İnsan tacirleri son üç yılda 745 milyon 250 bin dolar kazandı. İtalya'ya gitmek 4 bin, Yunanistan'a 1200 dolar.
Terör örgütleri de buradan besleniyor. Akademisyenlere göre 'Sınır Güvenliği Muhafaza Teşkilatı'yla ilgili çalışmalar hızlandırılmalı.
Türkiye'nin siyasi ve coğrafi konumu sebebiyle 'Göçmen ve Kaçakçılar' konusu gündemden düşünüyor. Sınır kaçakçılığı konusunda alınabilecek önlemler üzerinde çalışan uzmanlar Uludere olayından sonra sınır güvenliğini etkin hale gelmesi için 'Sınır Güvenliği Muhafaza Teşkilatı'nın kurulması için çalışmalarını hızlandırdı.
Başta göçmen kaçakçılığı ve terör suçlarını engellemek için çalışan Uluslararası Terörizm ve Sınır Aşan Suçlar Araştırma Merkezi (UTSAM) akademisyenleri alınabilecek tedbirler hakkında akademik araştırmalar yaptı.
Sınır güvenliğinin uluslararası bir problem olduğunu belirten araştırma heyeti Türkiye'nin sınır güvenliğinde sorunlu görülebilecek sınır bölgelerinin tespit edilmesi ve bu bölgelerdeki sıcak noktalar üzerinde fiziki, elektronik ve teknik izleme ve denetimlerin arttırılmasını istedi.
Yaklaşık 1700 km olan sınırlarımızda alınacak tedbirlerle suçun büyümeden kaynağında mücadele etmek için Doğu sınır girişlerinde mücadele seviyesinin arttırılmasını tavsiye eden uzmanlar "Sınır Güvenliği Muhafaza Teşkilatı' çalışmalarının mutlaka hızlandırılması gerektiğini belirtti.
Sınır güvenliğinin etkin hale gelmesi için sınır bölgelerinde etkili, hızlı ve teknik kapasitesi yüksek kolluk yetkilileri olan muhafaza görevlilerine ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan akademisyenler bunun için mutlaka "Sınır Güvenliği Muhafaza Teşkilatıî na ihtiyaç olduğunun altını çizdi.
TERÖRÜN EN ÖNEMLİ KAYNAKLARINDAN
Kaçakçılığın terörü besleyen en önemli kaynaklardan biri olduğuna vurgu yapılan raporda terörle mücadelede atılması gereken adımlardan birinin bu konuda alınacak önlemler olduğu dile getirildi. UTSAM, kaçakçılıkla mücadele kapasitesinin arttırılmasının terörle mücadeleye doğrudan katkı sağlayacağı görüşünde.
Ülkemizin doğu bölgesinde kaçakçılığın yaygın olmasına da vurgu yapılan raporda kuralsızlığın kural olarak algılanmasının sosyal dokuyu bozarak kamu otoritesinin zayıflamasına neden olduğu kaydediliyor. Kurallı yaşamın kaçakçılık ve terörle mücadelede önemli bir gelişme olacağının altı çiziliyor.
PKK/KCK'LILAR GÖÇMENLERİN ARASINA KARIŞIYOR
Göçmenlerin güvenlik önlemlerinin yeteri kadar güçlü olmadığı yerlerde ülkemize giriş yaptıkları biliniyor. Terör faaliyetlerinin yoğun olduğu kara sınırlarımızdan yasadışı yöntemlerle ülkemize giriş yapan göçmenlerin arasına PKK militanlarının karışarak ülkemize giriş yaptıkları ve ayrıca organizatörlerin sınırdan geçişler için terör örgütüne finans sağladıkları UTSAM'ın raporuna da yansıdı.
Göçmen kaçakçılığı yapan organizatörlerin sınır geçişleri için PKK'ya maddi yardımda bulunması kaçakçılığın terörü destekleyen ayrı bir ayağı olarak gözüküyor. Türkiye'de aranan teröristlerin insan kaçakçılığı yöntemiyle Avrupa ülkelerine gönderilmesi ya da örgütün Kandil'deki kamplarından Avrupa'ya gidebilmesi için göçmenler arasına karıştıkları ileri sürülüyor.
KAÇAKÇILIKTAN ELDE EDİLEN GELİRE EL KONULMALI
Sınır ve göçmen kaçakçılığıyla mücadelede alınması gereken önemli tedbirlerden birinin suç gelirine el konulması olduğu savunuluyor. Kaçakçılıkla mücadelede şahısların ya da organizatörlerin faaliyetlerine devam etmemesi için suç gelirine el konulması ve suçtan elde edilen gelirin aklanması ile kaçakçılıkla mücadelede büyük aşama kaydedileceği belirtiliyor.
KIZILAY YA DA BELEDİYE MİSAFİR ETSİN
Göçmenler konusunun hem startejik hem de ekonomik zararlarını azaltmak için Yabancılar Şube Müdürlüğü polislerinin misafir ettiği göçmenler normalde emniyet personelinin görev tanımına girmemesine rağmen Emniyet Müdürlüğü bünyesinde ağırlanıyor. Emniyet birimlerinin asli görevlerini daha iyi yapabilmeleri için yapılan operasyonlarda ele geçirilen göçmenlerin Kızılay ya da Belediye gibi kurumlara devredilmesi gerektiği belirtiliyor. Böylece polis görev tanımı dışındaki işlere ayıracağı zamanı operasyonel olarak değerlendirecek.
ZENGİN GÖÇMEN GEMİYLE İTALYA'YA FAKİR GÖÇMEN BOTLA YUNANİSTAN'A
Türkiye, Asya ülkelerinden Avrupa'ya kaçak yollarla giden göçmenler için en kestirme yol. Yapılan çalışmalarda göçmenlerin 4 bin dolara İtalya'ya gemiyle, iki yüz dolara botla Yunanistan'a geçtikleri belirlendi. Göçmen kaçakçılığının kazancının çok masrafının az olması nedeniyle göçmen kaçakçılığı en çok tercih edilen kaçakçılık türü olduğu biliniyor. Yapılan çalışmalara göre 2009'dan 2011'e kadar kaçakçılardan yardım alan göçmen sayısı 74 bin 523. Ortalama bir hesaba göre yasadışı göçmenlerin kaçakçılara son üç yılda ödediği miktar 745 milyon 253 bin dolar.
İŞTE KORKUNÇ TRAFİĞİN YOL HARİTASI
1- Deniz Yolu ile İtalya'ya: İstanbul'a getirilen göçmenler önceden belirlenen ve 'şok' diye tabir edilen yerlerde bir veya iki gün bekletiliyor. Göçmenlerin konakladığı barınaklardan sorumlu olan 'Şoklamacı' denen kişiler ortam izlemesi yaparak çevrenin güvenli olduğunu anladığı anda 'minübüsçüler' tarafından göçmenlerin deniz kenarına sevkiyatı yapılıyor.
Burada 'yüklemeci' olarak adlandırılan kişilerin bulunduğu yere getiriliyor. Göçmenler buradan teknelere bindirilerek Yunanistan'a götürülüyor. Tekneciler göçmenleri gidecekleri ülkeye deniz yolu ile götürmekle yükümlü.
Olayın her aşamasında 'yolcubaşı' ile temas halinde. Göçmenler gidecekeleri yere ulaştıktan sonra, yolcubaşı telefon ile görüşme yaparak durumu öğreniyor. Güvenli olarak göçmenin sevk edildiği anlaşıldıktan sonra ödeme yapılıyor. Bu yöntemin kişi başı ücretinin 3500-4000 dolar arasında değiştiği belirtiliyor.
2- Deniz Yolu ile Yunanistan'a: Yasadışı yollarla ülkemize giriş yapmış olan göçmenler, İstanbul'da 'yolcubaşı' denen aracıları buluyor. Yolcubaşları göçmenleri yeterli sayıya ulaşınca teknelerle Yunanistan götürüyor. Tekneciler tarafından Yunanistan'a ulaştırılan göçmenler burada 'Kapamacı' diye tabir ettikleri kişilere teslim ediyor. Kapamacı göçmenin parası yolcu başınna gelene kadar göçmenleri rehin tutuyor. Para geldiğinde göçmenler ülke içinde serbest bırakılıyor. Bu yöntemin kişi başı ücretinin 1200 dolar ile 1400 dolar arasında değiştiği tespit edildi.
3- Botlarla Meriç Nehri'nden Yunanistan'a: Bu yöntemi ekonomik düzeyi çok düşük olan göçmenler kullanıyor. İstanbul'a gelen göçmenler Yunanistan sınırında bulunan Meriç nehrine getiriliyor. Yüklemecilerle irtibata geçen göçmenler buradan botlarla Yunanistan'a geçiyor. Bu geçiş yönteminin göçmenlere maliyeti 200-300 dolar.
BUGÜN GAZETESİ