TGC Başkanı Olcayto: Düşünce, yazı ve çizgi artık suç olmaktan çıkmalı

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, son zamanlarda basının üzerinde çok yoğun baskı uygulanan bir dönem yaşandığını söyledi. Baskıların çok ağrı bedellere yol açtığını belirten Olcayto, "Bunun hem halk, hem basın hem de Türk demokrasisi açısından ağır bedelleri oldu. Bu nedenle yeni oluşacak iktidardan ve parlamentodan bu baskıların kaldırılmasını istiyoruz. Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğün engellenmesinden vazgeçilmesini talep ediyoruz. Düşünce, yazı ve çizginin suç olmaktan çıkmasını istiyoruz." diye konuştu.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin 69'uncu, Bizim Gazete'nin 21'inci, Basın Müzesi'nin ise 27'nci yılı, TGC Burhan Felek Konferans Salonu'nda düzenlenen törenle kutlandı. Törene; TGC Başkanı Turgay Olcayto, Önceki Başkanlar Nail Güreli ile Orhan Erinç, Başkan Yardımcısı Recep Yaşar, Genel Sekreter Sibel Güneş ve yönetimdeki birçok kişinin yanı sıra gazeteciler Altan Öymen, Turgut Fethi Erden, Halit Kıvanç, Güngör Uras gibi isimlerde de katıldı.

'OLCAYTO: YENİ BİR DÖNEMİN AÇILDIĞI UMUDUNU TAŞIYORUZ'

Töreninde konuşan TGC Başkanı Turgay Olcayto şunları dile getirdi: "Ustalarımıza vefa borcunu ödemeye çalıştığımız bu toplantıda sizlerle birlikte olmaktan çok mutluyuz. Sıkıntılarla dolu bir dönemi belki de son seçimlerle geride bırakmış bulunuyoruz. Basının üzerinde çok yoğun baskılar vardı. Artık umuyoruz ki düşünce suç olmaktan çıkacak; sanat, edebiyat suç olmaktan çıkacak; yazı çizi suç olmaktan çıkacak; gazetecilere de cezaevlerinin yolu kapanacak. Bütün bunları yeni gelecek hükümetten ve parlamentodan istemek emekçi gazeteciler adına bizim boynumuzun borcu. Uzun bir mücadele dönemi geçirdik. Biz bağımsız, bağlantısız gazetecilik için Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ni devam ettirmeye çalışıyoruz. Bütün mücadelemiz bu yolda. Yoksa bizim partilere mesafemiz eşittir. Yeter ki, gazetecilerin hakları yenmesin. Yeter ki; gazetecilere kötü davranılmasın. Yeter ki polis, gazeteciyi düşman olarak görmesin. Onun da kendisi gibi kamu hizmeti yaptığını bilincinde olsun. Bütün bunları düşündüğümüz zaman yeni bir dönemin açıldığı umudunu taşıyoruz. Zaten hiçbir zaman umudumuzu da kaybetmedik. Sevgili Nail Güreli'nin bir lafı vardır: 'Umutsuz olmak bize yasak' Biz de aynı çizgiden devam etmeye çalışıyoruz. Ödül alan arkadaşlarımızı yürekten kutluyoruz"

'GENEL SEKRETER GÜNEŞ: TGC 1946'DA İKTİDAR ETKİSİNDEKİ TÜRK BASIN BİRLİĞİ'NE KARŞI KURULMUŞ'

Cemiyetin kuruluşu ve kurucuları hakkında bilgi veren TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, "Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olgusuna giden yolun son aşamasının başlangıcı, 10 Ocak 1945 tarihidir. O gün, Yedi Gün Dergisi ve Basımevi'nin sahibi Sedat Simavi, Türk Basın Birliği'nin İstanbul bölgesi yöneticiliğine seçildi. O döneme kadar, iktidardaki siyasal otoritenin etkisinde kalan Türk Basın Birliği'nin sultasındaki basın kadroları, özgürlükçü bir çabaya yöneldi. Batı ülkelerinde uygulanan demokratik basın standartlarına uygun ve bağımsız bir cemiyet isteniyordu. Bu amaçla yürütülen çalışmalar, yaklaşık altı ay sürdü. Dönemin gazetecileri, kurucu başkanlığa Sedat Simavi'yi getirdi. Üyeliklere ise Vatan yazarları Sadun Galip Savcı, Hayri Alpar Tasvir'in sahibi ve Başyazarı Cihat Baban ile Son Telgrafta yazan Sait Keşler seçildiler." dedi.

'ALTAN ÖYMEN: GAZETELER SANSÜRÜ KENDİLERİ UYGULUYOR'

Gazeteci Altan Öymen ise, "Türk basınında bir zamanlar sansür vardı. Ben o zamana yetişemedim. İkinci Dünya Savaşı sırasında Basın Yayın Genel Müdürlüğü telefon yoluyla yahut not göndererek bunu uyguluyordu. Sonra Cemiyetimiz kurulduktan sonra sansürün kaldırılışının yıl dönümü bir bayram sevinci içinde kutlandı. O zaman zaten sansür kaldırılmıştı, hükümetin öyle bir yetkisi kalmamıştı. Biz 'bayram' diye kutluyorduk. Fakat işler zaman zaman yine değişti. En son değişiklikten sonra iş o hale geldi ki; sansürü artık uygulamak için gazetelere eskiden olduğu gibi memur göndermeye gerek kalmadı. Gazeteler bunu kendi kendilerine yapmak zorunda kalıyorlardı. Gazetelerin yazı işleri müdürleri hatta yazarları 'şu yazılır, bu yazılmaz aman patronu da müşkül vaziyette bırakmayalım' diye düşünmeye başladı. Böyle bir dönemden geçtik diyebilir miyiz bilmiyorum ama inşallah geçmişizdir. Son gelişmelerden sonra bunun kalıcı olmasını temenni ederim." ifadelerini kullandı.

Açılış konuşmalarının ardından birçok katılımcıya verilen plaketle tören sona erdi.
CİHAN
11 Haziran 2015 14:59
DİĞER HABERLER