Tespih sanatını dünyaya duyurmaya çalışıyor
-Kırıkkalede yaşayan Araştırmacı Yazar Mehmet Erkoç,
aralarında yüz yıllık tespihlerin bulunduğu koleksiyonunu
geliştirmek ve tanıtmak için birçok ülkede sergi açıyor
-Erkoç: Bazen bi
KIRIKKALE (A.A) - Emrah Yaşar - Kırıkkalede yaşayan Araştırmacı
Yazar Mehmet Erkoç, aralarında yüz yıllık tespihlerin bulunduğu koleksiyonunu
geliştirmek ve tanıtmak için birçok ülkede sergi açıyor.
Erkoç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 35 yıldır biriktirdiği ve
araştırmasını yaptığı tespihler arasında 4ünün yüz yıllık olduğunu, bunların
tanıtımı için birçok Avrupa ve Asya ülkesini ziyaret ederek, sergiler açtığını,
tek amacının tespih sanatının yeniden canlanması olduğunu kaydetti.
Tespih kültürünün İslamiyet döneminden günümüze kadar geldiğini ifade eden
Erkoç, şöyle konuştu:
Tespih kimi zaman bir duanın ardından, bazen de insanın en sıkıntılı
anında yanında olan tek dostu ve sırdaşıdır. Tespih, insanlar için o kadar
değerlidir ki, miras paylaşımında bile 20 dönüm arazi karşılığında bir başka
mirasçıya devredilebiliniyor. Avrupa ve Asyanın yanı sıra Türkiyede yetişen
birçok ormansal üründen elde edilen tespihler ve tespih sanatı, günümüzde yok
olma noktasına gelmiştir. Yapılan araştırmalarda Türkiyede Erzurumda üretilen
oltu taşı, Eskişehirde lüle taşından üretimin yanı sıra andız, ardıç, zeytin,
gül ile akasya ağaçlarından elde edilmektedir. Yurt dışından ise kral ağacı, kan
ağacı, sandal ağacı, pelesenk, narçıl, kuka, palmiye, abanoz, hayvan
kemiklerinden ise deniz kaplumbağasının kabuğundan, bufalo boynuzu, gergedan
boynuzu, deniz aygırı dişi, mamut dişi, balina dişi, fil dişi, sığır kemiği,
geyik boynuzu ve deve kemiğinden birçok materyal elde edilmektedir.
-Bir asra tanıklık etmiş tespihler-
Erkoç, yüzyıllardır, insanların yanından ayırmadıkları tespihin, kimi zaman
hasret çeken bir elde, kimi zaman da insanın en yakın sırdaşı olduğunu
belirterek, tespih kültürünün Türk toplumunda ayrı bir yerinin olduğunu ifade
etti. Yüz yıllık tespih eserlerini sergilemek ve Türk kültürünün tanıtımı için
birçok Avrupa ülkesinin yanı sıra Asya ülkelerinde sergiler açtığını anlatan
Erkoç, şöyle devam etti:
Koleksiyonlarımın içerisinde 200 yıllık bir tespihin yanı sıra bir asra
tanıklık etmiş birçok tespih bulunmakta. Tespih kültürü, kelimelerle
anlatılamayacak duyguları barındırır insanın içinde. Öyle ki bir tespih babaları
ölen 4 kardeş arasında mal paylaşımı sırasında diğer kardeşlere 20 dönüm arazi
karşılığı verilmekte. Avrupada Orta Çağda büyük veba salgınında öd ağacı
yakılarak onun dumanının veba mikrobunu kıracağı inancıyla bu ağaçlar çok büyük
kıyıma uğramıştır. Türkiyede ve dünyada kehribar tespihler büyük ilgi
görmektedir. Maddi açıdan ise kaya kristalinden elde edilen necef tespihlerdir.
Bu tespihler Türkiyede çok az kişide bulunmaktadır.
Yayıncı: Doğan Sarıtaş