içinde olmuş bir işyeri haline gelmiş bir alan. Denetlenmiyor, göz yumuluyor." diye konuştu.

'MÜFETTİŞİN AYNI İŞYERİNİ DENETLEMESİ İÇİN YEDİ YIL GEÇMESİ GEREKİYOR'

2002 yılında polis sayısının yaklaşık 145 bin olduğunu, bugünse 300 bine yaklaştığını aktaran Yakup Akkaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda bu ülkede polis sayısı 300 bine yaklaşmış. Neden? Bir işçi, bir memur hakkını aramak için alanlara çıktığı zaman onun karşısına biber gazıyla, copla, TOMA'larla çıkmak için tedbir alıyorlar ama 2002 yılında bu ülkede 975 tane iş müfettişi vardı. Bunların sadece 400-500 tanesi ağır, tehlikeli ve çok tehlikeli işleri denetleyecek düzeyde olan iş müfettişiydi. Bugün 300 kişi bile değil. Bugün Türkiye'de 1 milyon 650 bin kurulu işletme var. Bunun 475 bini tehlikeli ve çok tehlikeli işler sınıfına giriyor ve bu işyerlerini denetleyecek müfettiş sayısı 300 bile değil. Yani bir müfettiş bir işyerine gittiği zaman, ikinci kez o işyerine gitmek için aradan yedi yıl geçmesi gerekiyor. Yani burada insana verilen değer bir kez daha görülüyor. Çarpık bir düzen var. Siz orada insanlara göz açtırmamak için, en demokratik toplantı ve gösteri yürüyüş hakkını engellemek için onlara biber gazıyla, copla, TOMA'larla müdahale ediyorsunuz ve şiddet uyguluyorsunuz ama öbür tarafta iş sağlığı, iş güvenliğiyle ilgili bir müfettiş alma ve o müfettişleri yetiştirme, alanlara gönderip denetim yaptırma konusunda hiçbir şey yapmıyorsunuz. Bu anlaşılır değildir. Bu çarpık anlayıştır. Bu düzen değişmelidir. Bu değişmediği müddetçe biz her seferinde böyle inşaat alanlarında, acıların arkasında gelip burada derdimizi paylaşıyoruz. Bugün iddia ediyorum, Türkiye'nin çeşitli yerlerinde en az dört beş kişi daha iş kazası nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Bir şey daha gözden kaçıyor. Bakın, yılda en az 3 bin kişi, iş kazaları nedeniyle engelliler sınıfına katılıyor. Bugün 8,5 milyon engellimiz var. Nüfusun yüzde 13'ünü temsil ediyor."

CHP heyeti, viyadük inşaatı alanında bir süre inceleme yaptıktan sonra bölgeden ayrıldı. CİHAN
07 Ağustos 2015 12:47
DİĞER HABERLER