'Terörün mazereti olamaz'

'Terörün mazereti olamaz'
NATO Genel Sekreter Yardımcısı Hüseyin Diriöz, terörün mazeretinin olmayacağına işaret ederek, ''Şu nedenle terör yapılıyor' diyemezler, nereden ve nasıl gelirse, gerekçesi ne olursa olsun, terör bir insanlık suçudur ve bununla mücadele edilmesi gerekiyor'' dedi.
Diriöz, Mersin'in Tarsus ilçesinde 1953 mezunu olduğu Amerikan Koleji'nde öğrencilere konferans verdi ve soruları yanıtladı. Amerikan Koleji Stickler Salonunda verdiği konferansta, liderlik, dünyada ve Türkiye'deki gelişmeler ile Türkiye'nin dünyadaki konumu üzerine öğrencilere fikirlerini açıklayan Diriöz, çeşitli ülkelerde görev yapıp, gezdiğini, en güzel ülkelerin eğitime önem veren ülkeler olduğunu belirterek, ''Amerikan Kolejinin kıymetini bilin, fırsatları iyi değerlendirin. Bu okul ufkunuzu genişleten bir okul. Burada dünya vatandaşı olarak yetişiyorsunuz. Dünya siyaseti, dünyadaki gelişmeleri, farklı kültürleri burada tanıyorsunuz. Ben çok sayıda dünya lideriyle tanıştım, tarihi olaylara şahit oldum. Dünya küçülüyor. O nedenle dünyayı iyi tanıyın. Araştırın, farklı bilgileri harmanlayıp, analiz edin, açık fikirli olun, herkesi eşit görün, çünkü bu özellikler liderlik için çok önemlidir'' şeklinde önerilerde bulundu. Terör olayları Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyanın önemli avantajlara sahip olduğu kadar riskler de taşıdığını anlatan Diriöz, Türkiye'nin din ve batı kültürü arasında köprü olduğunu, buna sahip çıkılması gerektiğini, Türkiye'nin giderek büyüdüğünü ve büyüdükçe dünyadaki etkisini arttırdığını söyledi. Türkiye'nin, Orta Doğu'nun istikrarında ve ekonomik gelişmesinde aktif rol oynadığını anlatan Diriöz, NATO'nun kendini yeni uluslar arası koşullara uyarladığını ve önemini de muhafaza ettiğini kaydetti. Hakkari'de yapılan terörist saldırıya da değinen Diriöz, şöyle devam etti: ''Nefretle kınıyorum. Hepimizin başı sağ olsun. Terör sorunlarıyla mücadele çok basit ya da sadece askeri, belirli bir boyutta olamıyor. Çok karmaşık sorunlar oluyor. Başta güvenlik yönü olmak üzere ekonomik ve sosyal yönü oluyor. Dolayısıyla karmaşık sorunların üstesinden gelmek gerekir. Terör sorunuyla karşı karşıya kalan başka ülkeler de var. İspanya ETA terör örgütüyle, İngiltere İRA, İtalya Kızıl Tugaylar terör öğütleriyle karşı karşıya kaldı. Terörden tabi ki toplumlar çok sıkıntı çekiyor. Terörün mazereti olamaz. 'Şu nedenle terör yapılıyor' diyemezler, nereden ve nasıl gelirse, gerekçesi ne olursa olsun, terör bir insanlık suçudur ve bununla mücadele edilmesi gerekiyor. Sadece mücadele değil, mücadele ederken ülkelerin de birbirlerine destek olmaları yardımcı olmaları gerekir. Burada bu mücadeleyi yaparken aynı zamanda ülkelerin başka sorumlulukları da devam ediyor. O da uluslararası istikrar ve barışa katkı sunmaktır. Hatta bazen bunlar birbiri ile ilişkili de oluyor. Sizin ülkenizin civarında çatışma ve istikrarsızlık olursa, orada bir otorite boşluğu olursa, size yönelik terör daha fazla zemin bulabilir. Türkiye de uluslararası toplumlar, global düzenden yarar sağlayan bir ülke olarak, tabi ki bölgesel barışa katkıda bulunmak zorunda olan ülkelerden biridir.'' Türkiye'nin AB üyeliği ve Füze Kalkanı Diriöz, öğrencilerin AB ile ilgili sorularını da yanıtlarken, şunları kaydetti: ''Avrupa Birliği, Hristiyan ülkeler topluluğu değildir. AB nüfusları içinde çeşitli dinlerden, çeşitli gruplar, topluluklar da mevcuttur. Dolayısıyla Türkiye'nin de bu grup içinde yer almasında kültürel açıdan bence bir sakınca yoktur. Geçmişte de Ankara Antlaşması'ndan beri Avrupa Birliği'ne girmek için müracaat eden çeşitli hükümetler bunu böyle görmemişlerdir. Genellikle AB'ye üyeliğimizde son zamanlarda olan destek biraz düşmekle birlikte, her zaman yüzde 50'nin üzerindedir. Hatta bazen yüzde 60-65'lere çıkmaktadır. Avrupa cephesinden bakarsanız, tabi AB içinde çeşitli kesimler var. Ülkelerin hepsi de aynı değil, homojen değil. Ülkelerin içindeki gruplar da aynı değil. Değişik bir yelpaze var. Elbette bu ülkelerin içinde 'Biz, bu olaya kültürel açıdan bakalım' diyen ülkeler olabilir. Ama hükümetler gelip geçicidir. Belirli kesimlerde olabilir. Ama genelde Avrupa Birliğinde kültürel temelli olarak 'Türkiye'yi dışlayalım' diye bir düşünce görüş olduğunu sanmıyorum.'' Diriöz, bir öğrencinin Türkiye'de kurulmasına karar verilen Füze Kalkanı ile ilgili sorusunu da, ''Füze kalkanı İran'a ya da herhangi bir ülkeye yönelik bir sistem değil. Adı üstünde savunma sistemi. Türkiye'ye gelecek kalkan, sistem değil, bir radar. Bu sistem zaten NATO'da var. Savunmaya yönelik bir sistem. Onun için füze kalkanı gereklidir'' diye yanıtladı. Hüseyin Diriöz konuşmasının ardından öğrenciler ve okul yöneticileriyle fotoğraf çektirdi ve ardından Tarsus Amerikan Koleji'nin misyon ve hedeflerinin yazılı bulunduğu panonun açılışını yaptı.
20 Ekim 2011 16:04
DİĞER HABERLER