Teşhir skandalıyla ilgili vicdanları daha da sızlatacak olay

Teşhir skandalıyla ilgili vicdanları daha da sızlatacak olay
Diyarbakır’da 872 çocuğun fişlenmesi ve teşhir edilmesiyle ilgili soruşturma yerinde sayıyor. ‘Dosya kapatılıyor’ endişesini doğrulayan gelişmeler de dikkat çekiyor.

Valilik tarafından açığa alındığı belirtilen sorumlu 4 şube müdürü gözde okullara müdür olarak atanırken fişlemeyi yapan Emniyet yetkilileri hakkında da herhangi bir işlem yapılmadı.

Diyarbakır’da, yaşları 6 ile 14 arasında değişen 872 çocuğun önce fişlenip sonra teşhir edilmesiyle ilgili soruşturma, yerinde sayıyor. Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Avukat Gazal Bayram Koluman, 16 Ocak 2015’te başsavcılığa kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ancak dosyada hiçbir ilerleme sağlanamadığını söyledi. Avukat Koluman, “Çocuklar afişe edildi, ötekileştirildi ve toplum dışına itildi. Olayın peşini bırakmayacağız. Başka ülkede olsa, sorumlu bütün kamu görevlileri görevden alınırdı.” dedi.

Bu arada teşhir rezaletinin kapatıldığı yönündeki endişeleri doğrulayan gelişmeler de söz konusu. Valiliğin açığa aldığını bildirdiği 4 şube müdürü gözde okullara atanırken fişlemeyi yapan Emniyet yetkilileri hakkında da işlem yapılmadı.

Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü, 872 çocuğun listesini Milli Eğitim Müdürlüğü’ne göndermiş, Milli Eğitim de listeyi internet sitesinde yayınlamıştı. Listede intihara teşebbüs eden, zorla alıkonulan, cinsel istismara ve tecavüze uğrayan çocukların isimleri, kimlik bilgileri, anne-baba adları ve ev adresleri yer alıyordu. Skandal 14 Ocak 2015’te ortaya çıkmıştı.

Diyarbakır’da 872 çocuğun önce fişlenip sonra teşhir edilmesiyle ilgili soruşturmanın üzeri kapatılıyor. Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Avukat Gazal Bayram Koluman, skandalın ortaya çıkması üzerine 16 Ocak’ta cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını; ancak dosyada hiçbir ilerleme sağlanmadığını söyledi. Koluman, “Çocuklar afişe edildi, ötekileştirildi ve toplum dışına itildi. Olayın peşini bırakmayacağız, takipçisi olacağız.” dedi.

Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü, suça karışmış, cinsel istismara ve tecavüze uğramış 872 çocuğun listesini bütün kimlik bilgileri ve ev adresleriyle birlikte Milli Eğitim Müdürlüğü’ne göndermişti. Milli Eğitim de, bütün listeyi internet sitesinde yayınlamıştı. Söz konusu listede intihara teşebbüs etmiş, zorla alıkonulmuş, cinsel istismara ve tecavüze uğramış çocukların isimleri, tüm kimlik bilgileri, anne, babalarının adları ve ev adresleri yer alıyordu. Çocukların önce fişlendiği sonra teşhir edildiği skandal, 14 Ocak’ta ortaya çıktı. Bunun üzerine Diyarbakır Barosu, çocukları fişleyen ve teşhir eden kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Soruşturmayı takip eden Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Koluman, olaydan hemen sonra 16 Ocak’ta suç duyurusunda bulunduklarını ancak şu ana kadar hiçbir gelişmenin yaşanmadığını, resmi olarak hiçbir işlemin yapılmadığını ve ilgili kurumlardan evrak talep edilmeye bile başlanmadığını kaydetti. Koluman, Çocuk Koruma Kanunu’na göre çocuklara karşı suç işleyen memurlar için soruşturma iznine gerek olmadığını belirten bir dilekçeyle savcılığa ikinci kez başvurduklarını kaydetti.

DİYARBAKIR'DA ÇOCUKLAR AFİŞE EDİLDİ, ÖTEKİLEŞTİRİLDİ VE TOPLUM DIŞINA İTİLDİ

Soruşturmada gelişme olmadığı için kimlerin çocuklarla ilgili liste istediği, kimlerin fişlediği, kimlerin Milli Eğitim’in web sayfasına yüklediğinin net olarak belli olmadığını anlatan Koluman, “Emniyet suça bulaşmış çocuklar, mağdur çocuklar ibareleri neye göre kullandı? Bunların tek tek yazışma yapılarak öğrenilmesi gerekiyor.” dedi. Kamu görevlilerinin bölgede işlediği suçlarla ilgili daha önce yürütülen soruşturmaların takipsizlikle sonuçlandığına dikkat çekti.

Çocuklarla ilgili bütün adli sürecin gizli tutulmasının BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre zorunlu olduğunu anımsatan Koluman, 12 yaşından küçük çocuklar için ceza bile öngörülemediğini belirtti. Çocukların bir kez ya da 10 kez suç işlemesi halinde bile bunun tamamen gizlenmesinin çocuğun geleceği açısından oldukça önemli olduğunu dile getirdi.

“BAŞKA ÜLKEDE OLSAYDı SKANDALLA İLGİLİ BÜTÜN KAMU SİLSİLESİ GÖREVDEN ALINIRDI”

Koluman şunları söyledi: “BM Çocuk Sözleşmesi’ne taraf diğer ülkelerde olsaydı bu zincirin tamamı görevden alınırdı. Burada olması gereken buydu. Ne yazık ki olmadı. Hatta ve hatta salt 2 şube müdürünün görevden alınması sanki diğer basamakların hiçbir şekilde bu suçun içinde yer almamış gibi bir algı oluşturdu. İçişleri Bakanı, Milli Eğitim Bakanı taşradaki en yetkili amiri valiliktir. İl içerisinde emniyet müdürünün de milli eğitim müdürlüklerinin yapmış oldukları bütün icra eylemlerinden valiliğin sorumluluğu mümkün. Görevden alınan müdürler bu işin son halkasıdır.”
Teşhir rezaleti sorumluları okullara müdür yapıldı

Diyarbakır’da 872 çocuğun fişlenmesi ve teşhir edilmesiyle soruşturma yerinde sayarken “Dosya kapatılıyor” endişesini doğrulayan gelişmeler de yaşanıyor. Valilik tarafından açığa alındığı belirtilen sorumlu 4 şube müdürünün şehirdeki gözde okullara müdür olarak atandığı ortaya çıktı. Skandalın sorumlularından V.D. ile A.A.’nın müdür olarak atandıkları Mehmetçik ve Sabri Kün ilkokulları Diyarbakır’ın en gözde eğitim kurumları arasında yer alıyor. İkili eğitimin yapıldığı Sabri Kün İlkokulu’nda 2 bin 400, Mehmetçik İlkokulu’nda 2 bin 250 öğrenci eğitim görüyor. Öte yandan Diyarbakır Emniyet Müdürü Halis Böğürcü’nün, Çocuk Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan fişleme listelerinin 17 Aralık 2014 tarihinde Milli Eğitim’e gönderildiğine dair valiliği bilgilendirdiği ortaya çıkt.ZAMAN

15 Mart 2015 07:59
DİĞER HABERLER